2019 Mayıs ayı işsizlik rakamlarıyla ilgili yazılı açıklamasında şunları belirtti:
Şahlanışa geçen ekonomi değil, işsizlik
2019’un ikinci üç aylık dönemini kapsayan Mayıs ayı işgücü ve istihdam göstergeleri TÜİK tarafından yayımlandı. İktidarın “ekonomi şahlanışa geçti”, “türbülans sona erdi” gibi gerçeklerle ilgisi olmayan gayrı ciddi söylemlerine karşın şahlanışa geçenin ekonomi değil işsizlik olduğunu TÜİK rakamları gösterdi.
Mevsim etkilerinden arınmış işsizlikte rekor
Mayıs’ta mevsim etkilerinden arınmış işsizlik yüzde 14 ile serinin yayımlandığı 2005’den bu yana en yüksek seviyesine çıkarken, resmi işsizlik geçen yıla göre 3,1 puan artarak yüzde 12,8 oldu. Yine çalışmaya hazır olduğu halde iş bulamadığı için işgücü piyasasından çekilen yurttaşlarımızla, mevsimlik çalışanlar, eksik ve yetersiz istihdam edilenler de dikkate alındığında, ekonomide gerçek işsizlik oranı diyebileceğimiz “geniş işsizlik oranı” ise son bir yılda 3,5 puan artarak yüzde 21,9 oldu.
İşgücüne katılanların sayısındaki yavaşlama işsizliği aşağı çekiyor
Mayıs ayı işgücü rakamlarında dikkat çekici bir diğer gelişme ise işgücüne katılan yurttaşlarımızın sayısının hızla yavaşlamasıdır. Çalışma çağındaki nüfus son bir yılda 745 bin kişi artarken, bu yurttaşlarımızın sadece 152 bininin işgücüne katıldığı anlaşılıyor. Bu durum işsizlik oranını ve işsiz sayılarını olduğundan daha iyi gösteriyor. Nitekim, işgücüne katılım Mayıs’ta geçen yılki seviyelerinde kalsaydı, resmi işsizlik oranı yüzde 12,8 yerine yüzde 13,5 olacaktı.
Küresel ekonomik krizde görülmeyen işsizliği bu krizde gördük
TÜİK rakamlarına göre işsiz yurttaşlarımızın sayısı son bir yılda 1 milyon 21 bin kişi artarak 4 milyon 157 bin kişi oldu. Buna karşın gerçek işsizlerimizin sayısı ise son bir yılda 1 milyon 282 bin kişi artarak 7 milyon 622 bine ulaştı. Ancak asıl dikkat çekici olan resmi işsiz sayısındaki yıllık artışın son 6 aydır her ay 1 milyonun üzerinde gerçekleşmesidir. Türkiye, böyle bir durumu ekonominin yüzde 4,7 daraldığı 2009 küresel krizinde bile tecrübe etmedi.
İstihdamdaki kayıplar 7 aydır devam ediyor
İstihdamdaki kayıplar ise son 7 aydır devam ediyor. Mayıs dönemi itibariyle son bir yılda daha önce işi olup da işini kaybeden yurttaşlarımızın sayısı 869 bin oldu. Son bir yılda tarımda işini kaybedenlerin sayısı 307 bin, sanayide işini kaybedenlerin sayısı 123 bin olurken; aynı dönemde inşaat sektöründe işini kaybedenlerin sayısı 538 bin oldu. Tarımda son 16 aydır, inşaatta son 14 aydır, sanayide ise son 6 aydır istihdam kaybı devam ediyor. Yine çalışmak isteyen her dört gencimizden biri iş bulamıyor.
Kamu istihdamındaki artışa rağmen istihdamdaki kayıplar çok yüksek
Seçimler nedeniyle gevşetilen mali dengeler etkisini kamu istihdamında da gösteriyor. Mayıs dönemi itibariyle, son bir yılda, kamuda istihdam edilenlerin sayısı, 439 bin kişi artarak 4 milyon 570 bine çıktı. Kamudaki bu olağanüstü istihdam artışına rağmen son bir yılda toplam istihdam azalışının 869 bin civarında olması ise son derece düşündürücü. İstihdam kayıplarının 1 milyonun üzerine çıkışını kamuda işe alınanların engellediği anlaşılıyor.
Lafla peynir gemisi yürümüyor
Ekonomi yönetimi ciddiyet ister. Oysa İktidar evine ekmek götüremeyen, evladı okuyup da iş bulamayan anne ve babaların sıkıntılarının ve acılarının hala farkında değil. Lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyorlar. İktidar yanaşmalarının ve yandaşlarının dışında hiç kimsenin gemisi yürümüyor. Ekonomi türbülanstan çıktı, şahlanışa geçti gibi laflarla zaman tüketiyorlar. Pansuman ve aspirin tedavisiyle işi götürmeye çalışıyorlar.
Daha dün seçimlerde 2,5 milyon kişiye iş sloganlarıyla meydan meydan dolaşan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve ülkeyi afiş ve pankarta boğan sivil toplum örgütleri bu rakamlardan sonra vatandaşlarımızın yüzüne nasıl bakacaklar. Bir de bunlar yetmezmiş gibi krizi yönetecek bürokrasiyi hallaç pamuğu gibi oradan oraya atıyorlar. Sosyete damat ve kayınpederi artık kendine gelmeli ve yurttaşlarımızın sıkıntılarına çözüm olacak gerçekçi, güven uyandıracak politika ve çözümlere odaklanmalıdır. Aksi halde kesintisiz artan, rekor üstüne rekor kıran bu işsizlik rakamlarıyla ülkenin şarampole yuvarlanması kaçınılmazdır.