"MEB’in yönetici atama sistemi çökmüştür!"

Eğitimci-Yazar Şahin Aybek: Şube Müdürleri Eğitimin Ana Taşıyıcı Kolonlarıdır... Şube Müdürleri Aritmetik Ortalamayla Atanabilirdi... Sınava Giren Bütün Şube Müdür Adayları Mağdur Olmuştur... Bu Kaçıncı Değiştirilen Yönetici Atama Yönetmeliğidir?

24 Mart 2017 Cuma 23:06
"MEB’in yönetici atama sistemi çökmüştür!"

Şahin Aybek (Eğitimci - Yazar)

Eğitim yönetimindeki en önemli kadrolardan biri ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜDÜR. Bu nedenle de bu kadar önemli bir kadroya insanlar “SINAVLA” alınırlar. Şube müdürleri eğitimin ana taşıyıcı kolonlarıdır. Türkiye’de şu an şube müdürlüğü yazılı sınavını kazanmış 5000 dolayında atanmayı bekleyen aday var. MEB 2013 yılı sonlarında kendi kadrolarını oluşturmak amacıyla Başbakanlık Çerçeve Yönetmeliğine uygun olarak yönetmelik değişikliğine giderek ŞUBE MÜDÜRÜ sınavı ve ataması süreci başlatmış ve 2014 yılı nisan ayı itibarı ile yazılı sınavı kazanan yaklaşık 5000 aday arasından sadece sözlü mülakatı esas alarak 1709 kişinin atamasını yapmıştır. MEB şube müdürü atama şekli ve rotasyon sistemi hep kanayan yara olmuştur. Bir taraftan düzeltirken diğer taraftan bozan mantık ile çalışma yapılmıştır. Yazılı sınava alınan yaklaşık 60,000 adaydan 5000’i barajı geçerek sözlü sınava çağrılmaya hak kazanmış ve tamamen sübjektif kriterlerle yapılan mülakat sonucunda sadece sözlü puana esas olarak atama gerçekleştirmiş ve meşhur 1709 tanımını MİLLİ EĞİTİM sistemine yerleştirmiştir. 

                      Şube Müdürleri Aritmetik Ortalamayla Atanabilirdi

Atama usulü esasa aykırı idi. Neydi usul ve esas. Usul adayın yazılıdaki başarısına bağlı olarak sözlü mülakata alınması ve esası bozuk olan bir sözlü mülakat sistemi ile sadece sözlü mülakat puanına bağlı atama yapılması. Çok ilginç denildi ki, kısaca sen bu apartmandan içeri girersin ama içinde oturamazsın. Oturacak kişileri ben seçerim seni de dışarı atarım. Ama adamın apartman içinde bulunma hakkı vardı. O ne olacak, o hiç düşünülmedi. Oysa MEB 2013 tarihinden önce tüm bakanlıkların uyguladığı daha adil ve eşitlikçi olan bir sistemi denemedi denemek istemedi. Aritmetik ortalama yapılamaz mıydı? MEB yazılı sınavı kazanıp sözlü sınava katılan adayları yazılı ve sözlü sınavda aldığı puanları aritmetik olarak %50 eşit olarak değerlendirebilir ve kimseyi mağdur etmezdi. Ama dedik ya mantık baştan yanlış. Nasıl bir hamle yapayım ki okuduğumu sadece ben anlayayım. Yazdığımı sadece ben okuyayım başkası okumasın anlamasın mantığı. Yazılıyı kazanan adayın sözlüde bertaraf edilmesi dünyanın hiçbir adalet mekanizması tarafından kabul edilemeyecek bir mekanizmaydı ve er geç adalet de yerini bulacaktı. Malum DANIŞTAY İDDK sonunda kararını verdi ve 1709 şube müdürü atamasında yürütmeyi durdurma kararını onadı…Ne olacak şimdi bu çorbanın hali...Ne tadı kaldı ne tuzu ...

                       Peki Şube Müdürü Ataması Nedir, Nasıl Olur?

Başbakanlık Çerçeve Görevde Yükselme Yönetmeliği Şu Şekildedir:

 Görevde yükselme sınavına tâbi olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar

MADDE 7 – (1) Görevde yükselme suretiyle atanacaklarda aşağıdaki özel şartlar aranır:

Şube müdürü kadrosuna atanabilmek için; görevde yükselme sınavına tabi kadro şube müdürüdür. Atama şekli sınava tabidir. 2015 tarihli değişiklik ise(1709 şube müdürü atamasından sonra) Başarı puanının, şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer kadrolara atanacaklar için yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması esas alınmak suretiyle hesaplanması öngörülmüştür.(Kaynak DPB internet sitesi)Ayrıca 2005 tarihli DANIŞTAY İÇTİHAT kararları ile de önce ilçe müdürü yapılarak sonra şube müdürü ataması yoluna gidilemeyeceği, şube müdür kadrosunun sadece sınavla ataması yapılacak bir kadro olduğu belirtilmiştir.

Şimdi geldiğimiz noktada tam bir karmaşa yaşanıyor. Danıştay, 1709 Şube Müdürünün ataması için yeni bir karar daha verdi. Mesleki ve Teknik Eğitim Sendikası (METE-SEN), 1709 Şube Müdürünün atamasının durdurulması için Danıştay’a başvurmuştu. Danıştay 2.Dairesi 01/12/2016 tarihinde Yürütmeyi Durdurma Kararı vererek 1709 Şube Müdürü atamasını genel olarak bir kez daha iptal etti. Danıştay Daireleri 2014 yılından bu yana MEB 1709 Şube Müdürü atamasını hem genel davalarda hem de bireysel davalarda pek çok kez iptal etmesine rağmen yargı kararları uygulanmamıştır. Oysaki Sayın Bakan İsmet Yılmaz her fırsatta mahkeme kararlarının uygulanacağını belirtiyor. Bu konuyla ilgili TBMM’de verilen soru önergelerine yanıt bile verilmedi. Bütün bunlar hukukun çiğnenmesidir, bu süreçte pek çok hukuksuzluk yaşanmıştır.

                          MEB 1709 Şube Müdürü Atamasını İptal mi Edecek?

Yazılı sınavı kazanmış olan 5000 şube müdürü bir bilinmezlik içinde olanı biteni izlemektedir. MEB 1709 şube müdürü atamasını iptal mi edecek? Zaten bildiğimiz ama doğruluğundan şüphe ettiğimiz Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışıyoruz. MEB objektif olmayan, tamamen sübjektif ve duygusal davranışlarla şube müdürü atamıştır. Süreç içerisinde gelişen ve değişen, açık topluma dönen ülkemizde bakanlık bu tür yapılan atama ve uygulamaların teşkilata zarar verdiğini görmelidir ve hep tekrardan başa dönülmemelidir. Amerika’nın keşfinden kasıt budur. Ne oldu da MEB teşkilatı yönetici atamalarında bu kadar sıkıntılı duruma düşmektedir? Öncelikle yukarıda belirtildiği gibi bakanlık 1999 yılında çıkan Başbakanlık Çerçeve Yönetmeliği hükümlerini 2002-2013 yılları arasında uygulamadı. Diğer bakanlıklar gerek teşkilat yapılarının daha küçük olması ve gerekse yılda en az bir kere veya takip eden yıllarda olmak üzere şube müdürleri için görevde yükselme sınavı açarak ve uygulayarak yığılmaları engellemiştir. MEB ise durumu sürekli erteleyerek bu durumun oluşmasına sebep olmuştur. Problemi gününde ve zamanında doğru ve anlaşılır karar vererek çözebilmek yönetim sanatıdır. Öteleyerek başkalarına çözüm için miras bırakmak yönetim zafiyetidir. Maalesef insan gücü yönetiminde eksiklik gösterilerek olayın bu duruma getirilmesine sebep olunmuştur.

                    Sınava Giren Bütün Şube Müdür Adayları Mağdur Olmuştur.

Açıkçası herkes şok olmuştur. Sınava giren bütün şube müdür adayları mağdur olmuştur. Yazılı sınavı kazanıp atanamayanlar kendilerine haksızlık yapıldığını düşünmektedirler. Diğer taraftan atanmış olan 1709 kişi ne olacağını bilmeden verimsiz bir şekilde beklemektedirler. Ve bunlar şehir değiştirmiş, krediyle ev almış, çocuklarının okullarını değiştirmişlerdir, kısacası kendilerine yeni hayatlar kurmuşlardır. Kimsenin tüm bu insanlara bunları yaşatmaya hakkı yoktur. Tek müsebbip bu konunun buralara kadar geleceğini öngöremeyen ve bu alımların bu şekilde yapılmasına karar vermiş olanlardır. İşte bu kadar içler acısı, ironik ve öngörüsüz yapılmıştır bu atamalar.

                                    Eğitim, Eğitim Yöneticileri Kadardır

Unutmayalım ki eğitim ona yön veren eğitim yöneticileri kadardır. MEB kamuoyuna eğitimin bütün departmanlarına hangi eğitim felsefesi, kural ve sisteme göre yönetici belirlediğini açıklamalıdır. Okul müdür, müdür yardımcısı atamalarından şube müdürü atamalarına bir hengâme yaşanmaktadır.1709 şube müdürü deyip geçmeyiniz. Bu tüm Türkiye’deki il ve ilçeler demektir. Bu 1709 kişi mağdur olduğu gibi yazılı sınavı kazanan diğer 3300 kişide neye göre elenmiştir. Kısacası bu sistemle hepsi mağdur olmuştur. Bu kaçıncı yönetmelik değişikliği? Aynı konuyla ilgili bu kadar sık yönetmelik değişikliği demek beceremedik nasıl yaparız demektir. Devlet bürokrasisi teknik ve uzmanlık gerektirir. Ya bu yönetmelikleri hazırlayanlar bu işi biliyor ama enerjilerini başka yere harcıyorlar ya da bu işi bilmeyen kişiler buralara alınmıştır. Bu insanlar bu yönetmeliklerin neleri doğurabileceğini önceden kestirmek zorundadır. Bu kadar insanın mağdur edilmesinin ve devletin maddi ve manevi zararını kim ödeyecek?

Diğer taraftan basında yer yer usulsüz şube müdürleri atandığı haberleri çıkmaktadır. Bütün bu haberler gerçek eğitim emekçisi ve sınavla şube müdürü olanların hevesini kırmakta morallerini düşürmektedir.

                             Bu Kaçıncı Değiştirilen Yönetici Atama Yönetmeliğidir?

Milli Eğitim Bakanlığımızın insan gücüne dair bütün politikaları toplumda çok ciddi tepkilere yol açmaktadır. Daha önceden kaldırılan sözleşmeli öğretmenlik yeniden getirilmiştir ve de öğretmenler mülakatla alınmaktadır. Bu yetmezmiş gibi en son çıkan mahkeme kararıyla şu an Türkiye genelinde müdür yardımcısı da atanamamaktadır. Mahkeme müdür yardımcılığı yazılı sınavını da iptal etmiştir. 17,000 yönetici atama beklerken, MEB’in yönetici atama sistemi çökmüştür. Yönetici atama ile ilgili pek çok kararlar mahkemelerden geri dönmektedir. Buradan soruyoruz: Bu kaçıncı değiştirilen yönetici atama yönetmeliğidir? Bütün bunların sorumlusu kimlerdir? Şu ana kadar kaç dava mahkemeden dönmüştür ve bunların devlete mali zararı nedir? MEB bu konuda ne yapmak istiyor, yeni mağdurlar yarattığının farkında değil mi? 1709’lar nedir? Şu an hala görev yapan 1709 şube müdürünün kurumlarına kattıkları emekler ne olacak? MEB şube müdürü atama da yanlışı yanlışla mı kapatacaktır? Eğitim emekçileri bu kadar emek verip, sınavı kazanırken; emeklerine yazık edilmemelidir. Bu resmen kadro hırsızlığı ve hülle olur yoksa. Danıştay kararlarına göre şube müdürlüğüne ilk atamalar sınavlıdır. Bu konuda kim, neye göre ve nasıl bir personel atama politikası gütmektedir? Hukuk er ya da geç adaleti tecelli ettirir. MEB’i ve Şube Müdürleri Derneklerini bu konuda açıklama yapmaya bekliyoruz.

(@sahin_aybek Eğitimci Yazar)

Son Güncelleme: 25.03.2017 09:56
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.