PERSLERDEN FARSLARA İRAN EĞİTİM SİSTEMİ
İran’ın Eğitim Sistemi Genel Yapısı Gibi 1979 Yılındaki Humeyni Devrimiyle Kökten Bir Değişime Uğramıştır
İran’da Humeynici Unsurlar Hakimken, Bizde Atatürkçü Unsurlar Hakimdir
Komşumuz İran’da son günlerde bir karmaşa yaşanıyor. Olayın bu kısmı, siyaset bilimciler ve sosyologların analizlerine muhtaç. İstedik ki bu karmaşaların yaşandığı İran eğitim sistemine şöyle bir bakalım, tarihsel süreç içerisinde. Persler, günümüz Fars’larının İslamiyet’i kabul etmeden önceki isimleridir. Yani Persler, antik Farslardır. Biz, komşumuz Farslarla yani İran’la ilgili pek çok konuyu maalesef batılı bakış açısıyla öğrendiğimiz gibi; bu kadim medeniyetin eğitim sistemine dair de çok fazla bilgiye sahip değiliz.
İran’ın eğitim sistemi genel yapısı gibi 1979 yılındaki Humeyni devrimiyle kökten bir değişime uğramıştır. Dini merkezli bir eğitim sistemi oluşturulmuştur yeni devrimin bakış açısını yerleştirebilmek adına. İlkokula başlama yaşı 7’den 6’ya çekilerek, daha küçük yaşlardan itibaren yeni İslam devriminin fikirleri çocuklara verilmiştir. Bütün ders kitapları değiştirilmiş, yeni yönetimin İslam anlayışına uygun kitaplar oluşturulmuştur. Tabii yeni yönetimin lideri, değişiklikleri tabandan tavana tüm alanlarda yaptığı için aynı radikal değişiklikleri, yükseköğretim dâhil, tüm alanlarda yapmıştır. Ve tabi eğitimin en önemli unsurlarından biri olan müfredatta da köklü değişiklikler yapılmıştır. Yeni yönetimin İslam’a bakışına aykırı her ne varsa, buna evrim teorisi de dâhil, Kültürel Devrim Konseyi’nin denetiminde hepsi müfredattan çıkarılmış ve yeni bir müfredat oluşturulmuştur.
Eğitim tarihi, Perslere kadar giden İran’da Eğitim Bakanlığı 1855 yılında kurulmuştur. Çok ilginçtir, Humeyni devrimine kadar İran’da, 1897 yılında kurulan eğitim meclisinin organize ettiği Fransa eğitim sistemi modellenmiş ve hakimdir. Ve daha da ötesi; 1836 yılında Rizaye Amerikan Okulu bile kurulmuştur İran’da. Ve ilerleyen yıllarda tamamen Batı eğitim sistemine dayalı İngiliz, Alman, Rus ve Fransız okulları da açılmıştır İran’da ta ki 1940’a kadar. 1940 yılında İran hükümeti, tüm yabancı okulları kaldırmıştır. Buraya kadarki genel seküler algı Humeyni devrimiyle son bulmuştur. Öyle ki, 1989 yılında yapılan eğitim reformu 71 ilkede belirlenmiş ve bazı ilkeler şu şekildedir: “Kur’an’ı, sünneti ve masum imamların hayatını esas almak; İran İslam Cumhuriyeti eğitim öğretim sistemi Kur’an, sünnet, siyer masum imamların hayatını temel alır.”
Humeyni Devrimine Kadar İran ve Türkiye Eğitimleri Paralellik Gösterir
Aslında, ülkemizin ve İran’ın aynı coğrafyada iki komşu olduğunu düşündüğümüzde, Humeyni devrimine kadar iki ülkenin eğitim sisteminde birbirine paralellikler vardır. Her iki ülkede de 19. Yüzyılın sonlarından itibaren batılılaşma hareketleri görülmüş; bununla beraber her iki ülkede de ulus devlet ve seküler düşünce yaygınlaşmıştır. Bu gelişmeler, ülkemizde Meşrutiyet ve Cumhuriyet ile vücut bulurken, İran’da da Meşrutiyet dönemi ve Pehlevi Hanedanlığı’yla görülmüştür. 1979 Humeyni devrimiyle İran eğitim sistemi, dini ve mezhebi bir mahiyet kazanmıştır. Günümüzde de biz de laik, seküler ve milli bir anlayış hakimken; İran’da dini, mezhebi ve milli bir anlayış hakimdir. İran’da Humeynici unsurlar hakimken, bizde Atatürkçü unsurlar hakimdir.
Mezopotamya’dan günümüze jeostratejik ve jeopolitik olarak İran’la önemli ilişkilerimiz olmuştur. Bu anlamıyla, bu ülkenin eğitim sistemini daha yakından tanımak zorundayız ve bu konudaki araştırmaların da artması gerekmektedir. İran eğitim sistemi, yukarıda bahsettiğimiz anlayışından hareketle, kadınları adeta ikinci planda tutar. Humeyni devrimiyle beraber, kadınların eğitim alma hakkı da kısmen kısıtlanmıştır. Eğitimcileri anlamında da erkek öğretmenler erkek öğrencilere, kadın öğretmenler bayanlara ders verebilir. 1980-81 yılındaki ilkelere göre; tüm öğretmen ve öğrencilerin kıyafetlerine siyah renk zorunluluğu getirildiği gibi, kız çocukları da 6 yaşından itibaren kapanmak zorundadır. Kadınlar, yurtdışına çıkıp istedikleri gibi eğitim alamazlar.
Sonuç itibariyle; daha yakından tanımamız gereken İran’ın eğitim sisteminde Humeyni’nin devriminin İslam’a bakışı, İslam teorileri hakim olduğu gibi; tüm eğitim kademelerinde Şii mezhebin bakış açısı hakimdir. Ve İran’daki üniversitelerin üzerinde din adamları etkilidir. Ve de Havza Şii Din Okulu, üniversitelerle bu anlamda iş birliği yapar. Ve İran eğitiminde, çocuğun dini eğitim alabilmesi adına aileye büyük sorumluluk düşer. Tüm bunların ışığında, komşumuz İran’da, son günlerde yaşanan karmaşanın ve sosyal patlamaların, eğitim sisteminden ve onunla gelen yaşam biçimlerinden bağımsız olduğunu düşünemeyiz. Bu anlamıyla; komşumuzun eğitim sistemini mercek altına almak, gerekli çıkarımları yapmak adına bizim de faydamız olacaktır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…