Eğitimci - Yazar Şahin Aybek, 2016'da eğitimde yaşananları ve 2017'de eğitim projeksiyonunu kaleme alan bir yazı yayınladı. Aybek'in, "GÜL’e GÜL’e EĞİTİMİN YENİ YILI; Gül’e Gül’e 2017’nin Eğitimi" başlıklı yazısı şöyle:
2016’da Eğitimde Ne Oldu?
2016’da eğitimde ne mi oldu? Öncelikle eğitim gemisinin kaptanı değişti. Milli Eğitim Bakanlığına Nabi Avcı’nın yerine İsmet Yılmaz getirildi. Yeni bakanla beraber sözleşmeli öğretmen uygulaması geldi. Öğretmenin sözleşmelisi, ücretlisi olmaz, niteliklisi olur. Aynı uygulamanın devamında KHK ile yapılan düzenlemeyle dershanelerde çalışan 3633 öğretmen de sözleşmeli olarak devlete atandı. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla beraber mülakatla öğretmen alım yöntemi de benimsendi. Mülakatlar kamerayla kayıt altına alınmadı.
Tam Gün Eğitim Yetmez! Öğle Yemekleri de Ücretsiz Olmalı!
2019 yılına kadar tam gün eğitime geçileceği açıklandı. OECD ülkeleri içinde bütünde tam gün eğitim vermeyen tek ülkeyiz. Tam gün eğitime gerekli alt yapı oluşturularak gerçekçi bir şekilde geçilmelidir. Yeterli okul derslik ve alt yapı oluşturulmadan sınıf mevcutları artırılmamalıdır. Bu konuyla ilgili somut bir yol haritası kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Aynı zamanda okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı açıklandı. PISA 2015 sonuçlarında başarılı olan ülkelerin ortak özelliklerinden biri okul öncesi okullaşma oranlarının %100’e yakın olmasıdır. Bu bağlamda bakanlığımızın bu çalışmaları önemlidir. Ama okul öncesinin zorunlu olması kadar, dünyanın çocuğunun 0-3 yaş arası eğitimine bile çok önem verdiği bir dönemde, bu yaş grubuna nasıl bir eğitimin ve hangi içerikle verileceği yani müfredat çok önemlidir. Nitekim bir insanı ilk 7 yıl bana verin geriye kalan 63 yıl senin olsundur. Bu kadar önemlidir bu dönem eğitimi, kişiliğin temellerinin oturması anlamında.
Aynı açıklamalarda yıllardır çözemediğimiz bir sorun daha vardı. 5.sınıflara yabancı dil ağırlıklı hazırlık eğitimi olacak. Dünya ile entegrasyon adına yıllardır ders saati olarak fazla dil eğitimi vermemize rağmen genel anlamda nitelikli bir dil eğitimi veremiyoruz.
Bunların haricinde temel olarak; Maarif Vakfı kuruldu, yeni müfredatın yol haritası belirlendi, meslek liselerinden üniversitelere sınavsız geçiş kaldırılarak ek puan uygulamasına geçilirken, çıraklık eğitimi zorunlu ortaöğretim kapsamına alındı. Bakanlık eğitimin niteliğini artırma adına önemli bir çalışmayı “Aday Öğretmen Yetiştirme Programı”nı uygulamaya koydu. Proje okul yönetmeliği değişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sorunlu ders kitapları yenilendi. Yine darbe girişimiyle bağlantılı olarak MEB’de çok sayıda personel açığa alınırken 30 binin üzerinde personel de ihraç edildi. Yine bu kapsamda 2237 özel öğretim kurumu kapatıldı. Özel öğretim kurumlarıyla ilgili olarak bir bilim grubu düzenlemesi getirildi.
Şubat ayında 30 bin öğretmen ataması yapıldı. Suriyelilere Türkçeyi öğretmesi için bir yıllığına 4200 öğretmen sözleşmeli olarak alındı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1577 dekanın istifası istendi, yine bu bağlamda 15 vakıf üniversitesi kapatıldı, bu üniversitelerdeki 65 bin öğrenci devlet üniversitelerine yerleştirildi. Aynı konunun devamı olarak Yüksek Öğretim Kurumlarından 4797 kişi ihraç edilirken 3025 kişi de açığa alındı. Mezun sorgulama ve doğrulama sistemi uygulanmaya başlandı. YGS sorularının tamamını açıklama kararı alındı. 3,4 milyon kişiyle ülke tarihimizin en büyük sınavı olarak tarihe geçen ortaöğretim KPSS yapıldı.
YGS’de uygulanan 140 baraj puanı 150’ye çıkarıldı. Tezli yüksek lisans, tezsiz yüksek lisans ve doktora programlarının sürelerine düzenleme getirildi. Eğitim Fakültelerine giriş için 240 bine girme barajı getirilirken bu yıldan itibaren tüm öğretmenlik bölümleri LYS ile öğrenci alacak. Bu yıl ilki uygulanmak üzere ayrıca yavaş yavaş açık uçlu sorular olacak LYS’de.
KHK İle Rektörlük Seçimleri Kaldırıldı
Artık rektörler YÖK tarafından önerilecek üç aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak. Bizce, üniversitelerde tüm kurulların oluşumu demokratik seçimlerle oluşturulmalıdır. Bu kurullarda üniversitenin yönetiminden sorumlu olmalıdır. Rektör ve dekan, üniversite ve fakülte dışı ilişkilerde temsilci, iç ilişkilerde ise eşitler arasında 1.konumda olmalıdırlar.
PISA 2015 Sonuçları Açıklandı
Ülkemiz PISA 2015 sonuçlarında 2003 verilerinin de altına düştü. Sıralamada fen bilimlerinde 52., matematikte 49.,okuma becerilerinde 50.olduk. PISA 2012 sonuçlarına göre 7 sıra düştük.Bu sonuçlardan hareketle eğitimdeki yol haritamızı netleştirmeliyiz. Eğitim yönetimindeki kadrolaşma nitelik merkezli olmalıdır. Bu bağlamda eğitimin GEIST’i yakalanmalıdır.
Genel bir değerlendirme yapacak olursak; geçen yıl başlatılmış olan, “Aday Öğretmen Yetiştirme Programı” olumludur ama öğretmen niteliğini artırmak adına genel anlamda “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi” de derhal uygulamaya konmalıdır. Tam gün eğitime geçme kararı alınmış olması olumludur, ama bu yetmez öğle yemekleri de ücretsiz verilmeli ve arkada hiçbir eğitimsiz çocuk bırakılmamalıdır. Tam gün eğitime geçişin somut eylem planı kamuoyuyla paylaşılmalı ve tam gün eğitime gerçekçi bir şekilde geçilmelidir.
Eğitim Hepimizin! Türkiye Hepimizin!
Çocuklarımızın ve hepimizin geleceği için eğitime daha çok sarılmalıyız. Eğitim alanına hepimiz sahip çıkmazsak bu alan eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan ve eğitim etiğine aykırı çıkar organizasyonlarının eline bile geçebilir. Yeni yılın tüm öğrencilerimize, eğitim emekçilerimize ve ülkemize yeni patentler, akademik başarılar, umutlar ve daha fazla Eğitim Etiği ve Niteliği getirmesi dileklerimle. GÜL’e GÜL’e Eğitimin Yeni Yılı…