Almanya’nın Leverkusen- Rheindorf'taki bir yaşlılar yurdunda ölüm kol geziyor. AWO-Heim'da kalan 149 yaşlı ve personel, corona virüsünün İngiltere mutasyonu olan B.1.1.7'ye yakalandı ve 15 yaşlı, yeni çıkan mRNA tabanlı aşıdan yapılmış olmasına rağmen corona virüsüne bağlı sebeplerle can verdi.
Bavyera'nın Miesbach Kasabası'nda da aşılanan 7 yaşlı insan da coronadan vefat etti.
İNGİLİZ VİRÜSÜ ÇIKTI
28 Aralık'ta Almanya’da ilk mutasyona uğramış corona vakasına rastlandığı, iki gün sonra ise aşılamanın başladığı açıklandı.
O zaman sadece Pfizer/Biontech'in ürettiği mRNA aşısı kullanılıyordu. Almanya'da halen de bu aşı ile Moderna'nın mRNA tabanlı aşısı kullanılıyor.
Sözcü'den Ali Gülen'in haberine göre, aşılanan 15 yaşlı coronadan ölürken, 32 yaşlı ile 25 çalışana daha corona virüsü bulaştı. Yaşlılardan birinin aşıdan sonra kızını arayarak, “Cildim komple griye döndü” dediği ve ertesi gün öldüğü belirtildi.
Ölen 91 yaşındaki Johanna Bradke'nin kızı Bild Gazetesi'ne konuştu ve annesinin ikinci doz aşıyı öldüğü gün alacağı açıklandı.
DİĞER YURTLARA BULAŞTI
Pfizer/BioNTech ile Moderna'nın ürettiği, DNA'ya virüsle savaşmayı öğrettiği öne sürülen mRNA aşılarını savunanlar ise, “Ama zaten bu yaşlılar, corona kaptıkları dönemde aşı olmuşlardı” diyor.
Uzmanlar ise, aşının ilk dozunun az koruma sağladığını, asıl korumanın ikinci dozla mümkün olduğunu belirtiyor.
Rheindorf'un, bu şok ölümlerle ilgili ilk örnek olmadığı, Bavyera'nın Miesbach kasabasında da 7 yaşlının aşıdan sonra can verdiği belirtildi.
Dortmund, Riedstadt, Koblenz'de de aşılanan yaşlılara yeniden corona bulaştığı belirtiliyor.
Özellikle corona virüsünün İngiltere mutasyonunun bir- iki dakika içinde temas eden kişiye bulaştığı açıklanırken, zaten karantinada tutulan ve kimsenin girmesine izin verilmeyen yaşlılar yurduna virüsün nasıl girdiği tam olarak bilinmiyor.
ELÇİ-RNA TEKNOLOJİSİ
Çin ve Rusya’nın tercih ettiği geleneksel aşılara karşılık Moderna, geleneksel aşı yöntemi yerine elçi-RNA (mRNA) teknolojisini kullanıyor. Bu yöntemi deneyen şirketler arasında BioNTech/Pfizer ve AstraZeneca/Oxford Üniversitesi de yer alıyor.
Bu teknoloji sayesinde herhangi bir mutasyon durumunda aşıya gerekli düzenleme ve eklemelerin hızla yapılabileceği kaydediliyor.