Son günlerde çokça duyduk “çocuk” sözcüğünü… Tecavüze uğrayan çocuk … Öldürülen çocuk… Zorla evlendirilen çocuk… Cinsel istismara maruz kalan çocuk… Savaşta ölen çocuk… Yaralanan, annesini babasını yitiren çocuk… İntihar bombacısı çocuk… Töre cinayeti faili çocuk.. Töre cinayeti maktülü çocuk… Kurban çocuk, fail çocuk… Ölen çocuk, öldüren çocuk… Çocuk dedik ancak öldürdük, öldürttük, taciz ettik, dövdük, tecavüz ettik, yaraladık, ağlattık, üzdük, annesiz babasız bıraktık… Kıyıya vuran Aylan bebekten tutun, yaralanan ve dünyaya o masum ve bir o kadar tek başına mağrur bakan Ümran; çocuktu… Antep’te intihar saldırısında ölenler çocuktu, intihar bombacısı çocuktu… Bir çocuktan katil yaratan, bir çocuktan kurban yaratan bu sistem daha çok Alyan’lara, Ümran’lara böyle giderse sebep olacak… Dünya’da çocuk hakları için çalışmalar yapılsa da çocuklar eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel istismara maruz kalmaktadır. Çocuk işçiler, çocuk gelinler, çocuk teröristler, çocuk askerler, çocuk suçlular gün geçtikçe artmaktadır…Önleyici ve koruyucu tedbirler, çalışmalar ne yazık ki çocukların suça sürüklenmesini engelleyememektedir. Çocukların toplumsal baskı grubu olamaması, politik alanda yer alamamaları, hukuki kısıtları onları belli zamanlarda ve yerlerde sistemin kurbanı haline getirmektedir. Yıllar önce Pakistan’da İkbal Mesih isimli çocuğun başlattığı mücadele gibi çocukların mücadele girişimleri olsa da hukuki konumları açısından çocuk en korumasız varlıklardandır. Kağıt üstünde çocuklar için koruyucu önlemler var olsa da yasal düzenlemeler olsa da neden çocuklar her tür istismara açıktır? Neden koruyucu ve önleyici tedbirler çocukları koruyamamaktadır? Bu soruyu kadınlar, engelliler, yaşlılar, hayvanlar için de sorabiliriz. Bu sorunun cevabını sosyal devletin aşındırılması hatta yok edilmesi olarak cevaplandırmak mümkündür. Hızla Ortadoğu ülkesine olma yolunda ilerleyen ülkemizde çocuklar cinsel, fiziksel, sağlık, barınma, psikolojik istismara açık hale gelmektedir. Artık çocuktan gelin, çocuktan terörist, çocuktan katil, çocuktan intihar bombacısı görmek sıradanlaşmaya başlamıştır. Dünyada çocuk askerler ve çocuk teröristler kurbanın yine çocuklar olduğu bir girdabın, trajedinin piyonları durumundadır. Çocuk gelinler, yine çocukların kurban olduğu ahlaksız bir düzenin kurbanı durumundadır. Özellikle son zamanlarda ülkemizde çocuk deyince aklımıza intihar bombacısı çocuklar, terör eylemleri sonucu ölen çocuklar, cinsel istismar mağduru çocuklar ve çocuk gelinler gelmektedir. Ülkemizde çocukların mağduriyetine sebep olan kararlardan olan çocuk gelinlerin önünü açan geçen yıl verilen Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından çocuklar için cinsel istismar ile ilgili yeni Anayasa Mahkemesi kararı da eklenmiştir. Çocuklar için cezaevleri dolup taşmakta olup çocukların suça sürüklenmesi gün geçtikçe artmaktadır. Bir çocuktan katil yaratan bu süreçte neden hukuki düzenlemeler başarısız olmaktadır? Çocuk deyince aklımıza Ümran ya da Aylan mı gelecek? Karaman’da ya da birçok ilde yurtlarda cinsel istismara maruz kalan çocuklar mı ya da İzmir’de cinsel istismara maruz kalan çocuklar mı gelecek? Gaziantep’te öldürülen çocuklar mı aklımıza gelecek? Gaziantep’te çocukların ölümüne sebep olan intihar bombacısı çocuklar mı gelecek? Doğu’da hendeklerde terör örgütü tarafından güvenlik güçleri ile çatıştırılmak zorunda bırakılan çocuklar mı gelecek? Suriye’de yerinden edilmiş annesiz babası kalan çocuklar mı aklıma gelecek? Sokakta gördüğümüz evsiz çocuklar mı aklımıza gelecek? Tabi ki hayır! Ülkemizde bir çok Demokratik Kitle Örgütü(STK) çocuklar için yararlı çalışmalar da yapmaktadır. ÇYDD, ADD, TEGV, ÇEV gibi bir çok kuruluş en başta burs olmak üzere çocuklarımız için seferber olmuştur. Hatta ÇYDD kurucusu Prof. Dr. Türkan Saylan Ergenekon Davası’nda kanser tedavisi görürken gözaltına alınmıştır. Çocuklarımıza güzel, çağdaş bir gelecek sunmak isteyen TEV ve ÇYDD kumpas davaları mağdurlarındandır. Bunlardan bir tanesi de çok özel bir proje olan İnciVak’ın sponsor olduğu Barış için Müzik İzmir Bir Nota Bir Hayat Orkestrasının yarattığı mucizedir. Naldöken semtinde ilköğretim çocuklarından oluşan ,kendi alanlarında uzman gönüllü müzik öğretmenlerinin çocuklara klasik müzik enstrümanları çalmayı öğrettiği bir orkestraları vardır. Bir panel için gittiğim Naldoken Kültür Merkezinde orkestraya rastlamış ve gerçekten yaşamdan yana olanların, yaşamı savunanların hayatımızı güzelleştirdiklerine şahit olmuştum. Birçok yazımızda yaşamdan yana olanlardan bahsetmiştik İzmir’de Saadet Öğretmen gibi, İzmir Çocuk İstismarı davasındaki mücadelesi ile İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi gibi… Şimdi de yaşamı güzelleştiren çocuklar için klasik müzik orkestrası kuran finanse eden İnciVakın projesi bozkırda küçük bir damla gibi görünse de orkestradaki çocukların ve ailelerinin yaşamlarında bir vaha etkisi yaratmaktadır. Çıkarılan yasalar var olsa dahi çocukların, kadınların, engellilerin, yaşlıların kendilerini geliştirebilecekleri, hayata tutunmalarını sağlayacak, sürdürülebilir, daimi destekleyici çalışmaların olması gerekmektedir. Sosyal devlet ilkesinin yok edildiği ülkemizde yasaların varlığı tek başına yeterli değildir. Çocuklarda okulsuzlaşma, evlilik yaşının küçülmesi, imam nikahı ile çocuklarının evlendirilmesinin önünün açılması, çocukların fuhuşa sürüklenmesi, çocuk işçi kölelerin önünün açılması hızlanmıştır. Koruyucu ve destekleyici koşulların devletin küçülmesi adı altında oluşturulmaması ile çocuklarımızın intihar bombacısı, terörist, suça sürüklenen çocuk, cinsel ,psikolojik fiziksel istismar mağduru, kurban olması daha da katlanarak artacaktır. Ancak umut etmek insanı var eder, yaşatır… Bizim hala umudumuz var… Tıpkı şarkıdaki gibi “Koşarak oynayarak büyüyecekler Çocuklar düşe kalka oynaya güle Bir gün gelip büyüyecek, yürüyecekler”
Çocuk!
-
-
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.