CHP'den 'DÜNYA TİYATRO GÜNÜ'ne çifte kutlama!

CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Necati Yılmaz yayınladıkları yazılı açıklamalarla 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'nü kutladı...

27 Mart 2017 Pazartesi 14:44
CHP'den 'DÜNYA TİYATRO GÜNÜ'ne çifte kutlama!

CHP İzmir Milletvekili Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Mustafa Ali Balbay, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Gününü kutladı. Balbay İnsanlık tarihinin yaklaşık 2500 yıllık hikâye anlatıcısı olan tiyatronun, insanları bir arada tutmanın en içten, en yalın ve en evrensel aracı olduğunu söyledi. 

Balbay tiyatro’nun her şeye karşın hayatta kalmaya çalıştığını belirterek, tüm baskı, sansür ve engellemelere rağmen, tiyatronun engellenemez bir güç olduğunu hatırlattı. 

Balbay ayrıca 3-5 Mart 2017’de gerçekleştirilen 3. Milli Kültür Şurası’nın sonuç raporunu değerlendirdi. 

Balbay kültür ve sanat alanında AKP hükümetinin baskıcı, otoriter, sansürcü ideolojik müdahalelerine rağmen tiyatronun direndiğini hatırlatarak, “Devlet Tiyatrolarını özelleştirmek sanatı nefes alamaz hale getirmektir” dedi. Balbay iktidarın yıllardır devlet eli ile tiyatro olmaz, özelleştireceğiz sözü ile özerk ve tüzel kişiliğe sahip yapılar olan ödenekli sanat kurumlarını, adeta halkın gözünde itibarsızlaştırılmaya çalıştığını, sanat kurumlarına ait binaların ya satıldığını ya da tadilat yapılacak bahanesiyle boşaltılarak kendi kaderine terk edildiğini belirtti.

Balbay 15 Temmuz sonrası OHAL KHK’ları ile sanat kurumlarının tasfiye edildiğini, sanat emekçilerinin yetiştiği konservatuarlar, tiyatro bölümlerinin geleceğinin karartıldığını, tepki gösteren tüm sanatçıların düşman ilan edildiğini, ihraçlar açığa almalar ve soruşturmalarla sanatın, sanatçının sesinin kısılmaya çalışıldığını hatırlattı.

Balbay adı TÜSAK olarak kısaltılan sanatın tüm dallarının desteklenmesi ve sanat kurumlarının yeniden yapılandırılması amacıyla hazırlanan kanun tasarısıyla yapılmak istenenin KHK ile gerçekleştirildiğinin altını çizdi.

Balbay Kültür Bakanlığı’nın tiyatro oyunlarının milli değerler gözetilerek yerli ve milli olarak düzenlenmesi hedefi için de şöyle dedi: 

“Türk tiyatrosunun sorunu öyle sanıldığı gibi ulusal nitelikli, Türk insanını anlatan oyunların azlığı değildir, 150 yıllık tiyatro geçmişimizin olması da değildir; sorun, az sayıdaki yeteneklerin hiçbir şekilde desteklenmemesi ve daha da vahimi engellenmesi, küstürülmesi sorunudur. Hükümet oyunları yerli ve milli olarak ayıracağına sanatın evrenselliğini kabul edip dünya klasiklerini, tiyatro sanatındaki yenilikleri Türk tiyatrosuna katmak zorundadır.”

----------------

"TİYATROLAR İHRAÇLAR, YASAKLAR VE BASKILARLA ABLUKA ALTINDA"

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz mesajında, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nün bu yıl her yıl taşıdığından daha fazla bir anlam ve önem taşıdığını vurgulayarak, “Toplum olarak, tiyatronun ve sanatın birleştirici, kapsayıcı rolüne her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olan günlerden geçiyoruz” dedi

 Yılmaz, “Sahne emekçilerinin kendi görüş ve değerleri ile var oldukları özgür bir Türkiye umuduyla, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatçı el öpmez, sanatkarın eli öpülür” anlayışıyla, mesleği yücelten ve zor koşullarda yılmadan çalışan tüm sahne emekçilerinin 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutluyorum” diye konuştu.

Sahne emekçilerinin 2016 yılı içerisinde maruz kaldıkları baskıları ve sıkıntıları derleyen CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, “Biliyoruz ki tiyatro, birlikte olmayı ve birlikte üretmeyi güçlendirir. Sanatçı ise daha özgür daha demokratik bir gelecek için üretmeyi esas alır. Son 15 yılda iktidar eliyle toplumun her kesimine yayılan korku, baskı ve tahammülsüzlük ortamı sanata ve tiyatroya da sıçradığı; sanatçılarımızın sansür ve baskı yoluyla sindirilmeye ve susturulmaya çalışıldığı ortadadır. İktidarın, doğası gereği muhalif ve eleştirel olan sanatın ve sanatçının dahi çok sesliliğine tahammül edemediği açıktır” diye konuştu.

İKTİDARA EN GÜZEL YANITI ÖZGÜRCE VE KORKUSUZCA ÜRETEN SAHNE EMEKÇİLERİMİZ VERECEK 

Türkiye'nin en köklü fakültelerinden, adını Atatürk'ün koyduğu Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin Tiyatro bölümünün yapılan ihraçlarla fiilen kapatıldığı belirten Yılmaz, “Uygulanan sansür ve baskılar, üniversitelerin içlerinin boşaltılması, çıkarılan KHK’lar ile yıllarını tiyatroya ve sanata adayan değerli hocalarımızın ihraçları, yine KHK yoluyla kapatılan tiyatro sahneleri, sergilenen oyunların içeriğine olan tahammülsüzlük, şehir tiyatrolarında yaratılmaya çalışılan kadrolaşma, sanatçıların oyunlarına uygulanan sahne vermeme baskıları gibi politikalarına her geçen gün yenisini ekleyen iktidara en güzel yanıtı özgürce ve korkusuzca üreten sahne emekçilerimizin sanatla vereceğinden kuşkumuz yok” şeklinde konuştu. 
 

İKTİDARI ELEŞTİREN TİYATROCULAR DA ‘TERÖRİST’ İLAN EDİLDİ

İktidarı eleştiren her kesimden insanın ‘terörist’ olmakla suçlanırken, tiyatrocuların da bu ayrımcı politikalardan nasibini aldığının altını çizen Yılmaz, bu suçlamaların 15 Temmuz sonrasında artarak devam ettiğini belirtti.

LEVENT ÜZÜMCÜ’YE SAHNE YOK, FÜSUN DEMİREL’İN DİZİDEKİ GÖREVİNE SON VERİLDİ

Oyuncu Levent Üzümcü’nün "Anlatılan Senin Hikâyendir" oyununun yıl içinde birçok kez sahne engeline takıldığını vurgulayan Yılmaz, “Oyununa gerekçe dahi gösterilmeden sahne verilmeyen Üzümcü ve sosyal medyada linç edilen değerli oyuncu Füsun Demirel de baskı ve yıldırma politikalarına maruz kaldı” dedi.
DEVLET TİYATROLARI İKTİDARIN YANSIMASI: VATAN BÜTÜNLÜĞÜNE KATKIDA BULUNMAK AMACIYLA SADECE YERLİ OYUNLAR SAHNELENECEK

CHP’li Yılmaz, katıldıkları kültür sanat etkinliğini turistik gezi olarak kullandıkları ortaya çıkan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Nejat Birecik’in bu yıl sadece “yerli oyunlar” sergileneceğini söylemesi üzzerine, “Yaptığı gezide kifayetsizliğini ortaya koyup, devlet itibarını inciten Birecik, bu tavrıyla sanatın evrenselliği de hiçe saymış oldu” dedi.

SANATA VE SAHNE EMEKÇİLERİNE SAYGIMIZ ATATÜRK’TEN MİRAS

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak sanata olan saygımız, Cumhuriyet’in kurulduğu en zor yıllarda dahi sanatla uğraşmayı ve sanatı geliştirmeyi ihmal etmeyen Mustafa Kemal’den miras kaldı” diyen Yılmaz şunları söyledi:

“Sanatı gözden düşürmeye çalışan ve her türlü baskıya maruz bırakan, sahne emekçilerini güvencesiz hale getiren bu anlayışın kabul edilmesi mümkün değildir. Sanat kurumlarının yasalarına dokunulmadığı, siyasi müdahalelerin olmadığı, kadrolu, iş güvenceli, sendika hakkı olan istihdama sabit bir kültür sanat ortamı yaratılmalıdır.”
 

Son Güncelleme: 27.03.2017 16:16
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.