İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, merkez üssü Ege Denizi'nin İzmir Seferihisar açıkları olan, AFAD'ın 6,6, Kandilli'nin 6,9 büyüklüğünde açıkladığı depremin ardından çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Soyer, "Hiçbir kurumun tek başına altından kalkamayacağı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bunu, belediye, merkezi hükûmet ve vatandaşla birlikte aşacağız" dedi.
Cumhuriyet'ten Mustafa Balbay'a konuşan Soyer, "Gerçek şu ki; İzmir’in yapı stoku envanteri yok. İlçe belediyelerine yazdık, her ilçe durumunu bildirecek. Önce genel durumu ortaya çıkaracağız. Şu anda 130 bin 921 binaya ilişkin hasar tespit çalışması yaptık. İşe 1999 öncesi yapılardan başlayacağız. İzmit depremi sonrasında daha hassas bir dönem başladı. Önceki binalar daha fazla risk taşıyor." diye konuştu.
Soyer, "Belediyeler sadece çöp toplayıp su getiren, altyapı yatırımı yapan kurumlar değildir, olmamalıdır. Her şey bir yana halk bizden daha fazlasını bekliyor. Bunu depremde gördük. Büyükşehir, vatandaş, bakanlık üçgeninde bu süreci aşacak bir planlama gerekiyor. Yeni bir finans sistemi kurmalıyız, burada herkes elini taşın altına koymalı. Ana üçgenimiz de şöyle: İmar envanteri, finansman modeli, sorumluluk paylaşımı. Ben bundan sonraki süreçte bu sorunu çözmeyi merkeze alacağım." ifadesini kullandı.
Soyer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un diyalog kapısını açık bırakmasını önemsediğini vurgularken “bir yılda 5 bin yeni konut” projesinden haberdar olup olmadığı sorusuna şu karşılığı verdi:
“Bunu kamuoyuna yaptığı açıklamalardan öğrendik. Ancak sorun şu aşamada oturulamayacak olan binalardan çıkmış olan 11 bin ailenin gereksinimine karşılık verilerek çözülmüş olmayacak. Bakanlık 2 bin yerinde, 3 bin de rezerv yaratarak 5 bin konut inşa edecek. Bu durumda bile 7 bin aile açıkta kalıyor. Biz önümüzdeki on yılları, hatta yüzyılları hedefleyen bir başlangıç istiyoruz, öneriyoruz. Ben belediye başkanlığı ömrümü buna adayacağım.”