301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Davası'nın 9. duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Savcı, tutukluluğun devamını istedi. Sanık Can Gürkan duruşmada "Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Soma'yı da yapmışlardır" dedi.
Kaynak: Sol
İki yıldır onlarca ihmalin ortaya çıktığı maden katliamında patron Can Gürkan, modaya uydu ve 301 işçinin ölümünden Fethullah Gülen cemaatinin gerçekleştirdiğini iddia etti. Oysa iddianamedeki bilirkişi raporları, tanık ve işçi ifadeleri onlarca kusur ve ihmali gözleri önüne seriyor!
PATRON KENDİNİ AKLAMAYA ÇALIŞTI: BEN YAPMADIM FETÖ YAPTI!
13 Mayıs 2014'te Soma'da meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden katliamıyla ilgili açılan davanın 9. duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. 6'sı tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına, tutuklu sanıklardan Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın sözleri damga vurdu. Gürkan, savunmasında "Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Soma'yı da yapmışlardır" diyerek, iddianamede yer verilen onlarca ihmali yok sayarak kendini aklamaya çalıştı.
Maden patronu Can Gürkan'ın, kendisini aklamak için olayın sabotaj olduğu yönündeki savunmasına, salondaki aileler tepki gösterdi.
İDDİANAMEDE NE DENİYOR?
Son günlerin modasına uyan ve AKP'li kadroların yaptığı gibi kendilerini aklamak için tüm sorumluluk ve suçları Fethullah Gülen cemaatine bağlamayı deneyen Can Gürkan'ın bu çıkışı, sosyal medyada da tepkiyle karşılandı.
Uzun inceleme ve raporlardan sonra hazırlanan Soma katliamı iddianamesinde ise, Soma Kömürleri AŞ yönetiminin ihmalleri tek tek açıklanıyor.
İddianamede, bilirkişi tarafından yapılan incelemeler sonucunda facianın nasıl olduğu şu detaylarla aktarılıyor:
"U3 trafosu etrafında topuk olarak bırakılan kömürün kontrolsüz bir şekilde kendiliğinden yanması sonucu oluşan karbon monoksit gazının temiz hava girişine ulaşması, temiz hava ile temas eden kendiliğinden yanan kömürün tam yanmaya dönüşmesi, bu yangının 4 numaralı kömür nakil bandının bulunduğu yola sirayet ederek bu bölümdeki ve 3 numaralı kömür nakil bandının bulunduğu yoldaki bant, ahşap tahkimat, PVC borular ve elektrik kablolarının tutuşturması ve su ile soğutma çalışmaları sonucu açığa çıkan zehirleyici ve boğucu gazlar olması ve bu gazlarında olay esnasında çalışan işçileri etkilemesi sonucu gerçekleştiği anlaşılmıştır."
BİLİRKİŞİ RAPORUNDA 20 AYRI BAŞLIKTA ALİ VE TALİ KUSURLAR ANLATILIYOR
İddianamede, 5 Eylül 2014 tarihli bilirkişi raporu da yer alıyor. Raporda, 20 başlıkta asli veya tali kusur tespit edildi.
Kusurları bulunanlar arasında şirketin farklı kademelerindeki yöneticiler, iş güvenliği uzmanları ve devlete bağlı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Ege Linyit İşletmeleri (ELİ) baş mühendisi ve kontrol mühendisleri de var.
İŞTE O KUSURLAR
Raporda öne çıkan bazı başlıklar şunlar:
-Sensörlerden gelen oksijen ve karbonmonoksit seviyelerindeki farklılık dikkate alınmadı.
-Havalandırma sistemi ocağa uygun yapılmadı, temiz havaya çıkış yapılabilecek mesafe söz konusu değildi.
-Ahşap kamalar, PVC borular ve bantlar yangına karşı dayanıklı değildi. Bant motorlarından bazıları ve elektrik kablolarının bağlantı uç ekipmanları, alev sızdırmayanlardan seçilmedi.
-Olay esnasında bazı CO maskelerinin işlevini yerine getirmediği, çalışanların zimmetinde bulunan maskelerin kontrollerinin uzun süre yapılmadığı görüldü.
-Planlanandan fazla üretim yapıldı. "Üretim zorlaması", gerekli tedbirlerin alınmamasına ve tehlikeli çalışma koşullarının oluşmasına yol açtı.
Gaz maskelerinin niteliği, iddianamede nasıl yer aldı?
İHMALLER VE KUSURLAR ZİNCİRİ...
Soruşturma kapsamında incelenen gaz maskeleriyle ilgili tespitlerde maskelerin farklı kusurlar nedeniyle işlevlerini yerine getiremediğine dikkat çekiliyor.
Bunlardan bazıları şöyle:
-Bir firmaya ait 116 adet "kullanılmamış̧" gaz maskelerinin 18 tanesi raf ömrünü tamamlamış̧.
-Çin Halk Cumhuriyeti kaynaklı "kullanılmış̧" ve "kullanılmamış̧" tüm gaz maskeleri 16-20 yıl önce üretilmiş̧ ve kullanım ömrünü doldurmuş.
-"Kullanılmış̧" bazı gaz maskelerinin seri numaraları ya yok ya da silinmiş̧.
TANIKLARIN İFADELERİ DE KUSUR VE İHMALLERİ ORTAYA KOYUYOR
Tanıklar ifadelerinde madendeki eksikliklere ve ihmallere dikkat çekiyor.
Serkan Turhan, "H panosunda sürekli metan gazı olurdu. Orada çalıştığımız gün bizde baş dönmesi olurdu. Hatta daha önce bu ayak 2-3 sefer kapatılarak soğutma çalışması da yapıldı. Ancak baş edilemediği halde orada çalışmaya ve üretime devam edildi. Birkaç defa gaz yüksekliğinden sistem kendini kapattı. Buna rağmen sistem tekrar açılır, üretime devam edilirdi" diyor.
Bir başka işçi Yüksel Ünlü ise faciadan önce işçilerin uyarılarının dikkate alınmadığına dikkat çekiyor ve ekliyor:
"Ayaklara giden bir fan ya da hava yoktu. İstim havası vardı ancak yetersizdi. Ayaklar çok sıcaktı. Çıkan kömür de çok sıcaktı. Kömürü elimize aldığımızda ellerimizi yazan düzeyde bir sıcaklıktı. Emniyetçiler Mehmet ve Yüksel'e bunu söylediğimizde normal diye tepkiler alıyorduk. Aldırmıyorlardı."
Son Güncelleme: 09.08.2016 12:48