Soma davası avukatı Aran, Bartın’daki ilk incelemeyi yaptı: "Burada daha vahim bir tablo var, burası bir devlet işletmesi"

Soma’da 9 yıl önce yaşanan faciada madencilerin avukatlığını yapan Sercan Aran, Bartın’daki kaza yerinde inceleme yaptı. Soma ile Bartın’daki faciaları karşılaştıran avukat Aran, “Burada daha vahim bir tablo var, burası bir devlet işletmesi. Taşerona verilmemiş. Doğrudan kamu eliyle yürütülen bir müessese, ancak baktığımızda tam özel işletme mantığı ile yürütülen bir müessese” dedi.  

16 Ekim 2022 Pazar 13:13
Soma davası avukatı Aran, Bartın’daki ilk incelemeyi yaptı: "Burada daha vahim bir tablo var, burası bir devlet işletmesi"

Soma’da 9 yıl önce yaşanan faciada madencilerin avukatlığını yapan Sercan Aran, Bartın’daki kaza yerinde inceleme yaptı. Soma ile Bartın’daki faciaları karşılaştıran avukat Aran, “Burada daha vahim bir tablo var, burası bir devlet işletmesi. Taşerona verilmemiş. Doğrudan kamu eliyle yürütülen bir müessese, ancak baktığımızda tam özel işletme mantığı ile yürütülen bir müessese” dedi.  

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2013 tarihindeki maden faciasının ardından, hayatını kaybeden madenci ailelerinin avukatı olan Sercan Aran, Bartın’da 41 madencinin ölümüyle sonuçlanan patlamayla ilgili dosyada da ailelerinin yanında oldu. Aran, dün geldiği Bartın’da maden sahasında incelemelerde bulundu ve faciaya ilişkin soruşturmayla ilgili savcılıktan bilgi almaya çalıştı.

“GRİZU EN KÜÇÜK BİR KIVILCIMDA PATLAYAN BİR GAZDIR. 4,5’İN ALTINDA İSE CİDDİ BİR ATEŞİN ORTAYA ÇIKMASI GEREKİR”

Aran, Soma ve Bartın’daki facianın ortak özelliklerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Aran, şunları söyledi:

“Burada aslında olaya baktığımızda Soma ile çok fazla benzerlik gösteriyor. Bu durum maalesef, çok bir zaman olmamasına rağmen, Soma’dan bugüne değin çok fazla iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından maalesef hiçbir şeyin değişmediğini gözler önüne seriyor. Bu yorumu nasıl yapabiliyoruz? Olayın oluş şeklinin grizu olarak ifade ediliyor. Yine dün sahada görüştüğümüz işçiler, kaza olduğunda grizunun 1,7 ölçüldüğünü ifade ediyorlar. Grizu yani metan 4,5 ile 14 seviyesi arasında en küçük bir kıvılcımda patlayan bir gazdır. 4,5’in altında ise ciddi bir ateşin ortaya çıkması gerekir. 1,7 doğru bir seviye ise, bu ölçüm cihazları doğru veri ölçüyorsa şayet bu durumlardan bahsediyoruz. Bu halde ciddi bir yangının orada ortaya çıkması gerekir. Ya da metan gazının ciddi bir yoğunluğunun olması gerekir. Buna dair savcılık herhangi bir açıklama yapmadığı için ya da TKİ, TTK ya da sendika herhangi bir açıklama yapmadığı için herhangi bir doğru yorumlayabileceğimiz veri maalesef yok.

“SOMA İLE KIYASLADIĞIMIZDA BURADA DA BİR ÜRETİM ZORLAMASI İLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZU SÖYLEYEBİLİRİM”

Sayıştay raporuna baktığımızda, eski 300 kotta yoğun drenaj ve metanın olduğunu, buradaki çalışma risklerinin olumsuz olabileceğini ifade ediyor. Yine rapor personel sayısının azlığından bahsediyor. Alev sızdırmaz malzemelerin eksik olduğundan bahsediyor. Soma’da da benzer bir durumla karşı karşıyaydık. Alev sızdırmaz malzemeler yoktu, personel sayısı yetersizdi ve bunun bir sonucu olarak da üretim zorlaması vardı. Yani Soma ile kıyasladığımızda burada da bir üretim zorlaması ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

“ARAŞTIRMA YAPILMASINI CHP’Lİ VEKİLLER SÖYLEMİŞ”

Az işçi ile çok fazla kömür çıkarma hırsıyla, gerekli önlemler de göz ardı edilerek bir çalışma düzeni oluşturulmuş. CHP’li vekiller tarafından buraya dair araştırma yapılmasına dair, Soma’da da olduğu gibi, söz söylenmiş.”

“DURUM SOMA’DAN VAHİM”

Aran, Soma’daki katliamın yaşandığı madenin özel işletme olduğunu ve Soma’ya göre Bartın’daki durumun daha vahim olduğunu kaydederek, “Burada daha vahim bir tablo var, burası bir devlet işletmesi. Taşerona verilmemiş. Doğrudan kamu eliyle yürütülen bir müessese, ancak baktığımızda tam özel işletme mantığı ile yürütülen bir müessese. Siz alev sızdırmaz malzeme kullanmazsanız, personel sayısın yetersiz olduğu Sayıştay raporu ile size bildirilmesine rağmen personel sayısını artırmayıp, aksine azaltırsanız, yıllar içerisinde aldığımız veriler, bunların azalmış olması ve eksi 300 kotta çalışma düzenine dair işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından herhangi bir şey yapmazsanız, böyle bir durumun ortaya çıkması kaçınılmaz sona götüren bir şey” diye konuştu.

“1,7 SON ÖLÇÜM DOĞRU İSE PATLAMA OLDUĞU SÖYLENİYOR”

Aran, Bartın’daki yangına ilişkin şu soruları gündeme getirdi:

“Toplanması gereken deliller toplandı mı? İçeride sensörler vardır. Hayatını kaybeden ya da yaralı kurtulan işçilerin gaz maskeleri, el sensörleri vardır. Ya da başkaca teknik cihazları varsa, bunların hepsinin toplanması lazım ki bu sensörler ya da ferdi oksijen maskeleri çalışıyor muydu, çalışmıyor muydu? Bu sensörler doğru veri veriyor muydu, vermiyor muydu? Bu sensörlerin alarm seviyeleri nereye ayarlanmıştı, bunları görebilelim. Soma’da normal şartlarda metan gazı bağlamında alarm seviyelerinin 1-1,5 arasında olması gerekirken, alarm seviyelerinin yükseltildiği durumla karşı karşıyaydık. Burada 1,5’ün üzerinde görüştüğümüz işçiler sistemin alarm verdiğini yani tehlike var, elektriği kes. 1,5 seviyesinde elektriği otomatik olarak devre dışı bırakması lazım. Ancak 1,7’de son ölçüm doğru veri ise patlama olduğu söyleniyor. Peki bu durumu nasıl yorumlamalı ve algılamalıyız. 1,5’te elektrik kesildi mi? Bunların araştırılması lazım.”

Aran, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın dün savcılarla görüşemediğini kaydederek, “Savcıların görev yerinde olmamasını ya da bilgi vermemelerini… Ne gibi deliller toplanıyor. Maalesef bilemiyoruz. Eğer deliller toplanmazsa yine adaletsiz bir durum ortaya çıkacaktır” dedi.

ANKARA POLİSİ ÇIKIŞINA İZİN VERMEDİ, ARACI BAĞLADI

Sercan Aran'ın aracı dün Ankara çıkışında durdurulmuş, önce GBT yapılacağı söylenmiş daha sonra cam filmi nedeniyle aracı parka çekilmişti. Cezayı ödeyip aracını alan avukat Aran, öğleden sonra Amasra'ya hareket etmişti.

Son Güncelleme: 16.10.2022 13:35
Anahtar Kelimeler:
BartınSoma
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.