CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, yedi gündür gözaltında tutulan gazetecilerin soruşturmasını yürüten savcının yıllık izne çıktığını söyledi. Yarkadaş, "Yargı çürümüş, her yeri tel tel dökülüyor" dedi.
PATLAMA YAPTI
CHP Medya Komisyonu Üyesi Barış Yarkadaş, gazetecilere yönelik hak ihlallerinin patlama yaptığını söyledi. Gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasının halkın haber alma hakkının engellenmesi anlamına geldiğini belirten Yarkadaş, ilginç bir bilgiyi de kamuoyuyla paylaştı.
NEREDE TUTULDUKLARINI AÇIKLADI
HALK TV'de Lale Özan Arslan'ın sorularını yanıtlayan Yarkadaş şöyle konuştu:
"İstanbul ve Diyarbakır'da bir hafta önce altı gazeteci gözaltına alındı. Tunca Öğreten, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Eray Salgın, Mahir Kanaat ve Derya Okutan adlı gazeteciler yedi gündür hücrede tutuluyor. Ve bu gazeteciler, insan kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan kişilerle aynı hücreyi paylaşıyor. Avukatlarının itirazları ise dikkate bile alınmıyor."
AVUKATLAR BİLGİ ALAMIYOR
Gözaltındaki gazetecilerden ilk 24 saat haber alınamadığını belirten Yarkadaş, "Aileleri bize ulaşınca emniyetten nerede tutulduklarını öğrendik ve avukatlarına bilgi verdik" dedi.
Gazetecilerin "Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın maillerini Red Hack adlı oluşumla birlikte yasadışı bir şekilde paylaştırmak" suçlamasıyla gözaltına alındığını belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
" Ancak bu suçlama dün değişmiş... Gözaltındaki gazetecilerin terör örgütüne ilişkin bir soruşturma kapsamına sokulduğu söylenmiş kendilerine... Avukatlar beş gün sonra müvekkilleriyle görüşme imkanı bulunca bu bilgiyi edinmişler... Red Hack terör örgütü kapsamında olmadığı için gazeteciler terör suçu kapsamına sokuluyor."
SAVCI İZNE AYRILINCA...
Gazeteciler hakkında gözaltı kararı verdirten savcının "yıllık izninden kalan süreyi tamamlamak için tatile çıktığı"nı öğrendiklerini de aktaran Yarkadaş, "Bunun adı keyfiyettir" dedi.
ZORUNLU DEĞİL KEYFİ GÖZALTI
Altı gazetecinin bir haftadır gözaltında tutulduğunu ve sorgularının tamamlandığını belirten Yarkadaş, "Savcı izinde olduğu için ifadeleri alınamıyor. OHAL ve KHK'ların verdiği olanaklar da sonuna kadar kullanılarak, 30 günlük gözaltı süresi dolduruluyor. AKP her şey gibi yargıyı da çürüttü. Yurttaşının temel haklarına saygı duymayan ve bunu bir gelenek haline getiren bir anlayışla karşı karşıyayız" ifadesini kullandı.
ZULÜM VAR
Gazetecilerin bir an önce savcılığa çıkarılması için HSYK'yı girişimde bulunmaya çağıran Yarkadaş, "Bu kadar keyfiyeti ve zulmü içinize nasıl sindiriyorsunuz?" diye sordu.
GAZETECİLERİ "UNUTTULAR"
Yargıdaki keyfiyetin kurumun tüm alanlarına sirayet ettiğini belirten Yarkadaş, "Önceki gün bunun bir örneği de Aslı Erdoğan - Necmiye Alpay Davası'nda yaşandı" dedi. Yarkadaş, aynı davada yargılanan Zana Kaya ile İnan Kızılkaya'nın duruşmaya keyfi bir biçimde getirilmediğini söyledi.
'BU BİR REZALET'
Konuyu TBMM'ye taşıdığını belirten Yarkadaş, "Memurların iki gazeteciyi duruşma tarihini unuttukları için getirmediği söyleniyor. Hakim ise araç bulunamadığı için getirilmediğini söylüyor. Her ikisi de rezalettir" dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Kantin İşletmecisi Şenol Buran'ın cezaevi koşullarına dikkat çeken Yarkadaş, "Keyfi bir biçimde tutuklandı; tutuklanması yetmemiş gibi soğuk bir odada tek başına tutuluyor" ifadesini kullandı.
SOĞUKTA TUTULUYOR
Şenol Buran'ın ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini ve böbreğinin fonksiyonlarını yerine getiremediğini söyleyen Yarkadaş, "Bir dakika bile soğukta kalmaması gerekirken, adeta buzdolabı gibi bir yerde tek başına tutuluyor" dedi.
Buran'ın raporlarını Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a ileteceğini de belirten Yarkadaş, "Sayın Bozdağ, sıraladığımız sıkıntılara derhal çözüm bulmalıdır" dedi.
YARGI PUSULAYI ŞAŞIRDI
Cumhuriyet Muhabiri Ahmet Şık'ın terör örgütü FETÖ ile PKK ve DHKP-C'nin propagandasını yapmaktan tutuklandığını da hatırlatan Yarkadaş, "Yargı pusulasını şaşırdı... Artık ne dediklerini bile bilmiyorlar... Verdikleri kararlar kamu vicdanında kabul görmüyor" diye konuştu.