Cumhuriyet gazetesinden Tuğba Özer'in haberine göre, Ceyhan, “Diğer açılan ülkelere bakıp da ‘onlar açıyor biz de açarız’ demememiz lazım çünkü onlar çok yoğun bir kısıtlama döneminden sonra yavaş yavaş açılıyorlar. Buna rağmen onlar da sorunlarla karşılaşıyorlar. Örneğin İngiltere’de son iki günde vaka sayıları 2 katına çıktı. Biz onlar kadar net vaka sayımızı bilmiyoruz çünkü biz sadece belirti gösteren kişilere test yapıyoruz. Tarama testi yapmadığımız için görünen 10 binli rakamlar gerçek pozitif kişi sayısını yansıtmıyor. O nedenle buna güvenip birdenbire önlemleri hızlı şekilde kaldırırsak yeniden bir vaka artışıyla karşılaşabiliriz” dedi.
Ceyhan şu önerileri sıraladı:
- Salgında bulaşın esas olduğu yerler (işyeri, toplu taşıma vb) açılma konusunda sona bırakılmalı.
- Okullara öncelik verilmeli.
- En çok sıkıntılı olan sektörlerden açılmaya başlanmalı.
- Açılmanın ardından vaka sayısına etkisi bakılmalı.
Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, “Salgının hızında azalma var ama salgının kontrolü hâlâ sağlanamadı” ifadesini kullandı.
Salgının sürdüğüne vurgu yapan Şenol şunları kaydetti:
"Bundan sonra şunlar yapılsın’ diyebileceğimiz bir yönetimimiz ve düzenimiz yok. Öncelikle okullar açılmalı ve bu süreç güvenli bir hâlâ getirilmeli. Salgının bu haliyle hedeflenen noktadan çok uzak olduğumuz ve çok uzun bir zaman gerektiği anlaşılıyor. Bu süreci de aşılama ile geçirmeyeceksek artık zaten kapanmalar da çok büyük bir anlam ifade etmiyor. Metedolojik kapanmadığımız için açılmaya dair söyleyecek pek bir şey de yok”