Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda Türkiye'deki son gelişmeler ve Avrupa Birliği üyelik müzakereleri ele alındı. Genel Kurul'da söz alan üyelerin büyük bir kısmı, üyelik müzakerelerinin dondurulması amacıyla hazırlanan tasarıya destek verdiklerini açıkladı.
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda, Türkiye'deki son gelişmeler ve üyelik müzakerelerinin dondurulması talepleri ele alındı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin Genel Kurul'a bilgi verdiği oturumda, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve sonrasında meydana gelen gelişmelere dair konuşmalar yapıldı.
'Hesap sorma meşru hak' Strazburg'da devam eden AP Genel Kurulu'nda "AB-Türkiye İlişkileri" konulu oturumda söz alan Mogherini, 15 Temmuz darbe girişiminde Türk demokrasisinin, sokaklarda tankların önüne çıkan halkın ve hayatını kaybeden 200’den fazla Türk vatandaşının, bombalanan TBMM’nin yanında yer aldıklarını hatırlatarak başladığı konuşmasında, "Türk makamlarının, darbe teşebbüsünün ve ülkedeki terör saldırılarının ardındakilerden hesap sorma konusunda meşru hakka sahip olduğunu" söyledi. İki taraf da kaybeder Müzakereleri sonlandırmanın her iki tarafa da kaybettireceğinin altını çizen Mogherini, "Türkiye ve AB birçok konuda önemli iş birlikleri yapabilir. Kıbrıs, Suriye, enerji başta olmak üzere bir çok konuda iş birliğimiz önemlidir" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin, anayasal reform sürecinde bulunduğunu ve AB'nin bu süreçte Türkiye'ye destek olmaya hazır olduğunu belirten Mogherini, "Diyalog kapısı açık olmalıdır. AB Bakanı ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri ile görüştüm. Avrupa Konseyi ile bu süreçte iş birliğinin ve yardımının önemli sonuçları olacağını umuyorum." dedi. Pitella: Sert bir yanıt vermeliyiz AP Sosyal Demokrat Grubu (S&D) Başkanı Gianni Pitella ise, "Sosyal demokratlar, Türkiye’nin AB’ye girmesine hala olumlu bakıyor fakat son dönemdeki gözaltılar, hapisler ve görevden alınmalara karşı sert bir yanıt vermeliyiz" şeklinde konuştu. Pitella, "Sosyal demokratların bir gün müzakerelerin dondurulması gibi bir tasarıya evet diyeceklerini hiç düşünmemiştim. Gelişmeler bunu zorunlu kıldı. Dondurma yanlısıyım fakat geçici bir süreliğine. Diyalog kapısı açık kalmalıdır." dedi. 'Putin Erdoğan ve Trump' Muhafazakarlar ve Reformcular Grubu (ECR) Başkanı Syed Kamall, Türkiye hakkında hala çok sayıda ön yargılar olduğunu, "Hristiyan olmayan ve Asya kıtasında bir ülke" olarak bakıldığını dile getirerek, "Türkiye ile mevcut ilişki yolunda gitmiyor. Yeni bir ilişki şekli geliştirmeli. Bu tam üyelik hedefi olmayan bir ilişki biçimi olabilir" şeklinde konuştu. Liberal Demokratlar Grubu (ALDE) Başkanı Guy Verhofstadt da, Avrupa’nın çevresinde, gücü elinde toplayan liderlerden oluşan bir halka meydana geldiğini öne sürerek, "Putin, Erdoğan ve Trump AB modelini tehdit ediyor" görüşünü ileri sürdü. Yeşiller Eşbaşkanı Rebecca Harms, bölgede çok önemli sorunlar olduğuna değindi ve "Türkiye’nin demokrasi içerisinde kalmasını sağlamalı ve diyalogu geliştirmeliyiz. Bu bizim güvenliğimiz için çok önemli ve gereklidir" ifadelerini kullandı. Bir yaptırımı bulunmuyor Oturum sonrası siyasi gruplardan 6 tasarı metni alındığı açıklanırken, bu metinlerin üzerinde tartışılarak ortak bir tasarıya dönüştürüleceği ve perşembe günü oylanacağı öğrenildi. AP'de alınacak bu yönde bir kararın hukuki yaptırımı bulunmuyor fakat aralık ayında toplanacak AB Konseyi öncesi liderlere siyasi bir mesaj olacağı belirtiliyor.