Murat Gezenler: Arkadaşıma yaptığım şakayı bilen devlet, sınırdan Ankara'ya gelen bombaları bilmiyor

Selefilerin ünlü vaizi Murat Gezenler, ANKA'nın sorularını yanıtlarken IŞİD'in Türkiye’deki en kanlı canlı bombalı saldırısı hakkında çarpıcı bilgiler verdi. 10 Ekim katliamına ilişkin “Acaba IŞİD mi eylemde bulundu? Birileri bunların önünü mü açtı?” sorularını soran Gezenler, “Arkadaşıma yaptığım şakayı bilen bir devlet, siz sınırdan giriyorsunuz, bombalarla Ankara’ya geliyorsunuz, patlatıp gidiyorsunuz. Bunu bilmiyor. Buralarda ciddi soru işaretleri var” diye konuştu.

30 Eylül 2020 Çarşamba 09:52
Murat Gezenler: Arkadaşıma yaptığım şakayı bilen devlet, sınırdan Ankara'ya gelen bombaları bilmiyor

Selefilerin ünlü vaizi Murat Gezenler, ANKA'nın sorularını yanıtlarken IŞİD'in Türkiye’deki en kanlı canlı bombalı saldırısı hakkında çarpıcı bilgiler verdi. 10 Ekim katliamına ilişkin “Acaba IŞİD mi eylemde bulundu? Birileri bunların önünü mü açtı?” sorularını soran Gezenler, “Arkadaşıma yaptığım şakayı bilen bir devlet, siz sınırdan giriyorsunuz, bombalarla Ankara’ya geliyorsunuz, patlatıp gidiyorsunuz. Bunu bilmiyor. Buralarda ciddi soru işaretleri var” diye konuştu. 

IŞİD, Türkiye’de birçok canlı bomba saldırısı gerçekleştirdi. Bunlardan en kanlısı Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihindeki katliamdı. 103 kişi öldü, yüzlerce kişi de yaralandı. Türkiye tarihinin en kanlı bombalı saldırısıydı. IŞİD davalarında ismi geçen ve en son Selefi yapıların silahlandığı iddiasıyla yeniden gündeme gelen Murat Gezenler, 10 Ekim katliamına ve katliamda parmağı olan İlhami Balı’ya ilişkin konuştu.

Balı’yı tanıdığını söyleyen Gezenler, katliama ilişkin “2,5 yıl boyunca Türkiye’ye yönelik hiçbir eylemde bulunmayan IŞİD, 2,5 yıl sonra neden eylemde bulundu? Acaba IŞİD mi eylemde bulundu? IŞİD’in içerisinde heyecanlı bir grup muydu? Birileri bunların önünü mü açtı?” sorularını sordu. Gezenler’in 10 Ekim katliamı hakkındaki yorumu ise “Bir cihat ehlinin yaptığı ameli bizim doğru veya yanlış diye tasvip etmemiz uygun değil” ifadeleri oldu.

IŞİD’in emirlerinden Ebu Ubeyde kod isimli İlyas Aydın, 2 Türk askerini yakıldığı görüntüde yer alıyordu. Gezenler, Aydın’ı tanıdığını söyleyerek, “Konya’ya geldiğinde benim de ziyaretime gelmişti. Bir kere de bana uğramıştı. Toplamda 2 veya 3 kere görüşmüşümdür” dedi.

Gezenler’in ANKA’nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Suriye, Irak, Afganistan gibi ülkelere gittiniz mi?

Suriye’ye 2008 yılından “Artık gidiyorum, benden kurtulun” diye gittim. Suriye’ye yerleştim, yaşayacak, kitap yazacaktım. Orada tutuklandım. Türkiye’ye teslim edildim. Bir de 2001 yılında Afganistan’a gittim.

Suriye’de neden tutuklandınız?

Burada tutuklanmanız için sebebe gerek yoktur. Mesela 3 arkadaş Arabistan’dan gelmişler. Döviz bürosuna gitmişler. Döviz sahte çıkmış, taksiciyle birlikte zindana atmışlar. Ben Türkiye gibi zannettim. Türkiye’de istediğimiz internet sitelerine giriyorduk. Zannedersem girdiğim bir haber sitesinde Usema Bin Ladin’in resmi varmış. İnternet kafeci bunu görüyor ve şikayet ediyor.

Afganistan’a neden gittiniz?

ABD, Afganistan’ı bombalamaya başladığında sanki kendimiz bombalanıyormuş gibi hissettik. Taliban’ın Usame Bin Ladin’i ABD’ye vermeyip, karakterli bir çıkış yapmıştı. Karakterli çıkışlar sizi etkiliyor. ABD bombalamaya başladığında bir arkadaşımı daha aldım yanıma gittik. Savaşmaya gitmiştim ben. Pakistan’da kaldım. Benim niyetim, açık söyleyeyim. Savaşmaya gitmiştim. Taliban’da savaşmadan geri döndük. Daha savaş da bilmiyordum. Hayatımda hiç silah kullanmamıştım.

Silah kullanmayı şu an biliyor musunuz?

Ben yalan söylemem. Cidden bilmiyorum.

İlyas Aydın ile tanışıyor musunuz?

Mahlası Ebu Ubeyde değil mi? O yurtdışındayken internet üzerinde tanıyordum ben. O zaman 2008’de ben de Suriye’deydim. O da Mısır’daydı. Konya’ya geldiğinde benim de ziyaretime gelmişti. Bir kere de bana uğramıştı. İstanbul’da yemek fırınında rastlamıştık. Onun haricinden çok bir samimiyetim, oturup kalkmışlığım yoktu. Toplamda 2 veya 3 kere görüşmüşümdür.

Türkiye’nin yakından tanıdığı Dokumacılar grubu vardı. Bu grupla iletişiminiz var mıydı? Bu grubu kim yönetiyordu?

Allah şahittir, biz de bunu İsmail Saymaz’ın kitaplarından öğrendik. Geçen sene ben 30-35’e yakın kasaba, köy gezdim. Yani bu grup medyada çıkana kadar bizim haberimiz yoktu?

IŞİD’lilerin eğitiminde sizin kitaplarınız kullanıldığı polis operasyonlarında ortaya çıktı. IŞİD’liler neden sizin kitaplarınızı okuyordu?

Taban olarak aynı tabana hitap ediyoruz. Onlar da Selefi yapıyı temsil ediyor, biz de Selefi'yiz diyoruz. Benim El Kadie ile düşünsel ayrılığım vardır. Onların evinde de benim kitaplarım çıkar.

Sizin derslerinize katılanlardan IŞİD’e giden oldu mu?

Bizim mescidimiz vardı. Herkese açık. Tabi katılan çok oldu.

‘IŞİD’İN MAZLUM OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİM’

IŞİD’lilerin sizin okullarınızda eğitildiği ve sizin grubunuzun IŞİD’e eleman temin ettiği emniyet fezlekelerinde yer alıyor. Siz IŞİD’i destekliyor muydunuz?

Kurulduğu zaman ben cezaevindeydim. Yükselişe geçtiğinde yine cezaevindeydim. Ben çıktığımda Musul ve Rakka kaybedilmek üzereydi. Evet destekliyordum deseniz, pratik olarak bunu yapabileceğiniz bir şey yok. Fakat IŞİD ilk çıktığında diğer İslami gruplar IŞİD’e saldırdı. Ben Ankara’da bir konuşma yapmıştım. Bu saldırıda IŞİD’in hak sahibi, diğerlerinin asi olduğunu söylemiştim. IŞİD’in mazlum olduğunu söylemiştim. En büyük destek bu olur bence.

"CİDDİ SORU İŞARETLERİ VAR" 

IŞİD Türkiye’de birçok bombalı saldırı gerçekleştirdi. 

2005 yılında Amerikan News Konya’ya geldi. Misafir oldu. “Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?” dediler. O zaman sadece Irak’ta savaş vardı. Bu kan Türkiye’ye sıçrayacak dedim. “Nasıl olacak bu?” dediler. Biz yapacağız dedim şaşırdılar. Bizim içimizdeki insanlar birilerinin kullanması neticesinde bunu yapacak demiştim o zamanlardan. Bu sorunun cevaplanması gerekiyor. 2,5 yıl boyunca Türkiye’ye yönelik hiçbir eylemde bulunmayan IŞİD, 2,5 yıl sonra neden eylemde bulundu? Acaba IŞİD mi eylemde bulundu? IŞİD’in içerisinde heyecanlı bir grup muydu? Birileri bunların önünü mü açtı?

Benim arabada nasıl oturduğumu, arkadaşıma yaptığım şakayı bilen bir devlet, siz sınırdan giriyorsunuz, bombalarla Ankara’ya geliyorsunuz, patlatıp gidiyorsunuz. Bunu bilmiyor. Buralarda ciddi soru işaretleri var.

‘IŞİD’İN TÜRKİYE’DEKİ SALDIRILARI CAİZ DEĞİLDİR’

(IŞİD’in Türkiye’de yaptığı saldırıları doğru buluyor musunuz?) Bir cihat ehlinin yaptığı ameli bizim doğru veya yanlış diye tasvip etmemiz uygun değil. Allah yolunda Suriye’de, Afganistan’da, Irak’ta bizzat kafir ile savaşan doğruya daha yakındır. Ben bugüne kadar IŞİD’in Irak ve Suriye’de yaptığı hiçbir eylem hakkında konuşmadım. Türkiye’de herhangi bir örgütün bir yeri patlatması, bırakın adam öldürmeyi yoldan geçen birine tokat atması din anlayışına göre caiz midir deseniz, caiz değildir.

‘İLHAMİ’Yİ TANIRIM, GECENİN GEÇ VAKTİNDE BİLE ‘KARNIM AÇ’ DİYE GİDİYORDUM’

Bu saldırılarda geçen isimler arasında İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Yunus Durmaz bulunuyor. Bu isimlerle bağlantınız oldu mu?

Yunus ve Deniz’i tanımıyorum. İhlami’yi çok eskiden, 2010’dan tanırım. Hatay’da Reyhanlı’daydı. Reyhanlı’ya çok gidip gelirim ben. O yıllardan tanıyorum. Benim zihnimde çok önemli bir vatandaş değildir. Yanlış anlaşılmasın onu küçümsemiyorum. Devletin kayıtlarına baktığınızda IŞİD’e ne kadar giden varsa onları geçiren, yol emirliği yapan birisi olarak tanınıyor. Kendisi Konya’ya gelmiştir, ben gittim. Çok misafirperver bir gelenekleri vardı. Hatta gecenin çok geç bir vaktinde “Karnım aç yemek yapın” diye gidebiliyordum. O dönem normal bir vatandaştı.

Hatay ve Antep’te bulunan herkes sınır kaçakçısıdır. O da sınırı biliyorsa, IŞİD’e yardım etmişse, anında yükselip gidersin. Benim İlhami Balı ile tanışıklığım Suriye savaşı yokken.

Siz şu anda silahlanan grup var mı? Biliyor musunuz?

Türkiye’de şu şartlarda silahlanacak grup yoktur. Silahlanması mümkün değildir. Ben 30 küsür yıldır bu piyasanın içindeyim. Devletin haberi olmadan 3-4 kişinin silahlanması mümkün değildir. Türkiye’deki Selefilerin böyle bir gündemi olmadı. Ben hakim “Sen bizi kafir mi görüyorsun” dediğinde kafir diyebilen birisiyim. Silahlansalar bunu gizlemezler. Açık açık biz silahlanıyoruz demezler de bunun fetvalarını vermeye başlarlar. Mesela ben hutbeye çıkıp derim ki “Düşmana karşı güç hazırlayın”. Bir şekilde bu söylemimize yansır. Bugüne kadar hiç yansımadı.

Silahlanmayı beceremezsiniz. Geçenlerde gizli gizli Ankara’ya gitmeye kalktım, devleti haberi olmuş. Benim Ankara’ya gitmemden bile haberi var, nasıl silahlanacaksınız.

Son Güncelleme: 30.09.2020 09:55
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.