CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Nevşehir’de çiftçinin, iş insanlarının, esnafın ve yurttaşlarının sorunlarını dinliyor.
Kılıçdaroğlu’nun Nevşehir programındaki ilk adresi Derinkuyu ilçesinin Yazıhüyük Beldesi oldu. Kılıçdaroğlu burada sulamada kullandıkları elektriğin faturasını ödeyemeyen çiftçilerin sorunlarını dinledi. Çiftçiler girdi maliyetlerinin artmasına karşın ürünlerinin para etmediğini anlattı.
ÇİFTÇİNİN GİRDİ MALİYETİ ARTTI
Çiftçiler girdiği maliyetlerindeki artışı anlatmak için bir traktör üzerine, üretimde kullandıkları malzemeleri yerleştirdi. Çiftçinin bu şekilde gösterdikleri girdi maliyetindeki artış şöyle:
. 3 kilo buğdaya 1 litre mazot alınabiliyor.
. Üre gübrenin tonu 2020 yılında 1800 liradan, 2021 yılında 5 bin liraya; gübre 2020 yılında 1800 liradan, 2021 yılında 4 bin 850 liraya; nitrat gübre 1200 liradan 2 bin 800 liraya; şeker gübre 950 liradan 2 bin 800 yükseldi.
. Bir çuval süt yemi 2020 yılında 90 liradan, 2021 yılında 165 liraya, 25 kilo kömür 32 liradan 45 liraya çıktı.
Çiftçiler, elektrik faturalarının yüksekliğinden de şikayet etti. Bir çiftçi 66 bin lira, bir başka çiftçi ise 22 bin lira elektrik faturasının geldiğini aktardı. Elektrik faturasını ödeyemediğini aktaran bir çiftçi, Kılıçdaroğlu’ndan bunun Meclis’te gündeme getirilmesini istedi. Kılıçdaroğlu ise tarımın stratejik bir sektör olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Arabanız, buzdolabınız, televizyonunuz olmayabilir ama her gün yemek yemek zorundasınız. Siz aileniz, çocuklarınız. Bizim karnımızı doyuracak olan çiftçiler yani üretenler, alın terini dökenlerdir. Gübre fiyatı sadece sanmayın burada… Türkiye’nin neresine gidersek gidelim, aynı fiyat zaten. Gübre fiyatı almış başına gidiyor. Tohumdan tutun, ilaca kadar dolara endeksli. Dolayısıyla fiyatlar sürekli artıyor. Normalde iyi bir planlama yapılması lazım. O planlama çerçevesinde çiftçiye iyi bir gelirin garanti edilmesi lazım, devlet tarafından. Maliyeti 100 lira diyelim, 25 lira kar verecek…”
“128 MİLYAR DOLARI HALLETİLER Mİ?”
Bir çiftçi Kılıçdaroğlu’na; “Genel başkanım dolarları bulamadık ama dolarlar da yok, piyasada dolar yok” dedi. Kılıçdaroğlu, çiftçiye; Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini hatırlatarak, şunları söyledi:
“128 milyar doları hallettiler. Ama, benim size bir sözüm var. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda bütün bu rezaletlere son vereceğim. Çiftçi kazanacak, esnaf kazanacak, üreten kazanacak, sanayici kazanacak. Kim üretiyor, alın teri döküyorsa desteği ona vereceğiz. Gidip de devleti soyanın peşinden devlet gitmeyecek. Devleti soyandan hesabını soracağız. Neden soydun kardeşim? 128 milyar dolar bizde olsaydı, kefen paramız olsaydı. Her halde bu kadar da zam gelmezdi. Bütün bunların hepsini biliyorum. Hepsini çözerim. Allah’ın izniyle, desteğinize ihtiyacım var.”
Çiftçiler elektrik faturalarını Kılıçdaroğlu’na gösterdi, girdi fiyatlarının da yüzde 170’in üzerinde arttığını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, çiftçinin elektrik borcuna ilişkin soru önergesine verilen yanıtı anımsatarak; “En son bir soru önergesine diyorlar ki, ‘çiftçinin Türkiye genelinde elektrik borcu 22 milyon lira.’ Çiftçi kazanamadığı için ödeyemiyor” dedi.
Kılıçdaroğlu köylü kadınlar ile karşılaştı. Bir kadın Kılıçdaroğlu’na “Başkanım televizyondakinden çok daha genç görünüyorsunuz” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Öyle mi, kahve ısmarlayacağım” yanıtını verdi.
“ÇİFTÇİ PERİŞAN VAZİYETTE”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de buğdayın ucuza alındığını ancak daha pahalıya dışarıdan ithal edildiğini söyleyerek, “Kazanan bizim çiftçi değil yurt dışındaki çiftçi oluyor” dedi.
Kılıçdaroğlu Türkiye’deki çiftçinin girdi maliyetinin yüksek olduğu için ekmekten vazgeçmeye başladığını ifade ederek, “2 Trakya büyüklüğündeki alan ekilmiyor. Çünkü, ‘ektiğim zaman zarar ederim’ diyor. Bundan kurtulmamız lazım. Çiftçi ürettiği zaman hepimizin karnı doyacak” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Hollanda, Konya’dan küçük bir devlet. Yıllık tarım ürünü ihracatı, 180 milyar doların üzerinde. Bizim tarım ürünü ihracatımız ise 18-20 milyar dolar civarında. Yani, Konya’dan küçük bir devlet, devasa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden çok daha fazla tarım ürün elde ediyor. Herkes üretiyor, kazanıyor, ki başına gelir de 30-40 bin dolar. Şimdi ben bizim çiftçinin halini düşünüyorum. Sabahın köründe kalkarsın, emeğini verirsin, üretirsiniz, elektrik, su, maliyet… Malınızı satmaya kalkarsınız, beklediğiniz karı elde edemezsiniz. Bütün bunları biliyorum. Eskiden çiftçi ekerdi, ürününü bayram içinde kaldırırdı. Cebinde parası vardı, özgüveni vardı. Bunları hep yaşadık. Bunların büyük bir kısmı yok oldu. Çiftçi perişan vaziyette.”
“DAVA AÇIN”
Çiftçinin durumunun düzeltilmesi için 2006 yılında Tarım Kanunu’nun çıkarıldığını, buna göre çiftçiye her yıl milli gelirin yüzde 1’i oranında pay verilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Verilebilir demiyor, verilir diyor. Emredici cümle. 2006-2021 bu para verilmedi. Bazen yüzde yarım verildi, hiçbir zaman yüzde 1 verilmedi. Çiftçinin, 2006 yılından bu yana 211 milyar lira alacağı var. Ziraat odaları başkanımıza da söyledim, dava açın, hakkınızı arayın diye. İnsanlar çekiniyorlar. Ama bu para size verilecek. Çiftçilerin, ister bankalardan, ister tarım kredi kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Ana parayı da makul bir takside bağlayacağız. Aynı şekilde esnaf için de yapacağız. Bir hafta içinde bir kararname, çiftçinin faiz borcu silinmiştir, bu kadar.”
Bir çiftçi, Tarım Kredi Kooperatifi’ne ana borcunun 114 bin lira olduğunu ve faiziyle birlikte 314 liraya çıktığını belirterek, 3 yıldır faiz işletildiğini aktardı. Çiftçi, “Zaten bittik yani üretim yapamıyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Çiftçiye destek verilmesi lazım. Buğday mı ekiyorsunuz, maliyeti bellidir. Maliyeti 100 liradır, bunun üstüne makul bir kar koyarsınız. 125 liraya alırsınız. Tüccara 130 liraya mı satmak istiyor. Satabilir ama devlet olarak 125 liranın altına inemezsiniz” dedi.
Bir çiftçi, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye tepki göstererek, “Çiftçi kepekle ex oldu” diye vurguladı.
“KÜLLİYEDEN BU KADAR GELMİŞ”
Bir çiftçi de geçen sene ürünlerinin dolu nedeniyle zarar gördüğünü ve kendisine eksik yardım yapıldığını belirterek, buna itiraz edince, kendisine; “Adam çıkardı bana bilgisayardan ‘Sana 27 bin 850 lira gelmiş’ dedi. Bana yatan para 5 bin 500 lira, nasıl oluyor bu? ‘Külliyeden bu kadar gelmiş’ diyor. Bunlar da, çıktı, çiftçiye destek etti. Nerede benim 21 bin liram, yok” dedi.
Bir çiftçi kendilerinin elektrik fiyatlarının hanelerinkinden daha fazla olduğunu kaydederek, “Biz üretiyoruz, nasıl oluyor bu?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, elektriğin özel şirketlere verilmesinin ardından bunun yaşandığını “Elektriği özelleştirdiler zam geliyor size. Daha fazla gelecek. Elektrik, doğalgaza zam gelecek, her şeye zam gelecek. Zamlardan millet bunaldı” diye vurguladı.
“TÜRKİYE’NİN ETNİK YAPISINI DEĞİŞTİRİYORLAR”
Çiftçilerden biri mültecilerle ilgili de Kılıçdaroğlu’na şikayette bulundu. Kılıçdaroğlu, mültecileri ülkelerine 2 yıl içinde göndereceklerini dile getirerek, şunları söyledi:
“Bu memlekette kendi karnımızı doyurduk da kaldı onlar mı? Bu konuda çok duyarlıyım, ırkçılık yapmıyorum. Gelen kişilere kızmıyorum, onları getirenlere kızıyorum. Onları davulla, zurnayla kendi memleketlerine göndereceğim. Herkes kendi memleketine gitsin, orada huzur içinde yaşar. Yardımsa orada yardım edeyim. Onların can güvenliğini sağlayacağım, evini, yolunu, okulunu yapacağım. Kendi memleketlerine gitsinler. Hem ‘yerliyiz, milliyiz’ diyorlar, Türkiye’nin dokusunu değiştirdiler. Etnik yapısını değiştiriyorlar, Türkiye’nin.”
ÇİFTÇİNİN BORCU 7 VERESİYE DEFTERİ TUTTU
Baba ve oğlun işlettiği bir bakkal dükkanına giren Kılıçdaroğlu, 500 bin liraya yakın borcun yazılı olduğu 7 veresiye defteriyle karşılaştı. Bakkal çiftçilerin borçlarından oluşan 7 veresiye defterini Kılıçdaroğlu’na gösterdi. Borcun 600 bin liraya vardığı öğrenildi.
“ÇİFTÇİNİN MAHSÜLÜ PARA ETMEYİNCE”
Bakkal, defterleri Kılıçdaroğlu’na göstererek, “Bu defterler bizim alacaklarımız. Çiftçinin mahsulü para etmeyince biz de borçlarımız toplayamıyoruz. Biz de bu yüzden üzüntülüyüz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun 7 deftere ilişkin “Kaç lira tutar?” sorusuna bakkal 500 bin liraya yakın olduğu yanıtını verdi.
Bakkalın babası da 500 bin liraya yakın borç olduğunu belirterek, “Sattığımız ürünü yerine koyamıyoruz” diye vurguladı.
Bakkal borçları sezonluk olarak yaptıklarını ve patates para etmediği için borcun bu kadar biriktiğini kaydederek, “Yıllara yayılarak gidiyor. Biz de aldığımız ürünü yerine koyamıyoruz. Bundan çok şikayetçiyiz” dedi.
Bakkal zincir marketlerin köy merkezlerine kurulmasının kendilerini mağdur ettiğini vurgulayarak, köylere kurulmasına izin verilmemesini istedi. Bakkal, “Köyün 4-5 kilometre uzağına kurulmasını istiyoruz, esnaf mağdur kalıyor” diye talepte bulundu.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Derinkuyu’da yurttaşlarla bir araya geldi. Burada da mülteciler konusuna değinen Kılıçdaroğlu, 2 bin 900 kilometreyi aşan Afganların Türkiye’ye kaçak yollardan girdiğini vurgulayarak, “Yüz binlerce kişi, kafile kafile geliyorlar. 2 bin 900 kilometreyi aşıyorlar ve geliyorlar. Hepsi genç. Askerden yeni çıkmış kişiler, ellerine silah verseniz savaşa gidecek. Bunların Türkiye’de ne işi var? Hangi sınırdan giriyorlarsa iade edilmesi lazım. İran’dan giriyorlarsa İran’a iade edilmesi lazım” dedi.
“ÇAY PAKETİ DEĞİL GÖNLÜMÜZÜ ATIYORUZ”
Yurttaşlardan birisi Kılıçdaroğlu’na “Çay paketi yok mu?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Biz çay paketi atmıyoruz, gönlümüzü atıyoruz” diye yanıt verdi. Bir kadın da Kılıçdaroğlu’na “Bize çay paketi değil, çocuklarımız işsiz, çocuklarımıza iş lazım” diye seslendi.
“ARKADAŞIMA YARDIMCI OLDUM, ELEKTRİĞİM KESİLDİ”
Bir çiftçi de Kılıçdaroğlu’na; arkadaşının borç nedeniyle suyunun kesildiğini ve kendisine arkadaşının tarlasına su verdiği için ceza kesildiğini anlatarak, “Bir arkadaşıma yardımcı oldum, su verdim diye benim elektriğimi kestiler. Devlete bir kuruş borcum yok, sırf yardımcı oldum diye” dedi.