Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011'de 'çılgın proje' olarak duyurduğu Kanal İstanbul Projesi ile ilgili tartışmalar sürüyor. 23 Haziran'da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle koltuğa oturan CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun 'cinayet projesi' diyerek karşı çıktığı Kanal İstanbul'la ilgili hükûmetten ise kararlı açıklamalar geliyor. Uzmanlar söz knousu projenin İstanbul'un içme suyunu tehlikeye attığını, olası bir deprem veya tanker kazasında yaşanabilecek felaketlere karşı uyarılarda bulunurken, bir yeni değerlendirme de İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe'den geldi.
Sözcü'den Özlem Güvemli ve Başak Kaya'ya konuşan Gökçe, proje ile kanal çevresinde ve kıyılarda yapılacak inşaatlarla yeni bir kent yaratılacağını ve böylelikle İstanbul'un nüfusu 25 milyon olacağı öngörüsünde bulundu. Trakya ile birlikte bölge nüfusunun 40 milyona ulaşmasını beklediklerini aktaran Gökçe, "Bu proje Trakya havzası ile birlikte İstanbul'un bitmesine neden olacak bir projedir" dedi.
"Kanal projesi tarım alanlarını parçalayacak"
“45 kilometre uzunluğunda yapılacak olan bu kanal projesi tarım alanlarını parçalayacak, kanal üzerinde 7 ile 9 köprünün yapılması gerekecektir" ifadelerini kullanan Gökçe, "Kanal ile Boğaz arasındaki bölge bir ada haline dönüşeceği için tüm ulaşım sistemleri değişecek ve yeni sorunlar yaşanacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
"Küçükçekmece Gölü, Sazlıdere ve Terkos Barajı özelliğini yitirerek tuzlanacak"
Deniz suyu ile tatlı suyun birbirine karışacağını söyleyerek uyarıda bulunan Gökçe şunları kaydetti:
"Deniz ekosistemi ile kara ekosistemi iç içe geçecektir. Ayrıca, Küçükçekmece Gölü, Sazlıdere ve Terkos Barajı özelliğini yitirerek tuzlanacaktır. Trakya Bölgesinde bulunan tarlalar sulanamayacak bölge çoraklaşacaktır. Ayrıca kanal kazısı yapılırken iş makinaları ve patlayıcı maddeler kullanılacağı için çevrenin ekosistemi ile birlikte fauna ve florası bozulacaktır."
"Marmara Denizi'nin alt tarafında bulunan suyun kimyasal yapısı bozulacak"
Gökçe'nin diğer öngörüleri şöyle:
“Kanal Projesi yapılırsa, organik maddeler bakımından oldukça fazla olan Marmara Denizi’nin suyu, 25 metre derinlikte olan Kanal suyu üst akıntısıyla Marmara Denizine girerek, Marmara'nın oksijen bakımından oldukça yetersiz olan alt suyunu daha fazla baskı altına alarak tümüyle oksijensiz bırakacaktır. Bu durum Marmara Denizi'nin alt tarafında bulunan suyun kimyasal yapısını daha da bozacaktır.”
“İstanbul ve Trakya'nın yok oluş projesidir. Ülkemizin bir kenarında duran milyarlarca dolar parası olsa bile bu proje yine yapılmamalıdır.”