İsveç Dışişleri Bakanlığı, “Polis, hukukun üstünlüğü çerçevesinde, kamu yararını tehdit eden kişilerin İsveç'e girişini engelleme hakkına sahiptir. Etkili sınır kontrolüne sahip olmamız ve dünyaya net bir mesaj vermemiz çok önemli: İsveç, özgürlüğüne, emniyetine ve güvenliğine yönelik tehditleri son derece ciddiye almaktadır. Bu nedenle yetkililerimiz, yeni tehditleri önlemek ve üzerine gitmek için çalışmalarını hızlandırıyor” açıklamasını yaptı.

İsveç Dışişleri Bakanlığı bugün, Stockholm’de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılmasının ardından Hükümetin aldığı tedbirlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. “İsveç'e gelip suç işlemek isteyenleri durdurmak istiyoruz” başlıklı açıklama şöyle:

“Bu sene Mayıs ayında Hükümet, sınır kontrollerini yeniden uygulamaya karar verdi. Bunun nedenleri konusunda nettik: Her şeyden önce Kuran yakılan gösteriler gibi olaylarla bağlantılı olarak İsveç’e yönelik tehdidin artmasından kaynaklanıyordu. Hükümet kararında bu kontrollerin yeri, niteliği ve kapsamının kamu düzeni ve güvenliği açısından gereğine uygun şekilde uyarlanacağı açıkça ifade edilmiştir.

Geçen Çarşamba günü Stockholm'ün merkezinde yapılan gösteriyle bağlantılı son olaylar ışığında İsveç Polis Teşkilatı’nın İsveç'in iç sınırlarındaki kontrolleri nasıl organize ettiği konusunda Adalet Bakanlığı’na bilgi verildi. İsveç Polis Teşkilatı, kontrollerde gerekli düzenlemeleri yaptığını ve tehdide karşı ilgili diğer makamlarla etkileşimini arttırdığını teyit etti. İsveç İstihbarat Örgütü de şiddet yanlısı aşırılıkçı çevrelere yönelik çalışmalarına hız verdi.

İsveç'te ifade özgürlüğü güçlü koruma altındadır. Ancak elbette bu, ortaya konan her görüşün Hükümet tarafından desteklendiği anlamına gelmez. Tamamen yasal olan toplanmalar da kutuplaştırıcı ve saldırgan olabilir. Çarşamba günü düzenlenen gösteriler de bunun bir örneğidir. Bu gösteriler İsveç'in iç güvenliği ve emniyeti açısından da ciddi sonuçlar doğurmaktadır.

Şu anda İsveç’e yönelik yeni tehditlerin harekete geçirilmesi riskinin olduğu bir durum söz konusu. Tecrübelerimiz bize hem bu tür gösterileri başlatan kişilerin hem de bu gösterilere karşılık olarak aşırı şiddet kullanmaya hazır olan kişilerin genellikle başka ülkelerden İsveç'e geldiklerini göstermektedir. Örneğin, Çarşamba günü yaşanan olayların ardından hakkında ulusal veya etnik bir gruba karşı kışkırtma suçundan soruşturma açılan kişinin, İsveç'te sadece geçici oturma izni olan bir Irak vatandaşı olduğu kaydedilebilir.

Polis, hukukun üstünlüğü çerçevesinde, kamu yararını tehdit eden kişilerin İsveç'e girişini engelleme hakkına sahiptir. Etkin sınır kontrolüne sahip olmamız ve dünyaya net bir mesaj vermemiz çok önemli: İsveç, özgürlüğüne, emniyetine ve güvenliğine yönelik tehditleri son derece ciddiye almaktadır. Bu nedenle yetkililerimiz, yeni tehditleri önlemek ve üzerine gitmek için çalışmalarını hızlandırıyor.”