T24 yazarı Fikret Bila, büyük başarıyla sonuçlanan 23 Haziran İstanbul seçiminin ardından CHP'nin iktidara gelebilmek için hazırlıklara başladığını yazdı.
Bila'nın madde madde sıraladığı o çalışmalar şöyle:
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yerel seçim öncesinde büyük bir titizlikle hazırlayıp, İYİ Parti Lideri Meral Akşener’le birlikte başarıyla uyguladığı ittifak siyaseti sandıkta sonuç verdi. 31 Mart yerel seçimlerinde Millet İttifakı’nın kazandığı başarı, 23 Haziran İstanbul yenileme seçimlerinde kesin bir zafere dönüştü. Bu sonuç 17 yıldır seçim kaybetmeyen AK Parti’yi ve iktidarını ciddi biçimde sarstı.
Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında da partisini iktidara taşıyacak süreç için yol hazırlığı çalışmalarına hız vermiş durumda. CHP Lideri’nin düşüncesi 31 Mart seçimi öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da Millet İttifakı’nı koruyarak, toplumsal muhalefeti mümkün olan en geniş tabana yaymak ve ilk genel seçimde iktidar olmak.
CHP’nin öncelikleri
23 Haziran İstanbul yenileme seçimlerinden sonra cumhurbaşkanlığı-hükümet sisteminin sorgulanması ve buna ilişkin tartışmalar gündemin ilk sırasına oturdu.
AK Parti’den “sistemin aksayan yönlerine bakılır, gözden geçirilir, eksikler tamamlanır” yönünde açıklamalar gelse de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, mevcut sistemden geri dönmek gibi bir niyeti olmadığı anlaşıldı. Cumhurbaşkanı, sistem tartışmasını kapattı.
Oysa, CHP’YE ve İYİ Parti’ye göre Türkiye’nin yaşadığı ve son bir yılda ağırlaşan sorunların önemli kaynaklarından biri cumhurbaşkanlığı-hükümet sistemi ve bu sistemin bütün yetkileri tek elde toplayarak, bir “tek adam yönetimi”ne yol açmış olması.
Bu sorun başta olmak üzere CHP’nin yaptığı yol hazırlığını şöyle özetleyebiliriz:
1- Halkın en önemli sorunu ekonomik kriz. Bu nedenle ekonomiyi rahatlatmak üzere yapıcı önerilerini gündemde tutmak. Daha önce Kılıçdaroğlu tarafından hazırlanan ve iktidarın uygulaması talebiyle gündeme getirilen ekonomik önlemler paketini güncelleyerek iktidarın ve kamuoyunun dikkatine sunmak.
2- Metropoller başta olmak üzere CHP’nin kazandığı belediyelerde, belediye olanaklarıyla halkın yaşamını ucuzlatmak, kolaylaştırmak ve ekonomik olarak nefes almalarını sağlamak. Belediye kaynaklarını doğru kullanarak yeni ekonomiler ve istihdam olanakları yaratmak.
3- Cumhurbaşkanlığı-hükümet sistemi yerine güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi için çalışmalara hız vermek. Bu amaçla bir yandan mevcut sistemin çarpıklıkları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek, yol açtığı sorunları anlatmak. Eş zamanlı olarak tek partinin mutfağında değil, diğer siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle, meslek kuruluşlarıyla birlikte, güçlendirilmiş parlamenter sistemi hedefleyen yeni bir anayasa hazırlığına girişmek.
4- Tarafsız cumhurbaşkanlığı konusunda halka sormak dahil muhalefetin talebini gündemde tutmak ve iktidarı bu konuda adım atmaya zorlamak.CHP’nin seçim sonuçlarını da değerlendirerek elde ettiği veri halkın en az yüzde 70’nin cumhurbaşkanının tarafsız olmasını desteklediği yönünde.
Yeni Anayasa
CHP, cumhurbaşkanlığı-hükümet sistemine geçilen 16 Nisan 2017 referandumundan önce güçlendirilmiş parlamenter sistemi öngören bir anayasa hazırlamıştı. Bülent Tezcan’ın başkanlığındaki bir çalışma grubu; üniversitelerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla, sendikalarla ortak bir çalışma yürüterek anayasa önerisini tamamlamıştı. CHP yeni koşullarda bu çalışmadan da yararlanarak mümkün olan en geniş çevre ile yeni bir çalışmayı başlatmak kararında. Milletvekili olmadığı dönemde yeni anayasa çalışmalarını dernek düzeyinde yürüten ve CHP’nin de önerilerini alan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bugün CHP milletvekili olarak bu çalışmalarda, parti yönetimindeki diğer hukukçularla birlikte işlev üstlenebilir.
CHP’nin hukukçu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de, Türkiye’nin yeni bir anayasaya olan ihtiyacının çok açık olduğunu, bunun seçim sonuçlarıyla da ortaya çıktığını vurguluyor. Erkek, dünyada örneği olmayan cumhurbaşkanlığı-hükümet sisteminin Tükiye’yi tek adam yönetimine getirdiğine dikkati çekerek, “illa seçim de olması gerekmez, Ak Parti bu yanlıştan dönsün, gelsin Meclis’te güçlendirilmiş parlamenter sistemi öngören yeni anayasayı yapalım” çağrısında da bulunuyor. Türkiye’nin OHAL koşullarında hazırlanmış ve OHAL koşullarında halka sunulmuş bir anayasayla yönetilemeyeceğinin bir yıl içinde anlaşıldığını da vurguluyor.
CHP’nin bu çağrısına karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan, sistemle ilgili tartışmaları kendisi ve partisi açısından kapatmış durumda. Bu nedenle iktidardan muhalefeti de kapsayacak bir çalışma beklemek mümkün değil.
Bu nedenle sistem değişecekse bunu muhalefet ancak iktidara geldiğinde gerçekleştirebilecek.