Saymaz yazısında, "Erdoğan, iktidara geldiği seçimden bir gün önce, yani 2 Kasım 2002'de, son mitingini Rize'de yapmak istedi. Şehre 10 dakika uzaklıktaki eski Dedeman Oteli'nin bulunduğu noktada yol kamyonlar, kepçeler ve dozerler tarafından kesildi. Kasıtlı şekilde dizilen iş araçları yüzünden Erdoğan şehre bir buçuk saat geç girdi. Araçlar ANAP'lı müteahhitlere aitti. Burası Rize'ydi. Rize'nin uşağı Mesut Yılmaz'a laf ettirmezlerdi. AK Parti, 3 Kasım 2002'de Rize'deki bütün milletvekilliklerini kazandı. İki yıl sonra belediyeyi ANAP'tan aldı. Barajın altında kalan ANAP tarihe karıştı. Yılmaz, 2007'de Rize'den bağımsız milletvekili seçildi. Rizeli müteahhitler açısından partiler değişse de kazanan kasa olmalıydı. Dakkasında Reis'çi oldular. Mehmet Cengiz, onlardan biri…" ifadesini kullandı.
Saymaz şunları kaydetti:
"Bütün Rize, canlı ve cansız varlıklarıyla Cengiz Holding'e zimmetlendi. Rize-Artvin Havalimanı ve İyidere Lojistik Limanı derken, şu günlerde taş ihtiyacı için İkizdere'deki İşkencedere Vadisi Cengiz'e verildi. Dahası var: Arazisi İl Özel İdaresi'ne ait olan Dedeman Oteli 2016'da yıkıldı. Yerine Ricosta Otel açıldı. Bu otelin sahibi, tahmin edileceği üzere, Mehmet Cengiz. Kurdelesi Erdoğan tarafından geçen yıl kesildi. İddia o ki Cengiz, halkın girdiği Alipaşa Halk Plajı'na beton dökerek, etrafını çevirdi.
Dün Erdoğan'ı Rize'ye sokmamak için kamyonlarıyla yol tıkayan müteahhitler bugün Reis'e verdikleri destek sayesinde şehrin deresini kurutuyor, dağını oyuyor ve ormanlarını yoluyorlar. Rize'nin uşağını Rize'nin denize sokmuyorlar. Dün Mesut Yılmaz taraftarlarınca şehre girişi engellenen Erdoğan, bugün Rize'nin gelinini şehirde istemiyor. Provokasyonu överek “Güzel bir ders verildi” diyor. Burası Rize! Laf ettirmeyiz… Ne Reis'e, ne Cengiz'e!"