İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Dudullu - Bostancı Metro Hattı” inşaatında incelemelerde bulundu. Burada yaptığı konuşmasında finansmanı durmuş projeler yerine İstanbul gündemine taşınan Kanal İstanbul projesini eleştiren İmamoğlu, "Tam da biz metroları önceliyorken, İstanbul’un gündemine oturtulmak istenen Kanal İstanbul gibi, tekrar söylüyorum ihanet kelimesi yetmez, bir cinayet projesidir" dedi.
"İHANET KELİMESİ BANA AİT DEĞİLDİR"
İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu arada İstanbul’a dair ihanet tarifi de bana ait değildir. Bana diyorlar ki bu kelimeyi çok sık kullanma. Bazıları böyle şeyler yazıyorlar, bu tür jargonlar farklı siyasal zeminde anlaşılabilir. İhanet kelimesi bana ait değil İstanbul’la ilgili. Biz sadece ihanete izin vermiyoruz. Ama Kanal İstanbul tek başına ihanet de değil. Net söylüyorum. Yüzümdeki ciddiyete ve bunu söylerken duyduğum kaygıyla ifade ediyorum. Salt samimiyet vardır içerisinde. Bir cinayet projesidir.
"NEREDE BU İŞİN ÖNCELİĞİ?"
''Dolayısıyla biz o tür önceliği olmayan işlere karşı dururken, ülkemizin bu zor koşullarında geçtiğimiz bir buçuk yıl, iki yıl içerisinde finansmanı tamamlanamayan, kredi bulunamayan bu tarz projeleri halletmemiz gerekiyor. Yani düşünsenize burada konuştuğumuz rakamlar aslında 1.3 milyar lira civarında bir finansmandan bahsediyoruz. Öbür tarafta bitmesi belli olmayan, bitiş rakamı belli olmayan 100 milyar liranın üzerinde bir rakamdan bahsediyoruz. Yani şuradaki işin 60-70 katı bir maliyetten bahsediyoruz. Nerede bu işin önceliği, gerekliliği? Bu öncelik. Biz öncelik olan her şeyi, alkışları sahipleniriz, başlatana teşekkür ederiz. Bitirince onları davet ederiz, kucaklaşırız. Ama önceliği olmayan, vatandaşın lehine bu kentin doğasına ve lehine olmayan hiçbir işe de, asla ve asla öyle oturup evet demeyiz.
Zaten bu süreç içerisinde biz bu tarz talimatları almayacağımızı, gereksiz ve lüzumsuz olan işlere dönük bir takım sözleri talimata çeviren anlayışa karşı olduğumuzu, 16 milyon insandan talimat alacağımızı da görevimize başlarken bütün halkımıza iletmiştim. Tam da orada duruyoruz biz şu anda."