İlhan Cihaner: “Açık Cezaevlerinde Firara Engel Bir Durum Yok!”

Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Ceren Özdemir'in, kendisini 4 kilometre boyunca takip eden cani Özgür Arduç tarafından kalbine saplanan bıçak darbeleriyle katledilmesi tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Eski milletvekili İlhan Cihaner, Cani Özgür Arduç'un daha önce acık cezaevinden firar ettiğinin ortaya çıkmasıyla mevcut yapısı tartışmalı hale gelen cezaevlerindeki durumu hukukçu kimliğiyle Gerçek Muhabir'e değerlendirdi.

07 Aralık 2019 Cumartesi 19:37
İlhan Cihaner: “Açık Cezaevlerinde Firara Engel Bir Durum Yok!”

Olaydan 3 gün sonra bir esnafın şikayetiyle tutuklanan ve cinayeti işlediğini itiraf eden Özgür Arduç’un daha önce açık cezaevinden firar ettiğinin ortaya çıkmasıyla, bir hükümlünün kapalı cezaevinden  açık  cezaevine geçme süreci kamuoyunda yoğun sistem tartışmalarına sebep oldu. Dosyasında cinayete teşebbüs bulunan, iki kez firar eden bu canavarın açık cezaevinde tutulması, üstüne izinli çıkıp can alması pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi.

Ceren Özdemir cinayetiyle tartışmaya başladığımız bu sorunu ve sistemdeki açıkları; 24-25-26. dönem CHP Milletvekili, hukukçu İlhan Cihaner ile konuştuk.

"AÇIK CEZAEVLERİNDE FİRAR İÇİN TÜNEL KAZMAYA GEREK YOK"

*Açık ceza infaz sisteminde bir boşluk mu var? Firara açık bir durum mu söz konusu ve denetimler sizce yeterli mi?

''Türkiye'deki ceza adalet sisteminin belki de en tartışmalı, en savruk, en yap-boz halinde yürütülmeye çalışılan sistemi aslında ceza infaz sistemi ve açık cezaevleri uygulaması da bunun bir parçası. Öncelikle burada bir ''Firar'' kavramı kullanılıyor. Belki de bunu kullanmamamız daha doğru olacaktır. Çünkü açık cezaevlerinde, yasalardaki ve yönetmeliklerdeki duruma göre firar için bir engel yok ve ayrıca dış güvenlik görevlisi de yok. Açık cezaevinden ayrılmak için ekstra bir çaba göstermeye gerek olmuyor. Kapalı cezaevlerinde olduğu gibi, tünel kazarak kaçmaya ve bunun gibi aldatıcı işlemlere lüzum yok. O yüzden belki de firar sözcüğünü kullanmak gereksiz. Dolayısıyla, tutuklu kişi arada bir suç işleyip de dönebilir. Burada daha çok açığa ayrılma ve bu sistemin, amacının dışında kullanılıyor olmasına yoğunlaşmak gerekir.''

"CEZAEVLERİNDEKİ YOĞUNLUĞUN AZALTILMASINA YÖNELİK UYGULAMALAR..."

*Ceren'in katilinin bir ''Suç makinesi'' olduğu aktarıldı. Ayrıca içerdeyken de ''Birilerini öldüreceğim'' dediği ifadelerine yansıdı. Bu durum denetleyiciler tarafından fark edilmedi diyebilir miyiz?

''Açık cezaevlerine ayrıldıktan sonra hükümlülerin izin hakları var ve belli aralıklarla izin kullanabiliyorlar. Açık cezaevleri, hükümlülerin iyileştirilmesi kapsamında; meslek edinmeleri, topluma yeniden ayak uydurması ve sosyalleşme programlarına tabi tutuldukları ortamlar olarak nitelendirilir. En önemlisi de firara karşı engeli ve dış güvenlik görevlisi yok. Dolayısıyla burada firar için ekstra bir faaliyete gerek yok. İzne ayrılınca tek sorumluluğu; öngörülen günde ve saatte tekrar geri teslim olmaları. Sistemin bozukluğu burada başlıyor. Bu konuda öncelikle; kapalı cezaevlerindeki yoğunluğu gidermek için ceza adalet sisteminin etkinliğini ortadan kaldıracak şekilde getirilen af uygulamaları, açığa ayrılma koşullarının olağan üstü kolaylaştırılması ve hükümlünün yeniden suç işleme konusunda herhangi bir detaylı inceleme yapılmadan açık cezaevlerine ayrılması gibi bir takım uygulamalar üzerinde durulması gerekir. Asıl amacından koparak, cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılmasına dönük uygulamalar görülüyor. Bu durumun ortadan kaldırılması gerekir."

"DİSİPLİN SUÇU İŞLEMEYEN OTOMATİK OLARAK İYİ HALLİ SAYILIYOR"

"İkinci olarak; belki de bu döneme özgü bir şekilde, devlet daha çok terörle mücadele mantığına büründü. Terör suçları olarak nitelendirdiği, tehlikeli suç kategorilerine daha fazla zaman ve emek ayırırken, diğer suç kategorilerini göz ardı ediyor. Ancak burada asıl tartışmamız gereken ''İyi hallilik''. İyi halli olmak, açık cezaevine ayrılmanın dışında şartlı tahliyenin de koşulu. Şartlı tahliyede; hemen hemen tüm cezaevi sistemlerinde belli bir miktarda ceza alıp, o cezanın belli bir kısmını yattıktan sonra mahkumun bir daha suç işleyip işleyemeyeceği, topluma uyum noktasında bir sorun yaşamayacağı tespit edilirse erken salınabilir. Bu süreci bahsettiğimiz şekilde geçiren ve tam tersi geçiren arasındaki bir ayrım yapmak içindir. Hükümlülerdeki umutsuzluk duygusunun yıkılarak, topluma uyum noktasında yapılan doğru bir uygulamadır, dünyanın her yerinde de vardır. Ancak bizdeki sorun şu; iyi halilik tersinden tanımlanıyor. Yani pozitif bir tutum olarak değil. Eğer disiplin suçu işlememişse otomatik olarak iyi halli sayılıyor. Ceren'in katilinde de ''çıkınca birilerini öldüreceğim'' cümlesi görevliler tarafından duyulmuş olsa bile disiplin yaptırımına tabi kalmamışsa ya da tabi tutulsa bile öngörülen süreyi aşmışsa yine iyi halli olarak değerlendirilip şartlı salıverilebiliyor. Dolayısıyla bizim odaklanmamız gereken, ceza infaz sisteminin etkinliği. Sadece siyasi suçlara ve terörle mücadele mantığı yaklaşımının dışına çıkmak ve cezaevlerinin doluluğu sorununu sürekli af yasalarıyla aşmaya çalışmamak lazım. Bu sorunların çözümü başka şekilde çözmemiz lazım. Bu sorunların çözümü ceza infaz sistemi olmamalıdır. Böyle olunca ceza adalet sisteminin etkinliğini göz ardı ediyorsunuz, bir adam da ''çıkınca şu suçu işleyeceğim'' diyebildiği halde, ''İyi halli'' kabul edilip tahliye edilebilir bu durumda. Dolayısıyla ''İyi hallilik'' sorununu da çözmemiz lazım. Son olarak, eğer devletin en tepesindeki bakanlar rol model olarak topluma kriminal kişileri engaje ederse ve onları topluma ''makbul vatandaş'' olarak gösterirlerse, her yerde buna benzer tipler suç işlemenin bu toplumdaki tepkisinden kendileri kurtarmış olurlar. Yani eğer bir kişi çıkıp ''Kanlarında banyo yapacağız, bacaklarını kıracağız'' diyorsa bu artık yavaş yavaş şiddetin yeniden üretildiği ve kutsandığı bir ortam olur.''

"CEZA İNFAZ SİSTEMİNİN TEPEDEN TIRNAĞA ELDEN GEÇİRİLMESİ GEREK"

İlhan Cihaner'e son olarak; Ceren'in katilinin 2 arkadaşının da cezaevinden firar ettiği yönündeki haberi sorduk;

''Açık cezaevine ayrıldıktan sonra kaçma çok kolay. Çünkü tekrar vurgulamak lazım, firara engel olacak tedbirler yok ve dış güvenlik görevlisi yok. Zaten çarşı izni alıyorlar ve geri dönmezse firar etmiş oluyorlar. Dolayısıyla burada firar olgusu üzerinden tartışmaktansa, koşulları ve iyi hali tartışmak lazım. İyi halin otomatiğe başlanmış olmasını tartışmak lazım. Türk idare ve bürokrasi mantığında inisiyatif almak çok kolay olmuyor. Bu yüzden ceza infaz sisteminin tepen tırnağa elden geçirilmesi gerek. Salınan kişinin iyi halli olup olmadığı, toplumla iç içe geçiğ geçemeyeceği tespitini yapmak için, bu tespiti yapacak çok yetişkin ve yetkin bir hukuk sistemi ve bürokrasiye ihtiyaç var. Hem ceren'in katledilmesi olayında hem de Eylül ayında üniversite öğrencisi Halit Ayar'ın Taksim'de bıçaklanarak katledilmesi olayında, sorunu iyi hal ve ceza adalet sisteminin etkinliği ve cezaevlerindeki farklı sorunları, ceza infaz sistemiyle oynarak çözmeye çalışan mantığı değiştirmek lazım. Artık ortalama bir Cumhuriyet Savcısının bile takip edemeyeceği boyutta yasa değişiklilkleri, af yasaları, iyileştirmeler adı altında uygulamalar var bu zihniyeti komple değiştirmek lazım.''

Son Güncelleme: 07.12.2019 22:22
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.