HaberTürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman, Ayasofya'nın ibadete açıldığı gün cuma hutbesinde, "Fatih Sultan Mehmet Han burayı kıyamete kadar cami olarak kalması için vakfetmiştir. Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar" sözleri nedeniyle Atatürk'ü hedef aldığı belirtilen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a tepki gösterdi. Yılman, "Ali Erbaş hem vakfiyeyi çarpıttı hem de Atatürk’e büyük vefasızlık yaptı!" düşüncesini dile getirdi.
Yılman, "Önceden planlı mıydı o konuşma metni bilmiyorum ama hiç kusura bakmasın Sayın Erbaş'ın kullanmış olduğu; 'Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar!' ifadeleri ile Erbaş, üstü kapalı da olsa Mustafa Kemal Atatürk’ü kastetmiştir ve iki bakımdan da büyük bir skandala imza atmıştır.Birinci skandal Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesine dayanarak söyledikleridir…" değerlendirmesinde bulundu.
Yılman, "Evet… İstanbul’u Fatih Sultan Mehmet fethetti ve Ayasofya’yı da kiliseden cami statüsüne dönüştürdü ama şunu hatırlatalım… Fatih’in o İstanbul’u 1920 yılında işgal edildi ve tam 4 yıl boyunca da İngilizlerin hakimiyetine teslim oldu. Eğer o işgal sona erdirilmeseydi… Erbaş’ın Fatih’in vakfiyesine dayanarak lanetlediği Atatürk ve silah arkadaşları İstanbul’u esaretten kurtarmamış olsaydı… Bugün ne ibadete açılabilecek bir Ayasofya olabilirdi ne de Sayın Erbaş’ın başkanlık koltuğunda oturacağı bir Diyanet İşleri Başkanlığı! Herhalde DİB’i Mustafa Kemal’ Atatürk’ün 1924 yılında, o dönem okuma oranı yüzde 7’lerde olan halka İslamiyet’i doğru, tertemiz bir biçimde anlatsınlar, öğretsinler diye kurduğunu söylememe de gerek yok!" görüşünü savundu.
Yılman, "Hülasa… Sayın Erbaş 1970’lerin genç tecrübesiz Akıncısı, Büyük Doğucusu edasıyla konuşarak maalesef hem tarihi gerçekleri çarpıtmıştır Ayasofya’da hem de sahip olduğu koltuğu ona emanet eden Atatürk’e vefasızlık yaparak büyük bir ayıba imza atmıştır. Derhal o atfıyla İstiklal Savaşımızın Kahraman Başkomutanı Türkiye Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü kastetmediğini ve Mustafa Kemal Atatürk’ü bu tip imalardan tenzih ettiğini açık ve net bir şekilde ifade etmelidir! Bunu yapmadığı takdirde bırakın Diyanet İşleri Başkanlığı makamını filan… Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin herhangi bir makamında görev alma, yapma hakkına dahi sahip olamaz!" ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın