Tekin’in yazılı açıklaması şöyle:
“İstanbul’da çok büyük bir oyun dönüyor. Tarım arazilerinin ortasına beton döküyorlar, mahkeme kararlarını yok sayıyorlar, planları masa başında değiştiriyorlar. Arnavutköy’de Sazlıbosna Barajı’nın hemen dibinde 1 milyon 935 bin metrekarelik tarla, hiçbir hukuki dayanak olmadan TOKİ tarafından konut ve ticaret alanına çevrildi. Mahkeme ‘bu planlar iptal edilmiştir’ diyor ama bunlar ‘bize mahkeme sökmez’ diyerek yoluna devam ediyor.”
14 ayrı ihale yapıldı. Toplamda 12 binden fazla konut. 27 milyar liradan fazla rant yaratıldı. Yani ortada tarla var, ruhsat yok, imar yok ama müteahhitler kazmayı çoktan vurmuş. Vatandaşa olsa bin ceza keserlerdi, ama iş ranta gelince devlette ses yok, hukuk yok, vicdan yok.
Ekrem İmamoğlu bu düzenin önündeki en büyük engeldi. Bu ülkenin doğasına sahip çıkan bir belediye başkanıydı. Kanal İstanbul’a karşı çıktı, bu planlara dava açtı, halkı uyardı. Şimdi ne oldu? Tutuklandı. Elbette sadece bu mesele değil ama bu da tutuklanma nedenlerinden biridir. Çünkü İstanbul’u yağmalamak isteyenlerin önünde duran bir iradeydi o. O iradeyi devre dışı bırakmadan bu talanı hızlandıramazlardı.
Bugün İstanbul’un barajları tehdit altında, tarım arazileri yok ediliyor. Sadece bina dikmiyorlar, geleceğimizi yok ediyorlar. 8 milyon metrekarelik tarım alanı yapılaşmaya açılıyor, 67 bin yeni nüfusla birlikte o bölgede ne tarım kalır, ne su, ne yaşam alanı. Bu, doğrudan doğruya İstanbul’un ciğerlerine hançer saplamaktır.
Buradan herkese sesleniyorum: Bu mesele bir parti meselesi değil, bu mesele İstanbul’un meselesi. Bu, çocuğumuzun nefes alacağı hava, içeceği su, yiyeceği gıda meselesidir. Çiftçimize, üreticimize, emekçimize, gençlerimize çağrımdır: İstanbul’u hep birlikte savunmak zorundayız. Biz bu şehri betonla değil, akılla, vicdanla, doğayla büyüteceğiz. Bu yağma düzenine teslim olmayacağız.
09 Nisan 2025 Çarşamba 14:56
