Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu: Bu mücadeleyi kazanacağıma inanıyorum

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, siyasetin yargıya karıştığını belirterek, "Ben milletimizin ferasetine, adaletine, vicdanına güveniyorum ve bunu milletimiz defalarca ispat etti. En güçlü ve en üst perde açık ara en derin ispatı da son üç İstanbul seçimidir. Onun dışında yapılan ya da yapılmak istenen bütün müdahaleler, siyasetin yargıya müdahalesi üzerinden siyasete ayar verme, ya da siyaseti dizayn etme mücadelesidir. Ben bu mücadeleyi kazanacağıma inanıyorum" dedi. İmamoğlu, ANKA Haber Ajansı muhabirinin bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmayacağına ilişkin sorusu üzerine, "Avukatlarımızın daha önce yüksek kurula başvurusu var. Yine bu konuda mevcut gündemle ilişkili hangi aşamasında ne gerekiyorsa birçok müdahaleyi ve başvuruyu hukukçularımız farklı dosyalarda, farklı hukukçular devrede olacak ve gerekli başvuruları yapacaktır" yanıtını verdi.

27 Ocak 2025 Pazartesi 14:12
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu: Bu mücadeleyi kazanacağıma inanıyorum

Haber: Oktay YILDIRIM-Kamera: Mehmet ÇALPAR

(İSTANBUL) - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, siyasetin yargıya karıştığını belirterek, "Ben milletimizin ferasetine, adaletine, vicdanına güveniyorum ve bunu milletimiz defalarca ispat etti. En güçlü ve en üst perde açık ara en derin ispatı da son üç İstanbul seçimidir. Onun dışında yapılan ya da yapılmak istenen bütün müdahaleler, siyasetin yargıya müdahalesi üzerinden siyasete ayar verme, ya da siyaseti dizayn etme mücadelesidir. Ben bu mücadeleyi kazanacağıma inanıyorum" dedi. İmamoğlu, ANKA Haber Ajansı muhabirinin bilirkişi Satılmış Büyükcanayakın hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmayacağına ilişkin sorusu üzerine, "Avukatlarımızın daha önce yüksek kurula başvurusu var. Yine bu konuda mevcut gündemle ilişkili hangi aşamasında ne gerekiyorsa birçok müdahaleyi ve başvuruyu hukukçularımız farklı dosyalarda, farklı hukukçular devrede olacak ve gerekli başvuruları yapacaktır" yanıtını verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Saraçhane Başkanlık Binası Fuaye Salonu'nda düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

"Benim ruhumda ne endişe, ne kaygı, ne de korku var"

Soru: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer olsun, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat olsun bu soruşturmaların sonunda sizin de kapınıza gelirler mi, böyle bir süreç olur mu, endişeniz var mı?

Ekrem İmamoğlu: ‘Bir endişeniz var mı?’ sorusunu bana çok soran oluyor. Ama sonuçta ben yıllar öncesinden bir karar verdim. Bir iş insanıyken ve çok sayıda iş başarmış, şükürler olsun halim vaktim yerindeyken, ‘ah vah’ diyerek günlerimi geçirebilirdim ama meselede bir sorumluluk üstlenme adına yola çıktım. Belki hiç bu dertlerle uğraşmaz, sadece vahlanan bir vatandaş da olabilirdim. Ama bu kutsal yolculukta, milletine hizmet etme yolculuğunda kararlı ve açıkçası endişeyi, kaygıyı, ruhundan söküp atmış bir halde yol yürüyen bir insanım. 2019 itibariyle başka bir evreye ulaştı bu yolculuk. Açıkçası özellikle ilk başta bir ilçede bir kamu yöneticisinin bir kısım hukuksuzluklarıyla mücadele etmek için siyasete adım atma kararım Allah nasip etti başka boyuta ulaştı. 31 Mart 2019 tarihi benim için bütün endişeleri, bütün kaygıları hayatımdan silme günüdür, milattır. Çünkü milletin helal oyuyla seçilmiş bir belediye başkanının, o seçimi elinden alma çabalarını gösterirken onlara karşı vermiş olduğumuz mücadeleyi ve 6 Mayıs 2019’da gemileri yakmak diye tarifleyebileceğim bir kararlı yolculuğun adımını attım. O bakımdan ruhumda ne endişe, ne kaygı, ne korku var.  Benimle yürüyen her arkadaşımın böyle bir kararlılığı ve böyle bir yol haritası vardır. Rubicon'u geçmek diye bir kavram vardır ya tam da öyle, benim bütün yol arkadaşlarımla birlikte kaygısı, korkusu, endişesi olmaksızın bu milletin adaletli, bu milletin bugün adaletsizliği yapan insanların ailelerini bile korumak adına kararlı bir geleceği bu Türkiye'de var etmek adına yol yürüyoruz. Rubicon'u geçenler için kaygı ve korku yoktur. Bizim yolculuğumuz öyle bir yolculuktur. İnşallah menzile varırız.

Soru: Sayın Başkan,  siz de kabul ediyorsunuz ki bu soruşturmalar ve tutuklamaların perde arkasında siyasi saikler var. Ve hukukla ilgisi olmadığını birkaç kez vurguladınız. Hal böyleyken eğer bunlar siyasi bir operasyonsa ve sizin daha önceki konuşmalarınıza baktığımızda asıl hedef sizsiniz. Bu siyasi oyunu bozulması için Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurbaşkanı adayını erkenden açıklamasının doğru olabileceğini düşünüyor? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu: Tabi çok önemli ve merak edilen bir sorun ama gerçekten bugünün çok önemli bir yargı konusu var. Bu konuyu, bu sorulara verilecek cevaplarla baskılamak istemiyorum. Hepinizden özür dileyerek bu sorulara cevap vermeyeceğimi ifade ediyorum. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi bu konularla ilgili çalışmalar yapıyor. Sayın Genel Başkanımız yapıyor. Gerekli açıklamaları kendileri, partimiz en yakın zamanda en güçlü biçimde yapacaktır. Onun için ben bugün bu siyaset ve yargı meselesi içinde kalmak istiyorum.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı uyarmış olabilir"

Soru: İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleriniz nedeniyle hakkınızda açılmış bir soruşturma var. O soruşturma kapsamında size ve avukatlarınıza davet geldi mi? İfade vermeye gittiniz mi? Ne zaman gideceksiniz? Akın Gürlek’e yönelik ifadelerinizle Cumhurbaşkanı’nın bir açıklaması oldu; 'Yargı mensuplarımız işte terör olaylarının saldırısına uğramış bir ülke. Kimse onları ve ailelerini tehdit edemez. Yargıya parmak sallayamaz. Ana muhalefet partisinin temsilcisi de olsanız, yargıya ders veremez’ gibi bir açıklaması oldu. Siz Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu: Hakkımda bir soruşturma var. Bu hafta bir çağrı bekliyoruz ya da ona göre bir ortam oluşacak diye duyuyoruz. Açıkçası ben bu konuda hassas birisiyim. Konuşmamı bitirirken az önce de ifade ettim. Belki 10-20 konuşmamda bu cümlenin aynısını kurdum. ‘Bugün bize haksızlık, hukuksuzluk yapanların ihtiyaç duyduklarında onlara da lazım olacak olan bağımsız yargı düzenini bu ülkede biz inşa edeceğiz,’ defalarca dedim. Bunu en çok da onların evlatları için yapacağız. Sizin çocuklarınızı, torunlarınızı da koruyacak ve güvence altında olacak bağımsız yargı düzenini bu ülkede tesis edeceğiz iddiasını şimdi de söylüyorum. Cumhurbaşkanı mı bana soruşturma açacak? Her birisinin bugün hukuksuz davranan ve yargıya siyaseti alet eden, düzeni bertaraf edecek, yargıyı bağımsızlaştıracak yargıyı ve saygın bu ülkenin yargı mensuplarını hak ettikleri biçimde mesleklerini gururla yapabilecekleri ortamı tesis etme mücadelesini veriyoruz. Bunu başaracağız. Sizin evlatlarınızı, torunlarınızı dahi güvence altına alacak olan adaleti tesis edeceğiz. İddiamız bu, bunu söyledik. Kaldı ki ben aile, çoluk, çocuk hayatımda en hassas olduğum şey. Kim oy vermiş, vermemiş, bakmadan... Toplumsal adalete, toplumsal bütünlüğe, toplumsal eşitsizliği ortadan kaldırmaya dönük adaleti tesis etmeye, çocukları ve kadınları korumaya dönük… Bakın onu Anne Kart’ta görürsünüz, kreşlerde görürsünüz… İstanbul'da onlarca uygulamamızda görürsünüz. O bakımdan burada uydurma bir zihinle bir iş yapılmış. Umarım hatalarını, biz ifade vermeye gidene kadar görürler. Sayın Cumhurbaşkanı, bana, ‘Yargıya parmak gösteremez’ vesaire…  Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyorum’ diyen kişi. ‘Tanımıyorum ve uygulamıyorum’ diyen kişi. Anayasa Mahkemesi'nde iki gazeteciyle ilgili hak ihlali kararı verildi. ‘Tanımıyorum’ dedi. Daha sonra Can Atalay olayında yine aynı şekilde… Eğer yargıya dönük bir uyarıda bulunuyorsa Sayın Erdoğan, ben tahmin ediyorum kendisini uyarıyor. Şöyle olabilir; Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı uyarmış olabilir burada. Ben, bu uyarıyı üzerime hiç alınmadım. Ben, tam anlamıyla bağımsız yargı mücadelesi veren ve yargının en üst seviyede bu ülkenin her insanını bireyini koruyan bir seviyeye ulaşması için mücadele ediyorum.”

"Ben bu mücadeleyi kazanacağıma inanıyorum çünkü benim arkamda millet var"

Soru: Siyasi yasak kararının getirilmesi durumunda siyasi sürecin gerek sizin gerek Türkiye ve İstanbul açısından nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz. Bu davanın onaylanması durumunda nasıl bir süreç ön görüyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu: Ben milletimizin ferasetine, adaletine, vicdanına güveniyorum ve bunu milletimiz defalarca ispat etti. En güçlü ve en üst perde açık ara en derin ispatı son üç İstanbul seçimidir. Onun dışında yapılan ya da yapılmak istenen bütün müdahaleler, siyasetin yargıya müdahalesi üzerinden siyasete ayar verme, ya da siyaseti dizayn etme mücadelesidir. Ben bu mücadeleyi kazanacağıma inanıyorum. Çünkü benim arkamda millet var. Bu mücadeleyi verenler ise bir avuç insan. Güçlü olduklarını zannediyorlar. Yalan dünya. O bakımdan ben de meydan okuyorum. Tekrar meydan okuyorum. Yani o istinafta bekleyen davayı onayın o zaman. Bakalım milletin vicdanı, feraseti size nasıl bir cevap verecek? Bu kadar netim. Demokles'in kılıcı gibi nedir ya! İki buçuk senedir, yazık. Milleti niye böyle boş konularla meşgul ediyorsunuz? Bence mesela Cumhurbaşkanı diyecek ‘o heybedeki turp nedir arkadaş, bir gösterin bakalım ya’ Danıştaysa onayın. O bakımdan yargı hiçbir korkumuz yok. Tabii ki yargının çok saygıdeğer mensuplarına seslendim, tekrar sesleniyorum; Bu ülkenin üst yargı mercileri, üst yargı kurumları, kuruluşları, o kurum ve kuruluşların saygın yargı mensupları. sizlerin, bizlerin, tek dayanağı olan adalet dediğimiz o duyguyu yerle bir eden, bertaraf eden bir kişinin arzu ve taleplerini emirlerini, kendine yol haritası gören anlayışın sonlanması adına sizleri de mücadeleye davet ediyorum. Bu konuda mutlaka sorumluluk almalısınız. Benden daha fazla sorumluluk sahibidir yargıçlar, hakimler, bu ülkenin saygın insanları.

Soru: CHP Cumhurbaşkanı adayını hangi yöntemle belirlemelidir?

Ekrem İmamoğlu: En doğru yol ve yöntemi ve süreci genel başkanımız ve Cumhuriyet Halk Partisi açıklayacaktır.

"Bilirkişi hakkında gerekli başvurular yapılacaktır"

Soru: Birçok davaya konu olan bu bilirkişiyle ilgili herhangi bir suç duyurusunda bulunacak mısınız? Bir dava süreci olacak mı?

Ekrem İmamoğlu: Avukatlarımızın daha önce yüksek kurula başvurusu var. Yine bu konuda mevcut gündemle ilişkili hangi aşamasında ne gerekiyorsa birçok müdahaleyi ve başvuruyu hukukçularımız farklı dosyalarda, farklı hukukçular devrede olacak ve gerekli başvuruları yapacaktır.

"Yani kafasına taş düşebilir, ayı çıkabilir gibi bir hikaye işte"

Soru: Sayın Cumhurbaşkanı'nın heybesindeki turpları biliyor musunuz? Bu konuda bilgi sahibi misiniz? Ayşe Barım adlı menajer ifadesi için ikinci kez savcılığa davet edildi, ifade süreçleri devam ediyor. Oradaki ilk konu medya dünyasındaki tekelleşmeydi, sonra iş Gezi'ye vardı  ama arada sizin 6 Mayıs 2019’da ‘her şey çok güzel olacak’ sloganıyla çıktığınız, az önce meydan okuma dediğiniz süreçle ilgili birtakım sanatçıların tweet atması üzerinden bir sorunun ortada olduğu ifade ediliyor. Bütün bu az önce saydığınız yargı kuşatması içinde buradan size dönük bir şey çıkabilir mi? Bu konuda herhangi bir bilgi sahibi misiniz?

Ekrem İmamoğlu: Yani kafasına taş düşebilir, ayı çıkabilir gibi bir hikaye işte. Yani heybe meselesinin iddiası kendine ait. Ama ben heybede bulduğum ne varsa milletime açıklıyorum zaten. Öyle sihirli konuşmuyorum. Çıktıkça da açıklarım. Milletimle paylaşırım. Ama ne yazık ki, ülkede yargıya duyulan güvenin azaldığı noktada yaşananlardan birini daha ifade ettiniz. Tam detayını okumadım ama detayına hakim olursam daha geniş bakabilirim. Yani bugün konuşulan bir sektördeki bir konuyu ta Gezi’ye götürüp oradan Ekrem İmamoğlu'na bağlamak ne diyeyim yani. Bu ülkede hiçbir şeye artık hayır diyemiyorum.

Soru: Sizin Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı sıfatıyla bundan sonraki süreçte Mardin’den Esenyurt’a çok daha büyük bir dayanışma olarak belki de kayyumlara yönelik daha geniş bir stratejik planlamanız olacak mı?

Ekrem İmamoğlu: Açıkçası kayyumla ilgili en geniş stratejiyi, en yaratıcı stratejiyi ortaya koyduğumuzu düşünüyorum ve büyük bir mutabakatla siyasetin ilk kez 10-11 siyasi partinin ortak mutabakatıyla, ki mecliste milletvekili ya da grubu olanların da imzasıyla mecliste bir önergemiz var. Yani 15 Temmuz atmosferinde ortaya çıkmış bir düzenlemeyi, ortadan kaldıracak bir düzenlemeyi çalıştık. Muazzam bir mutabakat. Ben uzun yıllardır yoktur böyle bir şey dedim. Bu işi meclis bünyesinde hazırlayan grup başkanvekillerimiz, TBMM tarihinde yok diye ifade ettiler. Yani Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak bütün genel başkanları gezerek, ondan sonra da bu süreçle ilgili bir tasarıyı meclise sunmak, ve buna benzer faaliyetlerde ve çalışmalarımız devam edecek. Biz bu ülkede her hususta işimizi, görevimizi yaparken de dahil olmak üzere her vatandaşın hakkını hukukunu korumak da dahil olmak üzere adalet mücadelesi veriyoruz. Vermeye devam edeceğiz. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi'nin dahi Cumhur İttifakı üyesi olmasına rağmen yetkililerin bu sunduğumuz bu hususa dair olumlu beyanlarını basında okudum. Bu kadar geniş çerçeveye bunu taşımanın da mutluluğunu yaşıyorum. Umarım bu kötülüğün hiç kimsenin başına gelmemesi adına olumlu bir karar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkar.

"Adalet Bakanının yüreği varsa işlem yapar"

Soru: Satılmış Büyükcanayakın isimli bilirkişinin AK Parti ile herhangi bir bağlantısı var mı? İkincisi, çok önemli bir şey söylediniz ki, yargıda İstanbul ekibi diye bir ayrışmadan uzun zamandır söz ediliyordu. Adalet Bakanının sözünün İstanbul'da geçmeyeceğini söylediniz. Buna dair daha ayrıntılı bilgi verebilir misiniz? Ya da tam olarak ne demek istediniz? Paralel bir yargıdan mı söz ediyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu: Ben karnından konuşmam. Bunu yargı mensupları konuşuyor, hukukçular, avukatlar konuşuyor. Konuşmayan yok. Ankara'daki duymayacak, ben de duyduğumu söylemeyeceğim. Öyle deniyor. Kimsenin lafı geçmez. O sadece bir kişiyle konuşur. Bu kadar bariz, bu kadar aleni konuşulan cümleleri bile ihbar kabul edip, işlem yapması lazım Adalet Bakanı'nın. Yüreği varsa… Bu kadar net. Onun bile hakkını hukukunu koruyorum şu anda. Sizin gibi maharetli gazeteciler eminim. Sayın bilirkişi hakkında çok daha detaylı bilgilere ulaşacaksınızdır. Birkaç tiyo da verdim size zaten.

"Niye kimse bedel ödemiyor?"

Soru: Ortaya konulan hukuksuzluklarla ilgili ses çıkarmaları için çağrı yaptığınız iş insanları, sanatçılar destek görüyor musunuz?  Muhalefetin diğer kesimlerinden gerekli desteği gördüğünüzü düşünüyor musunuz? Adım adım işte terörle iltisaklılar, ahmak davası, Beşiktaş, Esenyurt olayları, bunun nereye doğru evrileceğini, sadece kişisel olarak değil, yani ülkenin de nereye doğru gittiğini öngörüyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu: Gerekli desteği bulmak meselesinin inanın en tepedeki halini ben pazarlardan, sokaklardan caddelerden çıkmıyorum. Yani, ‘yanındayız, hakkını yedirmeyeceğiz’ cümlelerini ben o kadar duyuyorum ki, burada konuşurken ben elbette kendi yüreğimi ortaya koyuyorum. Kendi inancımı ve cesaretimi koyuyorum ama benim cesaretim ve yüreğimdeki o sesi güçlendiren şey, milletin sesi. Elbette bunun için de sanatçı da vardır, iş insanı da vardır. Ama daha güçlü mü çıkmalı? Daha güçlü çıkmalı. Çünkü bu ülkenin ekonomisinin, bu ülkenin itibarsızlaşmasının, ekonomisinin kötüye gitmesinin ve bütün dünyanın bize bakışının altında yatan en önemli sebebi konuşuyoruz. Adalet bununla ilgili bir şey. Yani niye 600-700 terörist dendi de ortada sıfır çıktı da kimse bedel ödemiyor? Ama Ekrem İmamoğlu'nun hayatıyla bedel ödeyeceği bir duruma taşınmaya çalışılıyor. Niye kimse bedel ödemiyor? Yani oradan aynı kavramla çıkmış bir ‘ahmak’ meselesi… Bu kadar ahmakça bir iş olamaz ya. Bunu nasıl anlatıyor? Millet vicdanında zaten vermiş kararını. O bakımdan bu trajikomik durumdan bir an önce sıyrılmazsa bu ülke, enflasyon da düşmez, para da bulamazsınız. Boşuna geziyorsun Maliye Bakanı veya diğer unsurları… Olmaz! Bu iş bir bütündür. Yani ekonomik kurallarını düzeltmeye çalışın, yukarıdan aşağı formülü dizin, bu tarafta adaletsizlik kol gitsin, ‘burası iyi olacak…’ Olmaz kardeşim olmaz, olamaz. Dünyada paranın, sermayenin mıknatısı adalettir. O bakımdan etkisi büyük. Herkes etkileniyor.

Soru: Tüm mesele önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi ve turpların en büyüğü diyerek karşısındaki iki güçlü adayı tasfiye etmeye yönelik olarak bir yargı sopasıyla süreç başlattığı gözüküyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel,  yapmış olduğu açıklamada cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir ön seçim yapacağını ve bu ön seçim sonucunda adayı belirleyeceğini söyledi. Siz de biraz önce ısrarla bu konuya girmeyeceğinizi söylediniz ama bu anlattığınız tüm hikaye, Satılmış Bey de dahil olmak üzere aslında Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili. Özgür Özel, ön seçim diyerek hem Cumhuriyet Halk Partisi’ni ortadan ikiye bölmeye yönelik, hem ismi geçenleri birbirine kırdırmaya yönelik hem de taraftarlarını birbirine kırdırmaya yönelik bir sürece adım atmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekrem İmamoğlu: Bizde ön seçimler çok bereketlidir. O bereketin 2014 seçimlerinden önce bizzat kendisi ön seçim talep ederek, ön seçimden çıkmış ürününü görüyorsunuz Ekrem İmamoğlu… Ön seçim Cumhuriyet Halk Partisi'ne bereket getirir. Ama onun dışında sürece dair açıklamaları genel başkanımız ve Cumhuriyet Halk Partisi yetkilileri yapacaktır.

Soru: Sadece yargı kulislerinde değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nde de Beşiktaş ve Esenyurt belediyelerine bir operasyon olacağı konuşuluyordu. Size gelen bu tarz duyumlar var mı? Başka belediyelerinize operasyon bekliyor musunuz?

Ekrem İmamoğlu: Açıkçası ben beklemiyorum desem bana inanır mısınız? Her şeyi yapabilirler. Zaten turpun büyüğünü tespit ettiniz. En büyük hedef Ekrem İmamoğlu yani. Hedefe onu koyduktan sonra yapamayacağı, gözü kara bir avuç insanın bir kişiyi mutlu etmek için yapamayacağı şey yok. Ama biz de tedbirimizi alarak halkımıza şeffaflıkla yaşadıklarımızı ve yaşatılanları anlatarak bence en büyük adaletin merkezi olan milletin vicdanına kendimizi emanet ediyoruz. Allah bu milleti ve memleketi, 86 milyon insanımızı adaletsizlikten ve adaletsiz yöneticilerden  korusun.

Son Güncelleme: 27.01.2025 15:15
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.