CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye’yi büyütme zamanının geldiğini belirterek "Bir avuç azınlık, beşli çete, dünyanın en zengin insanları ligine girerken 86 milyon fakirliği yaşamayacak. Bu ülkede bir çocuk okulda açlıktan bayılıyorsa, bu kul hakkıdır. Türkiye bunu hak etmiyor. Ana tablo bu. Bu çerçevede kampanyanın iyi gittiğini söylemek isterim. İlçe ilçe, sokak sokak geziyoruz. O suskun AKP seçmeni, Erdoğan’a öyle bir ders verecek ki Erdoğan şaşıracak, biz bile şaşıracağız. 'Yok canım bu kadar da değil' diyeceğiz. 14 Mayıs, sadece CHP’lilerin değil Türkiye’nin susadığı adaletin kana kana içildiği ve ırmağa dönüştüğü günün adı olacak" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Beylikdüzü İlçe Başkanlığı'nda partililerle buluştu. Altay'a, CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Taşkın Özer, Beylikdüzü İl Başkan Yardımcısı Ufuk İnan, İl Kadın Kolları Başkanı Yeşim Ağırman, Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Mülayim Demirtaş eşlik etti.
Seçim çalışmaları ile ilgili bilgi veren Engin Altay, şunları söyledi:
"BAY KEMAL’İN SÖYLEDİĞİ BÜTÜN VAATLERİN ARKA PLANI DOLUDUR: Dün televizyonda söyledim. Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı 2 bin 300 maddelik bir ortak mutabakat metni sundu topluma. 2 bin 300 madde. Türkiye’de kimse 'Millet İttifakı’nın seçim beyannamesinde şu soruna yer verilmedi diyemez' dedim. Biri aradı ve dedi ki 'Polislerin sendika hakkı yok.' Olmayacağı istememek lazım. Güvenlik kuvvetlerinin sendika işleri biraz farklıdır. Yani çare var, çareyi kaynağıyla beraber sunuyoruz, Bay Kemal’in söylediği bütün vaatlerin arka planı doludur. Kaynaksız bir tek vaadimiz veya hayata geçmeyecek olanı yok. Buna önce siz inanın.
AKP’LİLER SİZE TERS YAPABİLİRLER, GÜLER YÜZLE YAKLAŞIN: Çok makro projeler var ama Bay Kemal ne diyor diye sorarsanız, bu 'aile sigortası' makrodur. Ama acil bir meselemiz var. Devlet okullarındaki çocuklara yemek, süt ve su. Neden? Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri. Ama okula aç gidip, beslenme çantası göstermelik olarak oraya boş konuluyorsa, bana önce o çocuğun mutluluğu lazım. Bana gencin umudu lazım, güçlü kadın, huzurlu emekli lazım. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu ekonomik ve siyasi çıkmazın çaresi sizin çantalarınızda var. Bunu yaparken AKP’liler size ters yapabilirler. Onları ikna etmek için uğraşmayın, güler yüzle yaklaşın. 'Kılıçdaroğlu’nun selamı var. Türkiye daha güzel olacak. Şunları vadediyoruz' diyerek tartışmasız bir şekilde oradan ayrılın.
TOPLUMUN BÜTÜN KESİMLERİYLE HESAPLAŞACAĞIZ: 'Çin Seddi'ni yıkmak ön yargıyı yıkmaktan daha kolaydır' diyor bir söz. Aynen öyle. Vatandaşlarımız, hatta AKP seçmeni de artık kutuplaşmadan bıktı. Bugüne kadar AKP’ye oy vermiş suskun bir AKP seçmeni var. Onlarla ilişkilerimizde ne kadar sıcak olursak o seçmen de bu sefer mührü Bay Kemal’e basacak. Saadet Partisi Genel Merkezi’ne, CHP Genel Başkanı’nın resminin asılacağını size önceden söyleselerdi, 'Hadi oradan' derdiniz. Ama asıldı. Bu ahlakın, huzur ve refah arayışının resmidir. Meseleye böyle bakabiliriz. Bir tane ana konu var, helalleşeceğiz. Toplumla helalleşeceğiz. Devletin kusurları oldu geçmişte. Bununla ilgili toplumun bütün kesimleriyle helalleşeceğiz. Ayrımsız kucaklaşacağız. Başı açık ve başı kapalı, Alevi ve Sünni, Kürt ile Türk kol kola et-tırnak olacaklar. Çanakkale’de başardığımız gibi. Atatürk, bu kişileri bir arada tutmayı başardı.
O SUSKUN AKP SEÇMENİ, ERDOĞAN’A ÖYLE BİR DERS VERECEK Kİ ERDOĞAN ŞAŞIRACAK: Şimdi bunu Bay Kemal yapacak. Bu birlik Türkiye’yi ayağa kaldırır. Ekonomiyi düzeltmek bizim için en kolay olanıdır. Önemli olan farklılıklarımızı avantaja dönüştürüp Türkiye’yi büyütme zamanımız. Bir şey daha lazım, hep birlikte zenginleşeceğiz. Bir avuç azınlık, beşli çete, dünyanın en zengin insanları ligine girerken 86 milyon fakirliği yaşamayacak. Bu ülkede bir çocuk okulda açlıktan bayılıyorsa, bu kul hakkıdır. Türkiye bunu hak etmiyor. Ana tablo bu. Bu çerçevede kampanyanın iyi gittiğini söylemek isterim. İlçe ilçe, sokak sokak geziyoruz. O suskun AKP seçmeni, Erdoğan’a öyle bir ders verecek ki Erdoğan şaşıracak, biz bile şaşıracağız. 'Yok canım bu kadar da değil' diyeceğiz. 14 Mayıs, sadece CHP’lilerin değil Türkiye’nin susadığı adaletin kana kana içildiği ve ırmağa dönüştüğü günün adı olacak. Görevimiz kıymetli. Yorulacağız, hepimiz yoruluyoruz. Hep birlikte çalışıyoruz. Türkiye’yi bir beladan kurtarmaya çalışıyoruz.
BİZİ BİR ARADA TUTAN ŞEY TÜRKİYE’DEKİ ADALET ARAYIŞIDIR: Gençler ayrışmasın. Gençlerin bir kısmının küçük partilere yöneldiğine dair bir algı var ve bu algıyı da kıracağız. Her şeye rağmen Millet İttifakı’na sıcak bakmayan gençlere söyleyeceğiniz tek şey, hepimiz için önce özgürlük ve adalet. Gerisi teferruattır. Bölünmeyelim. Ortak tehdide karşı güç birliği yapalım. Geçmişte birileri bize faşist dedi, başkaları komünist dedi. Biz birilerine gerici dedik. Bir aradayız şu an. Bizi bir arada tutan şey Türkiye’deki adalet arayışıdır.
ADALET GELDİĞİ ZAMAN BİLİN Kİ 86 MİLYONUN ZENGİNLEŞMESİNİN ÖNÜNDE BAŞKA HİÇBİR ENGEL YOK: Devletin dini adalettir ama Türkiye’de olmayan tek şey adalettir. Her alanda. Ekonomide, siyasette, sanatta, üniversite girişlerinde, yurtlarda adalet yok. Adalet geldiği zaman bilin ki 86 milyonun zenginleşmesinin önünde başka hiçbir engel yok. Beklentimiz Türkiye’nin bekası ve 86 milyonun mutluluğu. Bu altı genel başkanın bir tane ortak özelliği var, bu adalet dışında, hiçbir siyasetten zenginleşmemiş. Birileri Türkiye’yi soyup soğana çevirip yurt dışında villa değil mahalle satın almışlar. Sokak almışlar. Eskiden de iktidarlar birilerini zenginleştirirdi, giderlerdi yurt dışından mahalle satın alırlardı. Bu para sizin paranız, milletin parası. Şimdi kalkın ayağa, gidin o paraları geri alacağımızı da millete tane tane anlatın."