MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Gündem konumuz, yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletin beklentilerine zin beklentilerine uygun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğasıyla uyumlu, yeniçağı kavrayan, Türk ve Türkiye yüzyılının hukuki altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır. Milliyetçi Hareket Partisi yeni anayasanın hazırlanmasında 100 maddelik teklif metniyle hazırdır. Toplumun her kesimi bu sürecin içinde olmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edilen siyasi partiler sorumluluktan kaçmak yerine, milletimizin taleplerine müzahir, yapıcı ve destekleyici tavır ve tutum içinde hareket etmelidir...Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak hem Milliyetçi Hareket Partisi hem de Cumhur İttifakı için ortak hedeftir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM grup toplantısında konuştu. Partisinin gündem konularını yedi başlık altında özetleyen Bahçeli, şunları söyledi:
“MHP VE CUMHUR İTTİFAKI GÜÇLÜ İSE VATANDAŞIMIZIN KARNI TOK, BAŞI DİK, ALNI AÇIKTIR”
“Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletiyle yek vücuttur. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'ye hizmetle memur ve mükelleftir. Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'nin gelecek yüzü, yeni yüz yılın yeni bir diriliş ve yükseliş gayesinin mihmandarı ve mimar başıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin geriden kalan yaklaşık 5 uygulama döneminde Cumhur İttifakı olarak kronik sorunlara neşter vurduk. Çözümsüz gibi duran tüm sorunları çözmeyi başardık. Cumhur İttifakı'nın umut olduğunu gösterdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin muktedir ve muteber kazanımlarıyla ülkemizin önünü açtık, gücüne güç kattık. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu müddetçe demokrasi güvence altındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı var olduğu sürece 'lider ülke Türkiye' hedefi Türk ve Türkiye yüz yılı vizyonu Allah'ın izniyle gerçekleşecektir.
"AĞZIMIZDAN ÇIKAN HER SÖZ KARAR VE MÜCADELE SÜREÇLERİNDE BAĞLAYICIDIR"
Türkiye'nin temel öncelikli meselelerinin köklü çözümlerle buluşturulması hususunda da bundan sonra da her çabayı gösterecek, her çabayı yapacak yine Cumhur İttifakı olacak ve mutlaka muvaffak olacaktır. Türkiye'nin ne geçmişinde ne de geleceğinde zillete yer yoktur, geçit yoktur, geçiş yoktur. Koltuk ve çıkar kavgalarıyla siyasi ahlak kaybının dibini boylayanlarla zaten umut yoktur. Terör örgütleriyle can ciğer kuzu sarması olanlara kanacak bir Allah'ın kulu da artık kalmamıştır. Dün ne söylemişsek bugün arkasındayız. Aynı görüşteyiz, aynı kanaatteyiz. Akşam başka, sabah bambaşka olanlar gibi gevşek ve güvenilmez bir mizaca hiç sahip olmadık. Siyaseti dürüst, düzgün, dengeli, sorumlu ve mert bir şekilde yapmanın arayış ve amacından hiçbir zaman sapma göstermedik. Ağzımızdan çıkan her söz karar ve mücadele süreçlerinde bağlayıcıdır. Bunun yanı sıra siyasi ahlakımızın teminatı altındadır.
Tutarlılık bizim için vazgeçilmez bir davranış kalıbıdır. İkinci el inançlara, ayağa düşmüş ezberlere, yıkıcı düşüncelere, hayatın gerçeklerine aykırı negatif duygulara, katlı otoparkta dönen ön yargılara itibar etmemiz söz konusu değildir. Devletin muzaffer, vatanın mahmur, milletin de müreffeh olması siyasetimizin ana çerçevesidir. Dünyayı Türkçe okuma gayemiz, başkent Ankara vizyonuyla küresel ve bölgesel hadiseleri takip ve yorumlama gayemiz bilinen bir gerçektir. Bugünkü beşeriyet mizanında dünyanın bir köşesinde tezahür eden sorunlar bir başka köşesinde gecikmeden yankı bulmaktadır. Fakat sorunların yayılmasındaki çarpıcı hız ve gelişme; aynı oran ve derecede refah ve zenginliğin, insani değer ve mirasın hakkaniyetli dağılımına yansımamaktadır. Bu adaletsiz ve eşitsiz uluslararası sistem mekaniğinin sürdürülebilirliğini düşünmek, geleceği inşa etme kabiliyeti olacağını beklemek akıl dışılıktır.
"MEVCUT DÜNYANIN HALİ DAĞINIK VE PERİŞAN VAZİYETTE OLSA DA TÜRKİYE İÇİNE KAPANAMAZ, GELİŞMELERDEN KENDİSİNİ SOYUTLAYAMAZ"
Dünyada yaklaşık 800 milyon aç varken buna karşılık obeziteden kurtulmak için astronomik paraların harcanıyor olması vahim bir çarpıklığın tehlike sınırlarını çoktan geçtiğini işaret etmektedir. Nesli tükenen kara ve deniz canlılarına gösterilen merhamet temelli alaka ve hassasiyetin onda biri mazlumlardan esirgenmektedir. Sefa sürenlerle, sefalet içinde çırpınanların dünyanın adeta iki yarım küresi gibi temerküz etmesi hazin ve düşündürücü bir tablonun gittikçe derinleştiğini açıkça göstermektedir. Terör saldırıları, etnik ve mezhep odaklı çatışmalar hatta bölgesel savaşlar insan hayatının ne kadar ucuzladığının metalaştığının bir belirtisi olarak yorumlanmalıdır. Esasen insanlık huzursuzluğun pençesinde, bencilliğin yörüngesinde, öldürücü hakimiyet mücadelelerinin hedefinde, gemisini kurtaran kaptan mantığının çekim merkezindedir.
Böylesine bir dünyada insan hakları, insanlık onuru, uluslararası hukuk umuru, demokrasi ve özgürlük ruhu yalnızca göz boyamaya, günü kurtarmaya yarayan hamaset düzenekleridir. Beşeriyet kusursuz bir fırtınaya yakalandığından sığınacak bir liman ya da güvenli bir sahil aramaktadır. Mevcut dünyanın hali dağınık ve perişan vaziyette olsa da Türkiye içine kapanamaz, gelişmelerden kendisini soyutlayamaz, çevresine ve jeopolitik menziline sırtını dönemez. Bizim nihai hedefimiz bellidir. O da ilahi kelimatullahtır. Ant olsun yolumuzdan dönmeyeceğiz, ülkümüzden vazgeçmeyeceğiz, tarihi hedeflerimizden ayrılmayacağız, kızıl elma seferberliğinden ödün vermeyeceğiz. Korkaklar direndi diye, korkuluklar dikildi diye karamsarlar dayattı diye hakkımızı yedirmeyeceğiz, halkımızı ezdirmeyeceğiz, hürriyetimizi ve hür ülkemizi hiçbir alçağa çiğnettirmeyeceğiz.
"GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİMİZİ TARİHE NOT OLARAK DÜŞMEYİ İSTİYORUZ"
TBMM’nin yeni yasama yılının başlaması münasebetiyle bundan sonraki siyasi gündem ve etaplarla ilgili ana başlıklar halinde stratejik değerlendirmeler yapmak adımlarımızın daha sağlam atılmasına destek verecektir. Parti olarak belirlediğimiz yol haritasını milletimizle ve siyasi muhataplarımızla paylaşmayı, bu suretle önümüze projeksiyon tutmayı samimiyetle hedefliyoruz. Gerek iç siyasi gündemi, gerekse de dış gelişmeleri bir bütünlük içinde ele alıp görüş ve düşüncelerimizi tarihe not olarak düşmeyi istiyoruz.
Türkiye’nin, gözü başka kaşı başka oynayan, kalbi başka dili başka söyleyen yalancı köksüzlerin hezeyan, hezimet, hüsran vaatlerine değil, hadim bir yürekle canını dişine takıp gece gündüz çalışan yürekli devlet ve siyaset insanlarına ihtiyacı vardır. İşte bu özelliklere haiz Cumhur İttifakı da dimdik ayaktadır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesi görevinin başındadır. Kılıçdaroğlu kendine baksın, işine baksın, her rüzgara yelken açmaya devam edip kaybettiği siyasi meşruiyet ve itibarını tekrar nasıl kazanacağını hesap etsin. CHP yoldan çıkmış, yozlaşmanın uçurum dibine çakılmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, kuru sıkı atan siyasi kadavralarla polemik yarışına girip de zaman kaybedecek kadar şaşkın ve şuursuz değildir.
Biz milletimizin gerçek gündemiyle, ülkemizin hedefleriyle, bölgesel ve küresel gelişmelerle meşgul oluyoruz, zillet ittifakında buluşan partileri de Türk milletine havale ediyoruz. Milletimiz bu siyasi kötürümlere 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde hak ettikleri dersi vermişti, anlaşılan hala kafaları almamış, hala bana mısın demiyorlar. İnanıyorum ki, turpun büyüğü heybeden 31 Mart 2024 tarihinde çıkacak, zilletin de, rezaletin de, hıyanetin de defteri dürülecektir. Önümüzdeki siyasi gündem ve etaplarla ilgili ana başlıklar halinde stratejik değerlendirmelerimizi yaparak yolumuza kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
"BİRİNCİ GÜNDEM KONUMUZ 650 BİN KONUTU İNŞA EDEREK DEPREMZEDELERE TESLİM ETMEKTİR"
Birinci gündem konumuz; depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelere teslim etmektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 1 Ekim 2023 tarihinde, TBMM’nin açılışı münasebetiyle yaptığı konuşmadan da anlaşılacağı gibi, deprem bölgesinde kurulan 186 bin konteynerde 600 bine yakın vatandaşımız barınmaktadır. 1,3 milyon vatandaşımıza kira yardımı verilmektedir. Depremden etkilenen şehirlerimizin tekrar inşa ve ihyası maksadıyla bütün imkanlar devrededir. 200 bin konutun yapımına başlanmıştır. Depremzede vatandaşlarımız yalnız ve çaresiz değildir, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı hep yanlarındadır.