Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya MV Deniz Baykal, Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi tartışmasıyla ilgili konuştu: ''Komşuda yangın var diye o yangında perişan olan insanları nüfusumuza kaydetmeye mecbur değiliz. Türkiye'nin çevresine yardımcı olabilmesi için önce kendisine sahip çıkması lazım.''
Bayram namazını Antalya'daki Tekeli Mehmet Paşa Camisi'nde kılan eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, namaz çıkışı vatandaşlarla bayramlaştı ve fotoğraf çektirdi.
Baykal, gazetecilere yaptığı açıklamada, tüm İslam aleminin Ramazan Bayramını kutladı. Bayramların insanların kendilerini sorgulaması için bir fırsat olduğunu ifade eden Baykal, "Bizlerin, İslam dünyasının, kendimizi sorgulamamız için pek çok neden var. Maalesef çok büyük acılar yaşıyoruz. Bu acıları büyük bir iyi niyetle, gayretle göğüslemeye gayret ediyoruz. Sabırla acılara tahammül ediyoruz. Bunlardan kurtulmanın yollarını daha iyi bir şekilde düşünmek durumundayız" dedi.
SURİYELİ MÜLTECİLERE VATANDAŞLIK VERİLMESİ TARTIŞMASI
Türkiye'nin üzerine düşeni tüm insanlığa örnek olacak şekilde yaptığını ve 4 milyona yakın Suriyeli'yi ağırladığını vurgulayan Baykal, şunları kaydetti:
"Dayanışmayı yapabilecek konumda olmaya devam etmek her şeyden daha önemlidir. Komşumuzda yangın olunca çoluğuna, çocuğuna sahip çıkarız. Açıkta kalan insanları evimize kabul ederiz. Onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırız. Onlara gerekli desteği ve katkıyı veririz. Türkiye bunu yapmıştır. Elbette komşuda acı çekenlere yardımcı olmak görevimizdir. Bunu yapıyoruz. Evimize alıyoruz, bağrımıza basıyoruz, ihtiyaçlarını karşılıyoruz ama komşuda yangın var diye o yangında perişan olan insanları nüfusumuza kaydetmeye mecbur değiliz. Türkiye'nin çevresine yardımcı olabilmesi için önce kendisine sahip çıkması lazım. Kendisi olmaya devam edebilmesi lazım. Kendisini güçlü bir şekilde ayakta tutmanın yolunu bulması lazım. Çevremizdeki faciaların bizi de çekim alanına sürüklemesine fırsat vermemek lazım. Türkiye'nin kendisini, gücünü, sorumluluğunu bilmesi lazım. Yardımlaşma, dayanışma evet ama Türkiye, Türkiye olarak kalmaya devam etmelidir."
''GERÇEK İSLAMİYETİ SAHİPLENMELİYİZ''
Terörün yeni bir nitelik kazanarak Türkiye'yi tehdit etmeye devam ettiğini belirten Baykal, "Bir terör belasıyla uğraşırken yeni bir terör belasıyla daha muhatap olduğumuzu üzüntüyle görüyoruz. Elbette elden geldiğince her türlü güvenlik tedbirini alarak terörle mücadele edilecektir, ediliyor ama olay artık sadece terörle mücadele olmanın ötesine geçmeye başladı. Bizim özellikle inancımızı, İslamiyeti teröre karşı korumamız lazım. Kendimizi teröre karşı korumadan önce İslamiyeti, Müslümanlığı terörün tutsak almasına, rehin almasına, istismar etmesine izin vermemenin yolunu bulmalıyız. Onun için de İslamiyeti gerçek anlamıyla, derinliğiyle, güzelliğiyle, insancıllığıyla herkesin anlamasını büyük bir atılım yapmaya ihtiyacımız var. İslamiyeti çarpıtmalarına, kendi amaçları için kullanmalarına izin vermemeliyiz. İslamiyeti rehin almak, tutsak almak isteyenlere karşı bu dinin, ilim adamlarının, din adamlarının, düşünürlerin, yetkililerin sesini daha yüksek çıkarmasına ihtiyaç var. Gerçek İslamiyeti sahiplenmeliyiz. İslamiyet'i kendi kafalarına göre yorumlamalarına izin vermemeliyiz" diye konuştu.
Bayramların dayanışma günleri olduğunu vurgulayan Baykal, özellikle bu bayramda dayanışmaya ihtiyaç olduğunu ifade etti. Türkiye'nin çevresinde bir yangın olduğunu, insanların, ailelerin, milletlerin parçalandığını kaydederek, bu acılar karşısında dayanışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Son Güncelleme: 05.07.2016 10:12