Kendilerine “Yurtta Sulh Konseyi” adını veren cuntacıların 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından ilân edilen OHAL kapsamında yayımlanan 672 sayılı KHK ile Kocaeli Üniversitesi'ndeki görevinden ihraç edilen barış bildirisi imzacısı ve Prof. Dr. Nilay Etiler “Darbeye karşı dururken darbecilerle bir gösterildik” dedi.
Evrensel’den Hasret Gültekin Kozan’a konuşan Etiler, “Bizler toplumsal alanda çalışan akademisyenleriz. Sermaye için değil, toplum için bilim yapan akademisyenleriz. Bir arkadaşımızın da dediği gibi, devlet bize para veriyor diye akademisyen değiliz biz. Olanaklarımız daha kısıtlı olacak belki ama toplumun sorunlarını akademik çalışmalarla ortaya koyacağız” dedi.
Hukuki olanaklarımız var
Son KHK’ye kadar Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’nda görevli öğretim üyesi olan Prof. Dr. Nilay Etiler, yaşananlara karşı toplumsal muhalefetin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizdi. Hukuki sürece de değinen Etiler, “KHK olduğu için bunun 1 ay içerisinde Meclise giderek kanunlaşması gerekiyor. Belki Meclise gittiği zaman bir takım değişiklikler yapılabilir. Onun dışında AİHM’ye kadar uzanan hukuki bir yol var. Bir takım hukuki olanaklarımız var. Anayasa Mahkemesinin şöyle bir tasarrufu varmış. OHAL dönemlerinde yapılan KHK’lerin OHAL gerekçesiyle çıkartılması gerekiyormuş. Bu tip şeyler Anayasa Mahkemesi tarafından bozulabiliyor. Bu yola da başvuracağız, çünkü hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama tek mesele bu değil, bir şekilde toplumsal muhalefeti yükseltmemiz gerekiyor. Çünkü bu durumda binlerce insan mağdur, önemli olanı toplumsal muhalefeti güçlendirmek” şeklinde konuştu.
Rahatsızlık verici
Darbenin fırsata çevrildiğini de aktaran Etiler, “Darbe fırsatçılığı sonrasında listeye girdik. Son KHK ile toplam 44 barış imzacısı listede. Bu ülkede yıllardır darbeye karşı durmuş kişiler olarak bizi darbecilerle bir göstermeleri, isimlerimizi anmaları rahatsızlık verici. Sıradan bir insan televizyonları açıp baktığında FETÖ’cülerin üniversitelerden atıldığını düşünüyor. Bizim soruşturmalarımız tamamlanmış değil örneğin. Darbe ile ilişkisi olmayan insanlar da var bu isimlerin içinde, bu akademisyenlerin darbeci olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu” diye tepki gösterdi.
“Dönüşümün bir parçası”
“Devletin dönüştüğü yerde üniversiteler olduğu gibi kalamazdı, üniversiteleri de dönüştürüyorlar” diyen Etiler, yaşananların o dönüşüm sürecinin bir parçası olduğunu belirtti. Öğrencilerinin de olayı gayet iyi kavradığını aktaran Etiler, “Arayıp, ‘Hocam inanamıyoruz, böyle bir şey nasıl olur?’ diyerek tepkilerini dile getiriyorlar. Öğretim üyesi arkadaşlarımızın da büyük destekleri oluyor. Bize yapılan bu hukuksuz uygulamanın ne olduğunu herkes görüyor. Bizim aramızdan hiç kimse tutup da sermaye adına araştırma yapmamıştır. Bizler toplumsal alanda çalışan akademisyenleriz. Sermaye için değil, toplum için bilim yapan akademisyenleriz. AKP’nin iktidara geldiğinden beri neoliberal bir çizgide olduğunu, sermayeye yakın olduğunu görüyoruz. Biz akademisyenler olarak bu düşüncelerimizi imzaların öncesinden de söylüyorduk. Farklı bir pencereden baktığımız için zaten rahatsız ediciydik. Bu üniversitelerdeki dönüşümün bir parçası. Devletin dönüştüğü yerde üniversiteler olduğu gibi kalamazdı, üniversiteleri de dönüştürülüyorlar. Bu yüzden tasfiye edildik” diye konuştu.
“Devlet bize para veriyor diye akademisyen değiliz”
Çalışmalarına devam edeceklerini de belirten Etiler, dayanışma içerisinde olacaklarını da söyledi. Her şeyi önüne katıp giden uygulamalara karşı bir set oluşturacaklarının altını çizen Etiler, “Akademik çalışmalarımızı başka kanallardan sürdüreceğiz. Bir arkadaşımızın da dediği gibi, devlet bize para veriyor diye akademisyen değiliz biz. Olanaklarımız daha kısıtlı olacak belki ama toplumun sorunlarını akademik çalışmalarla ortaya koyacağız. Bir dayanışma içerisinde olacağız, mağdur olan arkadaşlarımız ile dayanışma içerisinde olduk, olmaya devam edeceğiz. Her şeyi önüne katıp giden bu uygulamaların önünde bir set oluşturmaya çalışacağız. Demokratik kitle örgütleri, muhalefet, sendikalar ve öğrenciler bizlerin yanında, bu ağı daha da örmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İhraç bildirilmedi
İhraç edildiğine ilişkin herhangi bir tebligat almadığını ifade eden Prof. Dr. Nilay Etiler, “Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında isimlerimizin olduğunu bir arkadaşımız tesadüfen görmüş. Gece saat 2 gibi cep telefonumuza gelen mesaj ile öğrendik. Bu KHK’ler Resmi Gazete’de yayımlandığı zaman tebligat niteliği taşıdığı için hiçbirimize bir tebligatta bulunulmadı, böylece öğrenmiş olduk.” diye konuştu.
Sonrasında yaşanılan süreci de aktaran Etiler, “Ben yıllık izindeydim geçen hafta, hafta başında pazartesi göreve başlayacaktım ama bu durumda başlayamadım. Elektronik posta erişimlerimiz, elektronik belge sistemine girişlerimiz engellendi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden ihraç edilen arkadaşlarımız için ‘Çarşamba gününe kadar odalarınızı boşaltın, odalarınızın kilitleri değiştirilecek’ denilmiş. Ben odama gittim ve odamı topladım, boşalttım” dedi.
Etiler, göreve iade prosedürünü de şöyle anlattı:
“Kamu görevinden ihraç deniliyor. Tekrardan bir şekilde dönüldüğü zaman, yönetsel konumları hariç eski bulunduğu kadrosuna döner deniliyor.” Ancak olayın sosyal bir boyutunun daha olduğunu vurgulayan Etiler şöyle konuştu:
“KOÜ’den ihraç edilen 19 imzacı akademisyenin içerisinde yer alan 9 akademisyenden kaldığı lojmanları da terk etmeleri isteniyor. Bunların içinde ben de varım.”
Son Güncelleme: 07.09.2016 10:24