TÜM HALKIMIZ DUYARLILIĞINI GÖSTERMELİ
Açıklamasında Çorlu Tren Katliamı davasının yalnızca yakınlarını yitiren, yaralanan vatandaşların davası olmadığını, herkesin davası olduğunu ifade eden Yüceer, “Vatandaşlarının hayat hakkını hiçe sayan bir anlayışa karşı tüm halkımız duyarlılığını göstermeli, duruşma günü olan 10 Eylül tarihinde Çorlu Adliye’si önünde olmalıdır ” dedi.
BİR AY ÖNCEKİ DURUŞMA TAM BİR SKANDALDI
3 Temmuz tarihinde Çorlu Adliye’sinde görülen ilk duruşma öncesinde Aileler ve avukatların polis tarafından itilip kakıldığını, darp edildiğini, duruşma salonuna ailelerin alınmadığını, duruşma salonunun kapılarının kilitlendiğini ve insanların içeride mahsur kaldığını hatırlatan Yüceer; “mahkeme heyeti çıkan olayları gerekçe göstererek davadan çekildi, bu skandal karar bir yıldır adalet arayışında olan ailelerin beklentilerini boşa çıkarmıştır” dedi.
DAVA OLDU BİTTİYE GETİRİLMEK İSTENİYOR
Dava sürecinin tamamının skandallarla dolu olduğunu belirten Yüceer; “bilirkişiler ve mahkemeye sundukları rapor şaibelidir. Bilirkişilerden biri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Danışmanı, diğeri ise hattın sinyalizasyon işlerini yapan şirketlerin yönetim kurulu başkanıdır. Aileler bu kişilere ve rapora itirazda bulundu. Reddedildi. Suç duyurusunda da bulundular. Bu davanın düzenlenen bu raporla oldu bittiye getirilmek istendiği açıktır. Buna karşı durmamız gerekiyor” dedi.
ASIL SORUMLULAR YARGILANMIYOR
Çorlu Tren Katliamı davasında dört kişinin hakim karşısına çıktığını belirten Yüceer, “bu kişiler de yargılanmalı ama asıl sorumluluk sahibi olan yeterli denetimi yaptırmayan siyasetçiler, bürokratlar ve TCDD'nin üst yönetimidir. Ama bunlar yargılanmıyor. Çorlu 2. Sulh Ceza Hâkimliği, bunlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermişti. Buna ilişkin itiraz da reddedildi. Bu da bu davadaki skandal zincirinin bir parçasıdır” dedi.
CANINDAN CAN KOPARILANLARDAN BİR ÖZRÜ ÇOK GÖRDÜLER
Çorlu Tren Katliamı hususunda kimsenin hesap vermediğini, sorumluluk üstlenmediğini vurgulayan Yüceer “yakınlarını kaybedenlerden, yaralananlardan, canından can koparılanlardan bir özrü çok gördüler. Yağmurdandır dediler geçtiler. Herkes bu katliamın yağmurdan çamurdan olmadığını çok iyi biliyor. Suçlu yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir. Suçlu ihmali olanlardır” dedi.
