CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Mahkeme, H.K.G. davasında kapalı yargılama ve yayın yasağı kararı aldı. Salon boşaltıldı. Dava öncesi, iddianameyi hazırlayan İstanbul Anadolu Adliyesi Savcısı Ercan Ateş'in görev yerinin değiştirilmesine hükmeden karanlık zihniyet, davayı gizleyerek kamuoyundan kaçırmaya çalışıyor. Ayyuka çıkan bu rezaletin üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Bu sadece H.K.G.’nin değil, hak gaspına uğrayan on binlerce çocuğun ve kadının davasıdır. 27 Şubat’ta, ‘adalet’ çağrımızı yinelemek için duruşma salonunda olacağız. Adalet sağlanana kadar mücadele etmekten asla vazgeçemeyeceğiz” dedi.
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, 2004 yılında henüz 6 yaşında iken kızı H.K.G.’yi 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli ile dini nikahla evlendirmesinin ortaya çıkmasının ardından açılan davanın ilk duruşması, bugün İstanbul Kartal Adliyesi’nde yapıldı.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, ilk duruşmada yaşanan gelişmeleri yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. Nazlıaka’nın açıklaması şöyle:
“ÇOCUKLARI İSTİSMAR EDENLER, ‘KÜÇÜĞÜN RIZASI VARDI’ ZİHNİYETİ SAYESİNDE AKLANDI”
“AKP hükümetinin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle çocuklar en temel haklarından dahi mahrum bırakılıyor. Utanarak söylemek zorundayız ki zorla evlendirilen çocukların ve eğitim hayatının dışına itilen kız çocuklarının sayısı her geçen gün artıyor. Bugün, milletvekillerimizle ve kadın kolları örgütümüzle H.K.G.’nin gasp edilmiş çocukluğuna, hakkına, hukukuna sahip çıkmak için adliyeydik. H.K.G., 6 yaşından itibaren bir karanlığa hapsedilmiş. Biz, sorumluları çok iyi biliyoruz. Bu ve benzeri skandallara giden sürecin nasıl adım adım örüldüğünün farkındayız ve her aşamada kamuoyunu uyardık. 2012 yılında 4 artı 4 artı 4 eğitim sistemiyle kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmesinin önü açıldı. Çocukları istismar edenler, ‘küçüğün rızası vardı’ zihniyeti sayesinde aklandı. ‘Bir defadan bir şey çıkmaz’ denildi. Müftülere nikah yetkisi verildi. Hükümet düzenlemeyi 'vatandaşların evlendirme işlemlerini kolaylaştırmak, daha kolay ve seri bir şekilde hizmet alımını sağlamak' gerekçesiyle yaptığını savunsa da çocuk yaşta zorla evlilikleri yaygınlaştırmaya yönelik bir adımdı.
“BÜTÜN DELİLLER ORTADAYDI AMA İSTANBUL ANADOLU BAŞSAVCILIĞI’NIN İDDİANAMESİ ANCAK 30 EKİM 2022’DE TAMAMLANABİLDİ”
Çocuk istismarcılarına yönelik af çıkartılmaya çalışıldı, istismar eden şahısla evlilik için hukuki düzenlemeler sık sık gündeme getirildi. İstismarcılara ceza almayacaklarına dair mesaj verildi, cesaretlendirildi. İstismara uğrayan çocuklar, delil toplamak için kendisini istismar eden sapkın insanlarla yeniden buluşmak zorunda kaldı. Davalarda çocukların ifadesinde çelişkili varsa dosya hemen kapatıldı. Oysaki adı üstünde; çocuk. İşte ülkeyi yönetenlerin bu zihniyeti nedeniyle H.K.G., yıllarca istismara maruz bırakıldı. H.K.G., 16 yıllık cehennem hayatından sonra boşandı ve aradan geçen iki yılı aşkın süreçte adaletin gelmesini bekledi. Bütün deliller ortadaydı ama İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi ancak 30 Ekim 2022’de tamamlanabildi. Savcı, iddianamede, Kadir İstekli, istismara göz yuman anne ve babanın zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediklerini belirtti. Ayrıca, Kadir İstekli için cinsel saldırı suçundan da ceza talep edildi.
“KAMUOYU BASKISI İLE DAVA 22 MAYIS’TAN 30 OCAK’A ÇEKİLDİ, KADİR İSTEKLİ VE BABA TUTUKLANDI”
H.K.G.’nin yaşadığı kabus açığa çıktığında hepimiz 2 yıldır askıya alınan adaletin gelmesini beklerken iktidar sessiz kaldı. H.K.G.’nin babası, kızının psikolojik sorunları olduğunu iddia etti. Bütün bu rezillikler gün yüzüne çıkmışken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık suskun kaldı. Bakan Derya Yanık, ağzını açtığında ise ‘Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir’ dedi. Siyasetin bundan daha önemli ne gibi bir konusu olabilir? ‘Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meseleler’ diyerek bu olayı meşrulaştırmaya, olağanlaştırmaya çalıştı. Bununla da kalmayıp, bu skandalı bildiklerini itiraf etti. H.K.G.’nin 8 Aralık 2020'den beri de bakanlık kuruluşlarında kaldığını ifade etti. Yanık, destek verdiklerini söylemekle övünürken sanıkların neden 2 yıldır tutuklanmadığını, takipsizlik kararı veren savcı hakkında HSK’nın neden sessiz kaldığını açıklamadı. Günler geçmesine rağmen sanıklar tutuklanmamış ve dava tarihi öne çekilmemişti. Sessiz kalmadık. Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Adalet Bakanlığı’na yürüdük. Ardından 3 tutuksuz sanığın yargılandığı dava tarihi, 22 Mayıs’tan 30 Ocak’a çekilmek zorunda kaldı. Kamuoyu baskısı sonucunda Kadir İstekli ve baba tutuklandı.
“AYYUKA ÇIKAN BU REZALETİN ÜZERİNİN KAPATILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Bugün ilk duruşma gerçekleşti. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davaya ilişkin hazırlanan iddianamede, baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatıma Gümüşel’in ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. H.K.G.'nin evlendirildiği Kadir İstekli hakkında ise ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından 67 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanıkların avukatlarından Mehmet Okutan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar için ‘Ne idüğü belirsizler içeriye giriyor’ dedi. Duruşmada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı haricinde tüm kurumların davaya katılma talebi reddedildi. Mahkeme, H.K.G. davasında kapalı yargılama ve yayın yasağı kararı aldı. Salon boşaltıldı. Dava öncesi, iddianameyi hazırlayan İstanbul Anadolu Adliyesi Savcısı Ercan Ateş'in görev yerinin değiştirilmesine hükmeden karanlık zihniyet, davayı gizleyerek kamuoyundan kaçırmaya çalışıyor. Ayyuka çıkan bu rezaletin üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Bu, sadece H.K.G.’nin değil, hak gaspına uğrayan on binlerce çocuğun ve kadının davasıdır.
“ADALET SAĞLANANA KADAR MÜCADELE ETMEKTEN ASLA VAZGEÇEMEYECEĞİZ”
Türkiye’yi ayağa kaldıran bu davada alınan gizlilik kararı bir kez daha gösterdi ki mevcut iktidar, adaletin tecelli etmesine asla izin vermeyecek. Adaleti geciktirebilirler ama gelmesini asla engelleyemeyecekler. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kazanacağız. Usta şair Nazım Hikmet’in de dediği gibi; ‘Eğer hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse… Çaresi yok usta… Biz kazanacağız!’ Yarının Türkiye’sini inşa edecek olan bizler, kadın ve çocukların haklarının gasp edilmediği, insanların özgürce yaşayabildiği laik ve demokratik bir düzen kuracağız. Çocukların temel haklarının gasp edilmediği bir Türkiye inşa edeceğiz. Çocuk istismarının aklamasına izin vermeyeceğiz. Kapalı görülen duruşmada heyet, ‘dosya kapsamı, suçun niteliği ve mağdurun talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyan içeriği dikkate alınarak’ H.K.G.’nin yeniden dinlenmesine yönelik talebi reddetti. H.K.G.’nin kardeşlerinin tanık olarak dinlenmesi için zorla getirme kararı veren heyet, bir sonraki duruşmanın 27 Şubat saat 9:30’da görülmesine hükmetti. 27 Şubat’ta, ‘adalet’ çağrımızı yinelemek için duruşma salonunda olacağız. Adalet sağlanana kadar mücadele etmekten asla vazgeçemeyeceğiz.”