Türkiye'nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin karar organı Bakanlar Komitesi, Türkiye'den ifade özgürlüğü alanında AİHM'in aldığı kararları uygulamasını istedi. Komite'nin 3-5 Mart toplantılarının ardından alınan karar dün açıklandı. Komite, Türkiye'nin yıllardır söz vermesine karşın hayata geçirmediği İnsan Hakları Eylem Planı'nı hayata geçirme taahhüdünü not ederken, Türkiye'yi daha fazla yasal düzenleme yapmaya çağırdı. Komite ayrıca, önceki kararları ve AİHM içtihatları doğrultusunda, Ceza Kanunu'nun 301'nci maddesini daha fazla ertelemeden gözden geçirmeye çağırdı.
OYBİRLİĞİYLE UYARI
Kararın 46 üye ülkenin oybirliğiyle alındığı öğrenilirken, bu Konsey'in Türkiye'ye yönelik tutumunun da sertleşeceğinin işareti. Bakanlar Komitesi'nin kararında, Türkiye'nin birçok AİHM kararlarını uygulamadığı da anımsatılarak, olumlu bir işaret gelmemesi halinde Komite'nin Türkiye ile ilgili ara karar alacağı belirtildi. 301 ve AİHM kararlarını uygulama yönünde adım atması halinde, Komite, Haziran 2021'deki toplantısında Türkiye'nin durumunu değerlendirilecek.
AYM'NİN KARARI İHLALİ TELAFİ ETMİYOR
AİHM kararlarının uygulanmaması ile ilgili soruşturma ve hükümlerle ilgili Türkiye'den detaylı istatistiki bilgi isteyen Komite, ayrıca gazetecilere yönelik soruşturma, kovuşturma, hükümler ve tutuklu yargılama ve iddialarla ilgili bilgi istedi. Komite, AYM'nin Ceza Kanunu'nu insan hakları sözleşmelerine uygun olarak uygulamasını memnuniyetle karşılarken, alınan bu kararların AİHM kararlarını ihlalini telaffi etmediğini anımsattı ve "Savcılar ve alt mahkemeler ifade özgürlüğüne saygıyı sağlamaddan ceza kanunu uygulamaya devam ediyor" dedi.
Komitenin kararında, nefret ve şiddet içermeyen görüşler nedeniyle ceza soruşturması başlatılmasının tüm topluma etkisi olacağı belirtilirken, "kabul edilemez derecede geniş yorum içeren 301'in" kanuni yeterlilikleri sağlamadığı belirtildi.
TCK'nın 301'nci maddesi "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını" aşağılayanların cezalandırılmasını öngörüyor. Türkiye'nin AB ile müzakerelerine açmak için daha önce değiştirdiği ve dava açılma iznini Adalet Bakanlığı'na verdiği yasa, 15 Temmuz'un ardından savcılar tarafından özellikle gazeteciler aleyhine sıklıkla kullanılmaya başladı.
AİHM kararına ragmen haklarında yeniden soruşturma başlatılan gazetecilerle ilgili de Türkiye'den bilgi isteyen Komite, diğer dosyaların da kapatılmasını istedi.