CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde düzenlenen ‘’Demokrasi Nöbeti’’ne katıldı. Burada toplanan kalabalığa seslenen Yarkadaş, “Demokrasi ve özgürlük için mücadele eden, bu yüzden iktidarın gadrine uğrayan tüm gazetecileri selamlıyorum’’ dedi. Birkaç gün önce İMC TV, Hayatın Sesi TV ve birçok kanalın KHK ile kapatıldığını belirten Yarkadaş, “Kapatılan radyo ve televizyonların bir an önce yayına başlayabilmesi için gereken ne varsa yapacağız” ifadesini kullandı. Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de gazetecilik artık yapılamaz bir noktaya getiriliyor. Sadece Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan değil, ismini sıralamakla bitiremeyeceğiz birçok  arkadaşımız ve meslektaşımız da tehdit altında. Çok değil daha dün gece, Evrensel Gazetesi Muhabiri Cemil Uğur, örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Yaklaşık 14 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılan, savcının itirazı üzerine yeniden tutuklanan Cemil Uğur, cezaevine götürülürken ters kelepçe takıldı. Ve Cemil Uğur’a vurulan kelepçe, teşhir edildi. Bunun adı topluma gözdağıdır. Tutuklanan her gazeteci, gözaltına alınan her yazar üzerinden topluma mesaj veriliyor. Çünkü; gazeteciler, sanatçılar aydınlar yazarlar susturulursa, toplumun da susacağını düşünüyor iktidar…’’ HIRKA MÜCADELESİ CHP’li Yarkadaş, ‘’dışarıdaki meslektaşlarımıza kelepçe vurulurken, içeridekiler ise günlük yaşamlarını sürdürmekte zorlanıyor’’ dedi. Yarkadaş, Yazar Aslı Erdoğan’ın ‘’hırka’’ giyebilmek için on beş ündür mücadele verdiğini belirtti. CHP’li vekil şöyle konuştu: “Dışarıdaki arkadaşlarımıza ters kelepçe vuruluyor; içerideki meslektaşlarımız ise adeta işkence görüyor…  Cezaevi içinde cezaevi yaratılıyor. En temel insani ihtiyaçlar bile meslektaşlarımıza verilmiyor. Aslı Erdoğan, soğuyan havalar yüzünden bir süre önce hırka istedi… Aslı Erdoğan’ın hırkasını içeri sokabilmek için on beş gündür mücadele veriliyor… Aslı Erdoğan’ın ihtiyaç duyduğu boyun yastığı için, tam altı kurumla günlerdir yazışma yapılıyor. İçeride haksız yere tutulan yazarlar ve gazetecilerin günlük yaşamı da git gide zorlaşıyor.’’ HABER ALMA HAKKI ENGELLENİYOR Kamuoyunun, yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlı olması gerektiğini belirten Yarkadaş, konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Buradan kamuoyuna şu mesajı bir kez daha vermek istiyorum: Bir gazetecinin susturulması, bir gazetenin kapatılması, bir TV’nin yayınına son verilmesi; sadece bir kurumun ya da bir insanın susturulması demek değildir… Bir gazete ya da TV kapatılırsa, halkın haber alma hakkı engellenir. Halk, gerçekleri ve alternatif sesleri duyamadığı için, doğru kararlar vermekte zorlanır. Demokrasi bir çoğulculuk rejimidir… Farklı seslerin susturulması, çoğulculuğu;  dolayısıyla demokrasiyi katleder.. Hükümet bugün Kanun Hükmünde Kararname adı altında Kıyım Hükmünde yayınlıyor. Bunlara fermanlar da diyebiliriz… Ama o fermanları yayınlayanlar bilsinler ki; tarihteki fermanlara ne olduysa, bugün yayınlananlar da aynı akıbeti yaşayacaktır… Toplum bu karanlık dönemi de mücadelesiyle aşacaktır…’’