Alevi kadınların çağrısıyla siyasi parti ve kadın dernekleri temsilcileri bir araya gelerek Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Merkezi’nde Suriye’deki Alevilere yönelik saldırılara tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı. Açıklama metnine 119 dernek ve kuruluş imza koydu. Ortak metni Alevi kadınlar adına açıklamayı Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Kadın Sekreteri Rukiye Ercan Kara okudu. Kara, şunları kaydetti:
''Suriye’de Aleviler katlediliyor. Kadınlar kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor ve akıbetleri bilinmiyor. Ezidiler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, Nusayriler… Bu toprakların tüm kadim halkları ve inançları yok edilmek isteniyor, dünya susuyor. Biz bu suskunluğu biliyoruz. Maraş’ta, Çorum'da, Sivas’ta, Dersim’de susanları da seyredenleri de unutmadık. Halepçe’den Şengal’e, Roboski’den bugüne kadar bu coğrafyada yaşatılan kıyımın tanıklarıyız. Emperyalist ülkelerin, bir yüzyıl daha Orta Doğu’yu yeniden şekillendirme planları; halkların katli, sürgünü ve kamplarda yaşatılması pahasına devam ediyor. Mezopotamya’yı ve Orta Doğu’yu kanla yeniden dizayn ediyorlar. Egemen sistemin öznesi erkekler, savaşlarda kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü cinsel saldırıyı hak ve meşru görüyor. Kadınlar, savaşta ve militarist ortamda tarafların işgal alanı olarak kabul ediliyor. Toplu cinsel saldırılara maruz kalıyor.
Bosna-Hersekli kadınların, Ezidi kadınların, Arap Alevi kadınların, Kürt kadınların yaşadıkları; erkek egemen sistemin, militarizmle daha da güçlendirilmiş erkek ve devlet şiddetinin somut halidir. Suriye’de Alevi kadınlara yaşatılan, Alevi kimliğinin ve Alevilik inancının inkârı ile Alevilerin mal ve mülklerinin talan edilmesidir. Kurmak istedikleri Suriye’de, yetmiş iki millete aynı nazardan bakan; kadın özgürlükçü, eşitlikçi bir inanç olan Aleviliği de, buna inanan kadınları da istemiyorlar. Bunu, kadın düşmanı ideolojileri için bir tehlike olarak görüyorlar. Özgürlük yanlısı, seküler, bağımsız kadınları evlere kapatıp, erkeklerin kölesi yapacak bir gelecek kurmak istiyorlar.
''Cihatçılar, Suriye’de 'katli vacip' fetvalarıyla Alevi soykırımını sürdürdü''
2011’den bu yana Suriye halkları büyük bir savaşın mağduru. 8 Aralık 2024’te Baas rejimi, yerini DAEŞ’in ardılı cihatçı-selefi HTŞ’ye bıraktı. Bu selefi cihatçılar; ABD, Batılı ülkeler ve Türkiye’nin desteğiyle, kanlı elleri yıkanarak ve kravat takılarak iktidar koltuklarına oturtuldular. Tüm bunlar olurken, selefi cihatçılar Suriye’de 'katli vacip' fetvalarıyla Alevi soykırımını sürdürdü.”
''Bir kültür bütün hafızasıyla birlikte silinmek isteniyor''
Humus Üniversitesi Arapça Dili Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rasha Al-Ali’nin katledilmesine de değinen Kara, ''Kadınlar kaçırılıyor. Akademisyen Raşha Al Ali’nin cesedi elleri kesilmiş halde bir ağaca asılı bulundu. Suriye’de Alevilere yönelik insanlık dışı vahşet, tüm dünyanın gözleri önünde sürdü, hâlâ da sürüyor. Alevilik inancına düşman olan HTŞ, Suriye’de Alevileri katlederek ve yurtlarından kovmaya çalışarak, topyekûn bir yok oluşu hedefliyor. Bir halk, bir inanç, bir kültür bütün hafızasıyla birlikte silinmek isteniyor'' dedi.
Suriye’deki Alevilerle 119 kadın örgütü ile birlikte dayanışma halinde olduklarını belirten Kara, ''Biz Alevi kadınlar, kadın yoldaşlarımızla birlikte buna izin vermeyeceğimizi bir kez daha sağır kulaklara duyurmak için buradayız. Suriye’deki Aleviler ve Alevi kadınlarla dayanışma halindeyiz. Cihatçı çetelerin saldırıları altında olan Alevi kadınların yanındayız diyerek 119 kadın örgütü yan yana geldik. Biz kadınlar başından beri bu saldırılara sessiz kalmadık, kalmayacağız'' dedi.
"Katledilen canların sesi olmak için 24 Nisan’da Samandağ’dayız"
Alevi kadınlar olarak 24 Nisan’da Hatay’ın Samandağ İlçesi’ne giderek Alevilere uygulanan şiddeti protesto edeceklerini bildiren Kara, ''Katledilen canların, susturulan feryatların, kaçırılan kadınların sesi olmak için 24 Nisan’da Samandağ’dayız. Hayatı çalınan tüm kadınlar için çok üzgünüz ama öfkemiz üzüntümüzden büyük. Dersim’in küllerinden, Maraş’ın acısından, Sivas’ın dumanından geçerek geldik. Haktan, adaletten, mazlumdan yana saf tutmaktan vazgeçmeyiz. Bugün Suriye’de yakılan ateş, yarın hepimizin evine düşebilir, bunun farkındayız. Bu nedenle; tüm kadınları, demokratik toplum mücadelesi verenleri, sol-sosyalistleri, insan hakları savunucularını ve tüm halkları Samandağ’da sesimize ses olmaya, mücadelemizde yer almaya çağırıyoruz'' ifadelerini kullandı.
Rukiye Ercan Kara, sözlerini ''Susmuyoruz, unutmuyoruz, affetmiyoruz. Buradayız, tüm kadın yoldaşlarımızla. Geleceği, barışı, özgürlüğü biz inşa edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması'' diye tamamladı.