Akşener, İl ve ilçeleri, buralardaki esnafı gezme amacının benimsenen sanal ve soyut gündemlerin dışına çıkmak, halkın gerçek gündemini Meclis’e taşımak olduğunu söyledi.
En büyük istihdamı esnafın yarattığını bu yüzden esnafı gezdiğini de belirten Akşener, “Her hafta mutlaka bir şehrimizin ilçelerini gezeceğiz. Buradaki amacımız siyasetçiyi gerçek gündeme insanların derdine odaklamaya çalışmak. Bir hayalim de var bizim gezdiğimiz yerlere ağalarda gelsin onlarda gezsin görsünler. Bir hayalim daha var seçmeni velinimet yapmak” dedi.
''DAMAT BEYİN TAHMİNİNDEN ÇOK DAHA DERİN BİR EKONOMİK KRİZ VAR''
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akşener, gezdiği illerde nelerle karşılaştığının sorulması üzerine, “4 ilde de elektrik, doğal gaz öldürmüş. Maliyetlerin yükselmedi, girdilerdeki fiyat artışı ve sonuçta vatandaş satın almaktan vazgeçirmiş. Elektrik faturalarında son bir senede 2 ile çarpılmış bir durum var. Geçen seme 5 kişinin çalıştığı yerde bu sene 2 kişi kalmış. Özellikle burada çok fazla dükkan kapanmış. Damat beyin tahmininden çok daha derin bir ekonomik kriz var. Gerçek kriz var.”
''ÜRETİM VE ESNAF ODAKLI EKONOMİK MODEL UYGULANMALI''
Tarımla ilgili aldığınız geri dönüşler ne oldu? Sorusuna Akşener, “Hayvancılık yapan için yem pahalı, mazot pahalı, baytar pahalı süt ucuz. Tarım yapan için yine mazot pahalı, gübre pahalı, elektrik pahalı dolayısıyla ürettiğimizin fiyatları satın almaya yönelik elde kalıyor anaparadan yüzde 30-40 zarar eden çiftçiler söylediler. Çok ciddi bir üretim odaklı, esnaf odaklı bir ekonomik model ortaya konulması lazım. Bir de hukuk olarak çok büyük problem var, adalete olan güven kalmamış durumda. Bir hanım kulağıma eğildi ‘dayısı olan her şeyi yaptırıyor’ dedi” yanıtı verdi.
''ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE’NİN ÇIKARLARI''
İdlip konusunda cumhurbaşkanı mesajını verdi ‘kaçınılmaz, an meselesidir’ dedi, Meclis’te bu konu masaya geldiği zaman ne olur? Sorusuna ise Akşener, “Mecliste masaya gelir mi gelmez mi bilmiyorum. Biz darbe tartışmalarını çok tehlikeli bulmuştuk. Bizim bakış açımız Türkiye’nin çıkarıdır. Bizim resmi hiçbir bilgimiz yok. Türkiye’nin çıkarı neyi öngörüyorsa bizim önceliğimiz odur” dedi.
''FIRTINA GİB BİR TAKIMDIR''
Akşener, Trabzonspor’la ilgili yaptığınız son açıklama özellikle spor camiasında farklı bir tartışma yarattı bu konuya yorumunuz nedir? Sorusuna şu yanıtı verdi:
“Spor Türkiye’de önemli bir şey. Benim konuşmam yeniden okunup dinlendiği zaman ne dediğim ortaya çıkar. Hangi takım olursa olsun orayı siyasetçilerin olumlu olumsuz ellememesi gerektiğini söyledim. Sporu siyasetin müdahalesinden uzak tutmanın doğru olduğunu söyledim.
Siyaset, Trabzonsporun gayretlerini, mücadelesini bir tartışma konusu yapmayın. Yıllardır mücadele eden fırtına gibi bir takımından söz ediyoruz. Dolayısıyla bu takımın kendi gayreti, kendi mücadelesine gölge düşürmeyin dedim. Trabzonlular da Trabzonspor da benim bu dediğimi çok iyi anladılar. Fakat ilginç bir şey oldu Damat Beyin trolleri devreye girdi, konuyu sulandırmaya kalkıştılar ama benim söylediğim açıktır; spora hiçbir siyasetçi ben dahil karışmayın, taraftarları birbirinin karşısına dikmeyin. Orada insanlar sporun heyecanı içerisinde birazcık mutluluk buluyor, bu mutluluğu ortadan kaldırmayın. Trabzonsporun haklı, gayretli mücadelesinin üzerine gölge düşürmeyin.”
''SÖZ VERİP KAYBOLANLARI ERGENE’DE YÜZMEYE DAVET EDİYORUM''
Ergene ovası hakkındaki görüşleri sorulan Akşener, hükümetin vaatlerini hatırlatarak,
“2015’te buraya gelip denilmişti ki; ‘Balık tutulacak, içinde yüzülecek’ Bildiğiniz zehir akıyor, 4. derece zehirli su. Orada tarım yapılıyor, içinde siyanüre kadar zehir var. Yapılacak tek şey sanayi ile tarımı dengelemek. Sanayi olacak istihdam yaratıyor, üretim yapıyor ama o fabrikaların arıtmaları doğru dürüst çalışacak. İkincisi ergene bu bölgenin su kaynağımız. Zamanında her çeşit balığın olduğu bir yer. Burada yüzmeyi, burada balık tutmaya söz verip kaybolanları buraya yüzmeye davet ediyorum. Bunun çok sıkı takipçisi olacağız” açıklamasını yaptı.
''GEZİ DAVASIYLA GÜNDEM DEĞİŞTİRİLİYOR''
Akşener, Gezi davaları ile ilgili olarak son verilen mahkeme kararları hakkında görüşünün sorulması üzerine şöyle konuştu:
“Gezi bir toplumsal itirazdı doğrusu ve eğrisiyle yaşandı ve bitti. Bütün bunların ben, gündem değiştirmek ve sizin gerçek gündeminizi örtmen üzere hükümet tarafından ısıtılıp ısıtılıp ortaya koyulan bir tavır olarak görüyorum. Yalnız vahim bir durum var, bir mahkeme tahliye ediyor, berat veriyor ya da takipsizlik veriyor. Birden bir şey oluyor, Sayın Cumhurbaşkanı konuşuyor sert bir şekilde, başka savcılar başka hakimler de o kararı yok hükmünde kabul ediyor. Hukuk kavramının özelliği rızadır, razılık kavramıdır. Sanıklar, tutukluların isimlerinden bağımsız vicdan demektir, birine başka birine başka bir hukuk uygulanırsa, bu insanları üstü üste koyarsanız o insanların bu ülkeye, hakimine, savcısına güveni kalmaz. İki konu beka meselesidir biri genç insanların ülkesine olan güveninin ortadan kalkması, bir diğeri de hukuka olan inancın güvencin ortadan kalkmasıdır. Bu tür zig zağlı davranışları doğru bulmuyoruz. Hukuk tektir, adalet tektir suçlu olan cezasını alır suçsuz olan berat eder.”
