Hakan, "Döner ustası kendisini pek takmayınca dönerciyi kapattırdı. Bu olayın ardından yaptığı yazılı açıklamada ifade ve imla açısından Türkçeyi resmen katletti." görüşünü savundu.
Hakan, "Denizli Valisi’ne acilen şu kurslara gitmesini hararetle tavsiye ediyorum: Öfke kontrolü kursu. 'Ben valiyim. Döner ustası beni nasıl tanımaz? Kapısına koskoca vali gelmiş. Nasıl olur da hiç takmaz' diye düşünerek... Dükkânın kapısına kilit vurdurmamayı öğrenmek için böyle bir kursa gitmesi şart" düşüncesini dile getirdi.
Hakan, "Türkçe imla kursu. Ayrı yazılması gereken -de’lerin ayrı yazılmasını öğrenmeli Vali Bey... Ayrıca virgüllerin ve noktaların yerleri meselesini de çözmeli. 'Yazılı açıklamaları ben yapmıyorum, ekibim yapıyor' diyorsa... O zaman da ekibini bu kursa yollamalı. Kompozisyon kursuna gitmeli. Öznesi, yüklemi belli cümle kurmayı öğrenmek için... Yazarak kendini iyi ifade edebilme yeteneğini kazanmak için... Cümleleri uzatarak içinden çıkılmaz hale getirmemek için... Böyle bir kursa gitmesi şart. Bu konuda da sorumluluğu ekibine atıyorsa... Bu kursa da ekibini yollamalı." ifadesini kullandı.
Hakan yazısında şunları kaydetti:
"Vali Bey, teftiş sırasında tezgâhta çalışan döner ustası arkadaşa, “Senin niye eldivenin yok” diye çıkışıyor. Mevzuat bu konuda ne diyor acaba? Döner ustası, eldiven takmalı mı? Bir de döner ustası, bir an bile olsa döneri çevirmeyi bırakırsa... O döner yanar mı, yanmaz mı? Kısacası Vali Bey’in bu soruların cevabını öğrenmek için bir döner kursu görmesi de şart gibi."
Yazının devamı için tıklayın