''Biz Gazetecilik Yaptık, Gazetecilik de Suç Değil''

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın İBB tarafından yıkılmasına ilişkin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan haber dolayısıyla bugün mahkeme karşısına çıkan dört gazeteci, "Biz gazetecilik yaptık! Gazetecilik de suç değil" dedi.

16 Aralık 2020 Çarşamba 15:03
''Biz Gazetecilik Yaptık, Gazetecilik de Suç Değil''

Cumhuriyet gazetesi çalışanları Hazal Ocak, Olcay Büyüktaş Akça, İpek Özbey ve Vedat Arık, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Kuzguncuk’ta kiraladığı araziye yaptırdığı şömine ve çardağın İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yıkılmasına ilişkin haber dolayısıyla 30 Nisan 2020 günü ifade verdiler. Bugün de İstanbul Adalet Sarayı Çağlayan Adliyesi 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan gazeteciler, “Biz gazetecilik yaptık, gazetecilik suç değil” ifadelerini kullandı.

İPEK ÖZBEY: GAZETECİLİK YAPMAK BİZİM GÖREVİMİZ

Hakim karşısında savunma yapan İpek Özbey, “Haber yapmak bizim görevimiz. Her şeyin ötesinde sorumlu yazı işleri müdürü değilim. Herhangi bir sorumluluğum yok, fakat yayınlanma kararı verilirken masadaydım. Bu haber için bize istihbarat geldi. Hazal arkadaşımız çevreyle ilgili haberler yapan bir gazeteci olarak bu bilgiyi araştırdı ve bir süre sonra İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin bu yeri yıkma kararı aldığı ve yıkıldığı anlaşıldı. Kamuoyunu ilgilendiren bir haberdi. Biz de bunun üzerine haber yaptık. Fahrettin Bey de olsa, Ahmet, Mehmet Bey de olsa bu bir haberdi. Biz de haberin gereği olarak bunu gazetemizde bastık. Kimseyi hedef göstermedik. Öyle bir amacımız olamaz” dedi.

“İNŞAAT YAPILAN YER VAKIF ARAZİSİYDİ”

İnşaat yapılan arazinin vakıf arazisi olduğunu belirten Olcay Büyüktaş Akça da hakim karşısında şunları söyledi:

"Biz boğaz ön görünümünde yer alan bir arsada inşaat yapıldığının haberini yaptık. Adres olarak da araziyi gösterdik. Bizim gösterdiğimiz şey yüksek mevkili bir kamu görevlisinin gerekli kurumlardan izin almadan bir inşaat yapmasıdır. Zaten bir haberi yayınlayana kadar inşaat İBB tarafından yıkılmıştı. Esas olarak bunun haberini yaptık. İnşaat yapılan yer vakıf arazisi olması açısından önemliydi. Eğer yapılacaksa da belirli kurallar çerçevesinde yapılmalıydı. Biz kimsenin adresini vermedik, kimseyi hedef göstermedik."

“TOPLUMU BİLGİLENDİRMEK BENİM GÖREVİM”

Hazal Ocak savunmasında, “Toplumu bilgilendirme amacıyla yaptığım bu haberin ardından yaşananları hayretle izliyorum. 10 yıldır gazetecilik yapıyorum bunun gibi yüzlerce haber yapmışımdır. Ancak ilk kez böyle bir süreçle karşı karşıyayım. Bana göre gazetecilik toplumu bilgilendirmektir. Bu olayda da toplumu bilgilendirme vazifesiyle hareket ettim. Polise verdiğim ifademde söylediğim gibi mahalle sakinlerinden Boğaz ön görünümlü Kuzguncuk’taki bu araziye ilişkin ihbar geldi. Ben de süreci araştırmaya başladım. İhbarda Fahrettin Bey’in izinsiz, yani genel bir tabirle kaçak şömine ve peyzaj düzenlemesi yaptırdığı ve beton döküldüğü ifade ediliyordu. Gazetecilik gereğini yerine getirerek araştırmaya başladım. Arazinin Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne, yani kamuya ait olduğunu ve Fahrettin Bey’in burayı kiraladığını doğrulattım.  Fahrettin Bey’in burayı herkese açık ihaleye katılarak kiraladığı kamuoyuna açıklandı."

FAHRETTİN ALTUN CEVAP VERMEDİ”

Savunmasına devam eden Ocak, “Haberi yapmadan önce en yetkili merci olan İBB yetkililerine izinsiz inşaat yapılan araziyi sordum. Şikayet üzerine buraya gittiğini ve çalışmaları durdurduğunu, izinsiz yapılan çardak ve şöminenin kaldırılması gerektiğinin söylendiğini, o akşam da şöminenin yıkılıp çardağın da kaldırıldığını öğrendim. Bu bilgileri topladıktan sonra haberi hemen yapmadım tüm tarafların görüşlerine yer vermek üzere Fahrettin Bey’e sorular gönderdim. Kendisi bana dönüş yapmadı. Haberi İBB ekiplerinin yıkımı üzerine yaptım. Fahrettin Bey’i kişisel olarak tanımam, hayatımda hiç görmedim. Benim için bu arazide izinsiz işlemleri kimin yaptığı önemli değil. Kim yaparsa yapsın bu arazideki müdahaleleri haber yapardım. Toplumu bilgilendirmek benim görevim” dedi.

Gazeteci Ocak, adresin ifşa edilmesi iddiasına ilişkin de "Adres konusuna gelirsek, ben haberde sadece kamuya açık alanın ‘Vakıflar'ın arazisinin’ adresini verdim. Bu adres bilinmeyecek bir adres değil. Arazinin adresi de taşra baskımızda çıktı. Şehir gazetesi ve internet adresimizde hiçbir adres belirtilmedi.

"BEN GAZETECİYİM VE YAPTIĞIM İŞ GAZETECİLİK FAALİYETLERİ İÇERİSİNDEDİR”

Arazinin fotoğraflarını çeken Vedat Arık dakendisini şöyle savundu:

"20 yıllık foto muhabirim bugüne kadar herhangi bir insanın özel hayatını ne ifşa etmek ne de özel hayatına müdahale etmek gibi bir eylemde bulunmadım. Fotoğraf çekimlerimde de bu çok açık bir şekilde görülecektir. Ben Fahrettin Altun’un adresini bilmiyorum. Bildiğim tek adres vakıflar arazisinin adresidir. Bu adrese gittim ve adresi uzaktan fotoğrafladım. Arsaya girmeye çalışmadım veya arsanın önünde çekim yapmadım. Sadece çalışmaların fotoğraflarını çektim. Dolayısıyla suçlamaları kabul etmiyorum. Ben gazeteciyim ve yaptığım iş gazetecilik faaliyetleri içerisindedir." 

DURUŞMA 18 MART'A ERTELENDİ

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının avukatı Turan Karakaç'ın delil listesi ibraz etmek için süre talep etmesi üzerine duruşma 18 Mart 2021'e ertelendi.

(Anka - Gaye Şeyma Can)

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.