CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Lozan Antlaşması’nın 93. yıldönümünde yaptığı açıklamada, yaşadığımız günlerde Lozan’ın en önemli simgesinin Meclis iradesine olan saygı ve Meclis’in bağlayıcı, etkili karar alma süreci olduğunu savundu.
Arslan, "Bugün OHAL kararı vererek Meclis'i işlevsizleştirme adımı atanlar, 1920'lerde en zor şartlarda diplomaside Lozan, cephelerde savaş mücadelesi veren Gazi Meclis'i sürekli açık tutan ve müzakereyi Meclis'te egemen kılan iradeyi hatırlamalıdır" ifadesini kullandı. Arslan’ın açıklamaları şöyle:
CUMHURİYETİN TEMELİNİN BELGESİ: Türkiye’nin egemenlik ve bağımsızlık senedi olan Lozan, Cumhuriyet’in temelini kurduğu gibi, her koşul altında Meclisimizin çalıştığı ve iradesinin sürekli dinlendiği bir tarihi belge olarak ayaktadır.
MECLİS'İN DEĞERİ: Bugün, OHAL adı altında Meclis iradesini arka plana atanlar, muhalefetin PKK ve IŞİD terörü ile Fethullah Gülen Cemaati hakkında yıllara yayılmış uyarılarını dinlememekte ısrar edenler, Kurtuluş Savaşı şartlarında aralıksız çalışan ve Lozan’a gidecek heyetin her adımını takip eden, gerçek bir beraberlik ve müzakere ortamı olan Meclisimizin değerini hatırlamalıdır.
BU YIL DAHA DA ÖNEMLİ: Lozan Anlaşması, her yılkinden daha fazla değer taşıyor bu yıl… 1922 ve 1923 yılı Meclisinin onurlu ve millet iradesini tüm dünyaya gösteren milletvekilleri, kendi içlerinden belirledikleri Lozan Heyeti’ni kesin talimatlarla yönetmiş, hiçbir şekilde yabancı devletlere imtiyaz tanınmayacağını, Türk ulusunun varlığının tartışmaya açılmayacağını, Misak-ı Milli sınırlarında bir Ermeni devletine izin verilmeyeceğini kesin kural altına almışlardır.
Öyle bir Meclis iradesi düşünün ki, bu kuralların esnetilmesi halinde görüşmelerin derhal kesilerek yurda dönülmesini şart koşuyor. Bu başlıklar dışındaki her tartışmanın önce Meclis’e sorulmasını ve Meclis’in alacağı karara göre Lozan Heyeti’nin hareket etmesini bildiriyor. Öyle bir Meclis düşünün ki, Türk Ulusu’nun varlık yokluk mücadelesini bir yanda savaş cephesinde devam ettiriyor, ama Meclis’i kapatmak ya da yetkilerini sınırlamak kimsenin aklından geçmiyor. Aynı Millet Meclisi, bu defa diplomasi masasında, İsmet İnönü başkanlığındaki heyetin her adımını telgraflarla ve iç müzakerelerle izliyor.
MİLLET İRADESİNİN TAÇLANMIŞ ZAFERİ: Lozan, bir diplomasi zaferi olduğu kadar, Meclis iradesine verilen tarihi değerin de kanıtıdır. Lozan’a bakın, orada savaş meydanından diplomasi masasına kadar her adımda Millet Meclisi’ni en ön safta göreceksiniz. Lozan, millet iradesinin TBMM ile taçlanmış zaferidir. Lozan heyeti, görüşmelerin her aşamasını TBMM’de milletvekillerine telgrafla bildirmiş, yüzlerce yazışmayla milli irade Lozan’a yansımıştır.
TBMM’nin hür iradesiyle, milletvekillerinin özgür tartışma ortamıyla şekillenen her karar, Lozan heyetine aktarılmış ve Lozan Antlaşması ancak bu şekilde imzalanabilmiştir. Böylesine zor şartlar altında, TBMM’deki görüşmelerin sonuçları Lozan Heyeti’ne bildirilirken bile telgraf hatlarımız izlenmiş, çoğu bilgi Lozan Heyeti’nden önce İtilaf Devletlerinin eline geçmiş ancak TBMM iradesi her koşul altında kendisini ayakta tutmayı, heyeti her koşulda yönetmeyi bilmiştir.
OHAL'DEN ÖNCE LOZAN HATIRLANMALIYDI: Bugün, terör ve darbe tehlikesi ile yurdu kaos çemberi içinde olan ülkemizde, siyasi iktidar Meclis’i işlevsizleştirecek bir OHAL kararı almadan önce Lozan’ı hatırlamalıydı ,bu karar verilmemeliydi ve Parlamenter rejimi baypas etmemeliydi.
Bugünkünden çok daha zor koşullarda hareket eden bir ulusun karar alma organı, egemenliğin kayıtsız şartsız adresi Millet Meclisi olarak tayin edilmiş ve Lozan bu şartlarda imzalanmışken, 2016 Türkiyesinde Meclisi bombalanmış bir parlamenter sistem, her şart altında ayakta tutulmalıdır.
Devlet bugün çok büyük bir çöküntü içindedir. Adaleti, huzuru ve dayanışmayı yeniden kurmak için, devlette liyakati sağlamak için son şans Meclis iradesinin öne çıkarılmasıdır.
Lozan’a bakanlar, devletin hangi şartlarda kurulduğunu ve müzakerenin faydalarını görecek, muhalefeti dinlemenin iktidara neler getireceğini anlayacaktır.
AKP Hükümeti unutmasın ki, ülkemizi karanlıktan Cumhuriyet'e çıkaran kadrolar Kuvayi Milliye’de ve Millet Meclisi’nde bir ve beraberdi. Lozan böylesi bir dayanışmanın ve birlikteliğin eseridir. Şunu unutmasınlar ki, bu millet savaş meydanından Lozan'daki diplomasi masasına kadar saygınlığını TBMM ve Cumhuriyetle kazandı. İktidar, bunu aklından hiç çıkarmamalıdır, bu değerleri hafife almamalıdır.
Son Güncelleme: 24.07.2016 13:02