CHP İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, AKUT Arama ve Kurtarma Derneği Genel Merkez binasının irtifak hakkının iptal edilmesini TBMM gündemine taşıdı.
Ağbaba Başbakana yönelik önergesinde, "Yüz binlerce insanın hayatının tehlikeye gireceği çok açıkça görülmesine rağmen kamuoyunda muhalif seslerin susturulmaya çalışılması hükümetiniz tarafından daha mı önemli görülmektedir?" sorusunu yöneltti.
"Hiç bir muhalif sese tahammül edemeyen AKP zihniyeti, yüz binlerce insanın hayatını hiçe sayıyor" tespitini paylaşan Ağbaba, "Tüm muhalif medyanın, örgütlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve sendikaların susturulmaya çalışılması, AKP faşizminin darbe girişimidir" ifadesine yer verdi. Ağbaba’nın önergesi şöyle:
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
AKUT Arama Kurtarma Derneği 1996 yılından itibaren faaliyet gösteren, ülkemizde ve dünyada yaşanan afetlerden sonra binlerce insanın hayatını kurtararak Türkiye’nin en bilinir ve güvenilir kurumlarından biri haline gelmiştir. Tamamen gönüllülerden oluşan yapısı ile Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında bulunan Arama Kurtarma Danışmanlık Grubu (INSARAG) üyesi de olan AKUT, onlarca sosyal sorumluluk projesine imza atmış, binlerce hayat kurtarmış, 1999 yılından beri “Kamu yararına çalışan dernek” statüsünde olan, Türkiye’nin en değerli kurumlarından biridir. Ancak AKUT Genel Merkezinin 49 yıllığına verilen irtifak hakkı, İstanbul Valiliği tarafından iptal edilmiştir. Bu çerçeveden hareketle,
-AKUT Arama ve Kurtarma Derneği Genel Merkez binasının irtifak hakkının iptal edilmesinde, Dernek Başkanı Nasuh Mahruki’nin bir televizyon kanalında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lozan Anlaşması ile ilgili sözlerine muhalif eleştirilerde bulunmasının payı var mıdır?
-AKUT Arama ve Kurtarma Derneği Başkanı Nasuh Mahruki’nin eleştirel sözleri ardından, Cumhurbaşkanlığı Kültür, Sanat Genel Koordinatörü ve Cumhurbaşkanının anonsçusu Orhan Karakurt’un AKUT ekip liderlerini arayarak “Hiçbir destek alamayacaksınız. Genel Merkezinizi dahi elinizden alacağız” tehdidinde bulunmasının hemen sonrasında irtifak hakkının iptal edilmesi bir tesadüf müdür?
-Türkiye’nin yaşadığı afetlerde insan hayatlarını kurtarma konusunda çok önemli bir yeri olan AKUT’un, bilim insanlarınca yakın bir zamanda gerçekleşmesi öngörülen Büyük İstanbul Depremi öncesinde yalnızca muhalif tutumu nedeniyle yok edilmeye çalışılması devlet ciddiyeti ile bağdaşır bir durum mudur?
-Yüz binlerce insanın hayatının tehlikeye gireceği çok açıkça görülmesine rağmen kamuoyunda muhalif seslerin susturulmaya çalışılması hükümetiniz tarafından daha mı önemli görülmektedir?”
Son Güncelleme: 19.10.2016 13:19