KILIÇDAROĞLU ORDU’DA; FINDIK ÜRETİCİLERİ, PAZARLAMA VE SANAYİCİLERİNİN TEMSİLCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ
Giresun-Ordu bölgesinin üretim ve pazarlama sorunları, fındığın uluslararası piyasalardaki durumu ve hükümetin fındık politikalarının ele alındığı “Fındık Toplantısı”nda; Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun ve Çetin Osman Budak, Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır ile Genel Başkan Başdanışmanı Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu da hazır bulundu. Toplantı sonrası basın toplantısı düzenleyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
FINDIK BU BÖLGE İÇİN STRATEJİK BİR ÜRÜN: Değerli basın mensupları, fındığın bütün taraflarıyla birlikte güzel bir toplantı gerçekleştirdik bugün güzel Ordu’da. Arkadaşlar düşüncelerini aktardılar. Fındıkla ilgili ilk ihracatın 1462 yılında gerçekleştiğini bir arkadaşımız ifade etti. 1462 yılından bu yana fındıklı ilgili sorunumuz devam ediyor. Bu aslında bizim siyaset kurumunun sorunlara çözüm üretmede ne kadar yetersiz olduğunu gösteren bir başka temel örnek. Fındık bu bölge için stratejik bir ürün, çok sayıda aile, çok sayıda kişi ana gelir kaynağı olarak fındıkla geçiniyor. Dolayısıyla fındıkla ilgili özel politikaların geliştirilmesi zorunlu. 1935 yılında ilk ulusal fındık kongresi toplanıyor ve 1938 yılında da Fiskobirlik kuruluyor.
CUMHURİYETİ KURANLAR FINDIĞIN ÖNEMİNİ BİLİYORDU: Bu çerçevede değerlendirdiğimizde cumhuriyeti kuranların fındığın ne kadar önemli bir ürün olduğunu, bölge için ne kadar önemli olduğunu, Birinci Ulusal Fındık Kongresinin toplandığını ve hemen arkasından üreticilerin korunması için 1938 yılında Fiskobirlik’in oluştuğunu hep beraber biliyoruz, okuduk, konuştuk ve değerlendirdik.
BAHÇELERİN MUTLAKA YENİLENMESİ GEREKİYOR: Üzerinde üç aşağı beş yukarı mutabakat sağladığımız konular şunlar: Fındık bahçeleri yaşlanıyor, bunların mutlaka yenilenmesi lazım. Ama yenileme sürecinde üreticinin bir kaybı olmaması için de özel bir desteğe ihtiyaç var. Fındıkta katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi gerekiyor. Bu bağlamda bir Fındık Ar-Gesi’nin oluşturulmasını, özellikle üniversitelerde bunun oluşturulmasını, fındığı fındık olarak değil, işlenmiş ürün olarak ihraç edebilirsek çok daha fazla dövizin Türkiye’ye gelebileceği konusunda görüş birliği sağlandı.
KANUN VAR, AMA YETERSİZ: Ayrıca bir Fındık Kanunu var ama bu Fındık Kanunu yetersiz. Lisanslı depoculuğu, manavcılık dahil olmak üzere Fındık İhtisas Borsasını bir arada düşünüp; mükemmel, bütün tarafların katılımıyla olgunlaştırılmış yeni bir Fındık Kanununun çıkması gerektiği konusunda da yine tarafların görüş birliği var.
ENDİŞE, YABANCILARIN TÜRKİYE'DE TEKELLEŞMESİ: Bir endişe dile getirildi, yabancıların fındık konusunda Türkiye’de tekelleşmesi, bu endişe dile getirildi. Dolayısıyla üreticinin zarar göreceği, bizim yerli sanayicimizin zarar görebileceği ifade edildi. Tekelleşme konusunda hem siyaset kurumunun, hem odaların daha dikkatli bir politika izlemeleri gerektiğinin de altı çizildi. Kısaca üzerinde mutabık kaldığımız görüş ifade eden arkadaşlarımızın düşünceleri bu bağlamda gerçekleşti.
Son Güncelleme: 27.05.2016 10:42