TBMM de darbe girişimi ve OHAL ile ilgili basın açıklaması yapan CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, "Türkiye OHAL ile ilgili çok kötü deneyimlere sahiptir. Yeni OHAL çetelerinin oluşmasına, yeni işkence bürolarının kurulmasına ve keyfi uygulamalara asla izin verilmemelidir" uyarısı yaptı Cumhurbaşkanına da açık çağrı yapan Tüm, "artık bu başkanlık sevdasından, tek adam hayalinden vazgeçin. 78 milyonun Cumhurbaşkanı olun. Halk sizi Cumhurbaşkanı olarak seçti. Başkan olarak seçime girmediniz. Tek adam olacağım diye oy istemediniz. Türkiye Cumhurbaşkanlığı, görevlerin en onurlusudur. Bu onur size yetmiyor mu? Demokrasi çoğulculuktur. Bakınız tek adam anlayışınız ve hırslarınız, yanı başınızdaki yaverlerinizi dahi görmenize engel oldu. Bu darbe girişimini fırsat bilerek toplumla barışın ve 78 milyonu kucaklayın" dedi. Tüm, basın toplantısında şu görüşlere yer verdi: "15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimini bir kez daha şiddetle kınıyorum. Yaşamını kaybeden, asker ve polis tüm güvenlik görevlilerine ve sivil yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyorum. AKP henüz iktidara gelmeden 30 Temmuz 2002 tarihli Bakanlar kurulu kararı ile 30 Kasım 2002 den geçerli olmak üzere OHAL uygulaması kaldırıldı. Bu karara rağmen her seçim döneminde OHAL’i kaldırmakla övünen AKP’nin bugün ülkeyi Ancak OHAL ile yönetilir hale getirmesi üzüntü vericidir. Değerli arkadaşlar, yurdumuzu kurtaran ve Cumhuriyeti Kuran 'Gazi Meclis' darbeci çete tarafından bombalandı. Gün, hedef alınan meclisin itibarını yüceltmek günüdür. Bu konuda bütün siyasi partilerimiz ortak irade gösterdiler. Meclisimize sahip çıktılar. Demokratik laik parlamenter sistemden uzaklaşmak için atılan her adım, Hukuk devleti ve anayasal düzeni zedeler. Darbelerin amacı, hukuk devletini ortadan kaldırmaktır. Hukuk devletine ve anayasal düzene sahip çıkmak darbelere karşı verilecek en sert cevaptır. Darbelerin tek pan zehiri budur.” Tüm darbelerde olduğu bu darbe girişiminde de yakından tanık olduğumuz en önemli olay, bu darbecilerin devlet organlarında büyüyüp beslendiğidir. Devlet kadroları ne yazık ki AKP hükümetleri tarafından bu darbecilere teslim edilmiştir. Bu güne kadar, olumlu - olumsuz bütün eleştirilerimizi, şiddetle ret eden hükumet, bunlara karşı önlem almak yerine bizleri suçlamıştır. Şimdi anlıyoruz ki tüm muhalif kesimlere karşı hükümetin kullandığı devlet aklını da ne yazık ki bu darbeci çete oluşturmuştur. Darbelere karşı durmanın, darbe kültürünü, toplumdan silip atmanın en önemli yolu, özgürlükleri artırmak, baskı ve şiddet politikasından vazgeçmektir. Laik, demokratik hukuk devletini tüm kurum ve kuralları ile çalıştırmaktır. Demokrasiyi; eğitimden çalışma yaşamına kadar, her alan da egemen kılmaktır. OHAL ile darbe kültürü yok edilemez. Geçmiş deneyimlerden gördük ki OHAL hukuku var olan sorunları daha da derinleştirmekten başka hiç bir işe yaramamıştır. Çözüm tam demokrasidir. Bu güne kadar gördük ki, meydanlarda Demokrasi yerine devleti yönetenleri koruma refleksi gelişmiştir. Buda bizzat iktidar eliyle yapılmaktadır. Oysa hepimiz biliyoruz ki bu darbe girişiminin temel amacı, 'parlamenter demokrasiyi' ortadan kaldırmaktır. Onun için Meclis bombalanmıştır. Demokrasi hedef alınmıştır. Yaşanan tüm bu olaylar göstermektedir ki kutuplaşarak, halkı ayrıştırarak, özgürlüklerden ve temel insan haklarından vazgeçerek, siyasi tabanı koruma endişesi ile demokratik düzen korunamaz. Ülkeyi tek adam rejimine doğru sürüklemekle, parlamentonun ve milletvekillerinin saygınlığını ortadan kaldırarak demokrasi yaşatılamaz. Bu darbe girişimi sonrasında yaşananlar gösterdi ki bir akıl tutulması yaşanmaktadır. Bir intikam hırsı ile devletin içi boşaltılmaktadır. Oluşturulan intikam sepetine kim var kim yok muhalif görülenler herkes atılmaktadır. Bunlar hangi gerekçelerle tutuklanıyor kamuoyu bilmemektedir. Eğer bu görevliler hakkında istihbarı bilgiler vardıysa bu güne kadar neden bekletildiler. Neden hakların da hiçbir soruşturma yapılmadı. Hükümet bunları açıklamak zorundadır. Ülkede bir sağ duyuya ihtiyaç varken, ülkeyi yönetenler, hırslarına yenilmemelidirler. OHAL yurttaşların özgürlük alanına dokunmamalıdır. Bu mücadele bir cadı avına dönüşme eğilimdedir. Bundan derhal vazgeçmelidir. Aldığımız duyumlardan anlıyoruz ki bu tutuklamalarda, FETÖ cülerle ilgisi olmayan, bir çok muhalif insan da görevden alınarak göz altına alınmaktadır. Türkiye OHAL ile ilgili çok kötü deneyimlere sahiptir. Yeni OHAL çetelerinin oluşmasına, yeni İşkence bürolarının kurulmasına ve keyfi uygulamalara asla izin verilmemelidir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. İktidar bilmelidir ki darbelere karşı kendilerini korumak yine muhalif diye gördüğü guruplara düşmüştür. Bunun en büyük örneği, bu güne kadar AKP iktidarının baskı yaptığı , susturmak istediği muhalif gördüğü basındır. Cumhurbaşkanının sokağa çıkma çağrısını dahi ilk bu medya organları vermiştir. Çünkü Halk inandırıcı haberleri , yandaş medya yerine özgür medyadan almayı tercih etmiştir.Şimdi Ohal hukukunu kullanarak , özellikle valiler aracılığı ile yerel Basın üzerinde bir baskı kurulmamalıdır. Buradan hükûmete ve sesleniyorum. Bir daha bu olayların yaşanmaması adına, Özgürlüklerin ve demokrasinin önündeki engelleri kaldırın. Laiklik demokrasinin olmazsa olmazıdır, eğitimden başlamak üzere toplumsal alanda laikliği yeniden yerleştirin. Hukuk devletinin tüm gereklerini yerine getirin. Devleti yönetenler, başta anayasa olmak üzere, yasalara uymaz ise, bu gün ki gibi kaos doğar. Yasalara uyun. Yasadan almadığınız hiçbir yetkiyi kullanmayın. Bu tek adamcı anlayışınızın Türkiye’yi getirdiği durum ortadadır. OHAL yasalarını kullanarak, fiili bir başkanlık provası Yapma çabasına girmeyin. Parlamenter demokrasinin gelişmesi için Yasamanın denetiminden kaçmayın. TBMM darbelere karşı size her türlü desteği vermektedir. Ülkeyi Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetmeyin.(KHK)Kamu kadrolarını, yandaşlarınızla doldurmayın. Halkın başarılı ve liyakatli çocuklarından korkmayın. Unutmayın dün size yandaş olanlar, bu gün size darbe yapanlardır. Bu yandaşlık sevdasından vazgeçin. Size değil halka , demokrasiye ve devlete yandaş olanları işe alın.Halkı ayrıştırmayın. Özellikle Alevi Mahallelerinde, Mehter marşları ile dolaşarak, toplumun sinir uçlarına dokunmak isteyen gruplara izin vermeyin. Geçmişte yaşananları, Sivası, Çorumu , Maraşı, Madımak’ı unutmayalım. Bunun önlemini alın. Bu darbelere ve faşist anlayışa karşı tek bir cephede olmak istiyorsanız, o Cephe 'demokrasi cephesi' olmalıdır.Çünkü faşizmin pan zehiri, mehter marşları değil, demokrasi cepheleridir. Bu güne karşı dünyanın her yerinde, faşizm, sadece demokrasilerle boğulmuş, ve tarihin derinliklerine gönderilmiştir. Bu darbe girişimde basınımız demokrasi adına büyük bir sınav verdi. Sizlerin şahsında tüm basın emekçilerimizi ve basın kuruluşlarımızı kutluyorum. Ancak bundan sonrada basınımıza büyük görev düşmektedir. Oluşan bu kaos ortamında, haksız göz altılar hukuk dışı uygulamalar, sorgusuz tutuklanmalar olmaktadır. Bunlar da mutlaka kamuoyunun gündemine taşınmalıdır. Bu gibi durumlarda biliyoruz ki kraldan çok kralcılar türeyecektir. İktidarı yanlış yönlendirmek adına her türlü bilgi ve belge düzenlemekten kaçınmayan bu anlayışı hepiniz yakından biliyorsunuz. Kendilerini gizlemek adına bazı suçsuz günahsız insanları da feda etmekten çekinmezler.İşte bu noktada hepimiz daha duyarlı olmak zorundayız.Türkiye bir an önce kumpas davalarının görüşüldüğü bir ülke olmaktan çıkarılmalıdır.Son çağrım Sayın Cumhurbaşkanına, artık bu başkanlık sevdasından, tek adam hayalinden vazgeçin. 78 milyonun Cumhurbaşkanı olun. Halk sizi Cumhurbaşkanı olarak seçti. Başkan olarak seçime girmediniz. Tek adam olacağım diye oy istemediniz. Türkiye Cumhurbaşkanlığı, görevlerin en onurlusudur. Bu onur size yetmiyor mu? Demokrasi çoğulculuktur. Bakınız tek adam anlayışınız ve hırslarınız, yanı başınızdaki yaverlerinizi dahi görmenize engel oldu. Bu darbe girişimini fırsat bilerek toplumla barışın ve 78 milyonu kucaklayın. Yeni bir sayfa açın o sayfa demokrasi sayfası olsun. CHP’liler olarak bizler, her zaman olduğu gibi, Bedeli ne olursa olsun tüm darbelerin karşısında olacağız. Halkımız bundan emin olsun.Bu vesile ile 24 Temmuzda Taksimde yapacağımız, darbelere karşı demokrasi mitingimize tüm yurttaşlarımızı davet ediyorum."
21 Temmuz 2016 Perşembe 15:07
Son Güncelleme: 21.07.2016 15:07