Çiftçi ve esnaf, tepkisini, "Böyle giderse hepimiz batıda çapaya gideceğiz. Fındık toplamaya gideceğiz. Zaten bize orada da tam yevmiye vermezler. 100 TL ise 70 TL verirler" diyerek gösterdi.
Evrensel'den Fırat Topal'ın haberine göre, buğday pazarında 15 yıllık esnaf olan Aydın Malay, fiyatların yüksek olduğunu bu tüccardan çok normal vatandaşı etkileyeceğini belirterek, “Daha yazın başında mercimek 3 TL fiyatlar bu kadar yüksek. Kışın bu fiyat 5 TL’yi bulur. Sezon başında bu fiyat çok yüksek. Bu sorun bizlik bir sorun değil. Bu Tarım Bakanlığının sorunudur. Verim az olmasından kaynaklı un fabrikaları yüksek fiyata mahsul almak zorunda kalıyor. Bu biz tüccarları etkiliyor ama bu normal vatandaşı da etkiliyor. Bu yüksek fiyat makarnaya, bulgura, ekmeğe de her şeye yansıyor, yansıyacak. Tarım Bakanı çiftçiyi de mağdur etmeden bir çözüm bulmalı. Şu an buğday fiyatı 1800-1850 TL arasında değişiyor. TMO düşük fiyat verdiği için çiftçi mahsulünü fabrikalara veriyor” diye konuştu.
"Vatandaş mağdur olacak"
Buğday pazarında 20 yıllık esnaf olan Ayhan Budak, tarım politikası ile birlikte ülkenin genel politikasının da değişmesi gerektiğini belirterek, “Tarım politikası kötü mazot, gübre pahalı verdikleri 100 bin TL’lik destekleme 10 bin TL’ye iniyor. Aldığı desteklemeden fayda görmüyor çiftçi. Daha vermedikleri desteklemenin parasını da alıyorlar. Yani ben tüccarım aldığım mahsulü üzerine kârımı atarak satarım. Az kazanırım fiyat ne kadar da yüksek olursa olsun kazanırım. Fakat bu vatandaşa sirayeti olacak. Her şey zamlanacak normal vatandaş mağdur olacak. Bu sorun üretici desteklenerek çözülür. Yalnız tarım politikası değil ülke politikasının da değişmesi lazım” dedi.
"Olan yine halka oluyor"
50 yıllık esnaf Akın Barış ise çiftçinin tarım maliyetinin yüksek olması bu yıl aşırı yağışlardan kaynaklı mahsulün az olmasının fiyatı fazlasıyla etkilediğini ifade etti. Barış, “Mazot, gübre, ilaç maliyeti yüksek üretici de mahsulünü yüksek fiyata vermek istiyor. Diğer türlü çiftçiyi kurtarmıyor. Burada olan yine halka oluyor. Bir torba un 100 TL’nin üzerinde asgari ücretli için durum zorlaşıyor. Burada sadece devlet değil, çiftçi de tüccar da üzerine düşeni yapmıyor. Zaten denetim de yok. Çiftçi de mağdur edilmeden bir çözüm bulunmalı” ifadelerini kullandı.
"Böyle giderse fındık toplamaya gideriz"
35 yıllık çiftçi olan Nezir Başakçı, bu yıl mahsulün kötü olduğunu fakat ülkede genel olarak sorunlu bir tarım politikası yürütüldüğünü ifade ederek, çiftçinin ürettiği mahsulden kazanç elde etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Başakçı, çiftçinin aldığı desteklemenin yetersiz olduğunu da ekleyerek, “Bize desteklemenin 4’te 1’i gelmiş. Buğdayı 3 TL’ye versek de kurtarmıyor ki. Biz mazotu 6-6.25 TL’ye alıyoruz. Bizim için mazot fiyatında herhangi bir indirim yok. Biçer ve diğer masrafları bir yana. Çiftçinin zararı 1000-2 bin TL ile kurtarılmaz ki. Bu yıl aşırı yağmur çiftçiyi perişan etti. Zarar üstüne zarar. Dün mazota zam geldi. Seçimin acısı bizden çıkıyor. Olan bize oluyor. Patos, gübre, mazot her şey pahalı, destekliyor ama masraflarımızı karşılamıyor. 50 bin TL desteklemenin 30 bin TL’si elimize ulaşıyor. Çiftçiyi üretime cesaretlendiriyor sonra yine tek başına bırakıyorlar. Bize verilen desteğin yarısını yine kendileri alıyor. Böyle giderse hepimiz batıda çapaya gideceğiz. Fındık toplamaya gideceğiz. Zaten bize orada da tam yevmiye vermezler. 100 TL ise 70 TL verirler” sözlerini kaydetti.