DİSK/GENEL-İŞ Araştırma Dairesi’nin Türkiye’de Kadın Emeği araştırma raporuna göre ülkede işgücü içerisindeki her 10 kadından sadece 3’ü çalışabiliyor ve genç kadın işsizlik oranı yüzde 30.9’ken genç erkeklerin işsizlik oranı yüzde 21.
DİSK/GENEL-İŞ Araştırma Dairesi’nin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne atfen hazırladığı ve kadın işçilerin çalışma hayatında karşılaştıkları sorunları görünür kılmayı amaçlayan Türkiye’de Kadın Emeği raporu yayınladı. Rapora göre Türkiye’de işgücü içerisindeki her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29,4’ken, erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 65,7 oldu. AB üye ülke ortalamasında kadınlarda istihdama katılım oranı ise yüzde 48.7. Raporda ekonomik krizin etkisi ile 15-24 yaş arası kadın istihdamı 130 bin azaldığı ve kadın işsizliği 98 bin kişi arttığına dikkat çekilerek, “Her 10 genç erkekten 4’ü çalışırken, her 10 kadından sadece 2’si istihdamda. Genç kadın işsizlik oranı yüzde 30.9’ken genç erkeklerin işsizlik oranı yüzde 21” denildi.
EV İŞLERİ NEDENİYLE 29 BİN KADIN İŞTEN AYRILDI
500 bine yakın kadının, evde bakım hizmetleri nedeniyle, işinden ayrıldığına dikkat çekilen raporda, “2014 yılında 465 bin kadın ev içi bakım hizmetlerini sağlamak için işinden ayrılmışken, bu sayı 2019 yılında 29 bin kişi artarak 494 bine ulaştı. Aynı sebeple işinden ayrıldığını belirten erkek sayısı ise kadın sayısının yalnızca yüzde 3’ü kadar” denildi. Raporda “Ev işleri ile meşgul olduğu için çalışma hayatına katılmıyorum” diyen kadın sayısının 11 milyon 741 bin olduğuna dikkat çekildi ve “Bu sayı 2017 yılına kadar azalma eğilimindeyken, krizinin etkisi ile de 2017’den 2019’a 581 bin kişi arttı” açıklamasında bulunuldu.
‘KRİZ KADINLARI İŞSİZ BIRAKTI’
“Ülkelere göre kadın işsizliği oranlarını karşılaştırdığımızda ekonomik kriz içerisinde olan ülkelerde kadın işsizliğinin arttığı görülmüştür” denilen raporda, AB üye ülke ortalamasında kadın işsizliği oranının yüzde 7.1; OECD üye ülkelerinde yüzde 5.4 olduğu belirtildi ve şu ifadelere yer verildi: “2014 yılı Kasım ayında 1 milyon 151 bin (yüzde 26.6) olan işsiz kadın sayısı 2019 yılı Kasım ayına gelindiğinde 604 bin kişi artmış (artış oranı yüzde 52) ve 1 milyon 755 bine çıkmıştır. Kriz döneminde kadın işsizliği daha da arttı. 2017 yılında yüzde 13.4 (1 milyon 383 bin kişi) olan kadın işsizliği oranı, 2019 yılında yüzde 16.6’ya (1 milyon 755 bin kişi) yükseldi.”
KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA AZ KAZANDI
Rapordan veriler şöyle: - 2019 yılında 2 milyon 932 bin kadının haftalık çalışması 45’i geçti ve bu kadınların yüzde 34,4’ü (1 milyon 9 bin) kayıt dışı çalıştırıldı. - 2019 yılı Kasım ayında 2 milyon 596 bin kadın çalıştığı geçici işin bitmesi nedeniyle işsiz kaldığını belirtti. Bununla birlikte çalışan kadınlar içinde ise geçici istihdam edilen kadınların yarıya yakınının kayıt dışı çalıştırıldığı görüldü. Ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak sürekli işlerde çalışan kadınların kayıt dışı çalıştırma oranı yüzde 16’yken, geçici işlerde çalışan kadınlar için kayıt dışı çalıştırılma oranı yüzde 45’tir.- 2018 yılında erkeklerle kadınlar arasındaki cinsiyete dayalı ücret farkı yüzde 8 olarak gerçekleşti. Yani kadınlar erkeklerden yüzde 8 daha az kazandı. - Erkek nüfusunun yüzde 72.7’si işgücüne katılabilirken, kadın nüfusunun yalnızca yüzde 34.2’si işgücüne katılabildi. AB ve OECD üye ülke ortalamalarına bakıldığında ise kadınların ve erkeklerin işgücüne katılım oranlarının yüzde 52’den fazla.
RAPORDA KADINLARIN İSTİHDAMA KATILMASI İÇİN ÖNERİLER SIRALANDI
Raporda şu önerilerde bulunuldu:
- Kadınlara güvenceli ve sürekli istihdam sağlayacak politikalar planlanmalı ve hayata geçirilmelidir.
- Kayıt dışı istihdam ve uzun çalışma sürelerine karşı denetim mekanizmaları geliştirilmeli, caydırıcı önlemler alınmalıdır.
- Cinsiyet ayrımına dayalı işbölümüyle şekillenmiş istihdam alanlarında kadın işi erkek işi ayrımına karşı eşitlikçi istihdam politikaları uygulanmalıdır.
- Kadınla erkek arasındaki cinsiyete dayalı ücret açığı giderilmeli, aynı işi yapan ya da eşdeğer işi yapan kadınla erkek arasındaki ücret farkını yaratan uygulamalar ortadan kaldırılmalı, işverenler denetlenmelidir.
- Kadının sorumluluğu olarak görülen ve çalışma hayatına katılmasındaki en önemli engeli oluşturan ev içi hizmetler ve çocuk-yaşlı bakımı için kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılmalıdır.
- Eğitim politikaları toplumsal yapının dayattığı ataerkilliğin ötesine geçerek eşitlik temelinde yeniden düzenlenmeli ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
- Başta işyerleri olmak üzere hayatın her alanında kadına yönelik taciz ve şiddete karşı önlemler alınmalıdır.
- Toplu sözleşmelerde cinsiyet eşitliği esas alan düzenlemeler yapılmalıdır. 8 Mart tüm kadınlara resmi ve ücretli tatil günü ilan edilmelidir.