CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, AKP’nin 14 yıldır şiddet diliyle toplumu kutuplaştırdığını, bugün yaşanan sorunların altında bu tutumun da etkisi olduğunu belirterek, “Türkiye iyi bir geleceğe yürüyecekse barışmak zorunda. Bunun da yolu özgürlükçü demokrasi. Demokrasi ve laiklikten uzaklaşılırsa darbe tehditleri sürer” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Halk TV “Sohbethane” programında gündemi değerlendirdi. AKP’nin darbe sürecinden çıkarması gereken dersler olduğunu ancak hala TBMM’de “son dakika operasyonları” yapılmaya çalışıldığını söyledi. Budak, “Biz uzun zamandır ‘toplumu kutuplaştıran, ayrıştıran şiddet dilini bırakın’ dedik dinletemedik. İyi bir geleceğe yürümek istiyorsak barışmak zorundayız. Toplumsal barışı sağlamak zorundayız. 15 Temmuz’dan sonra bu yolda adımlar atılıyor derken bir anda TBMM’de rektör atamalarında tüm yetkinin Cumhurbaşkanı’na verilmesini öngören bir önerge getirildi. Biz ‘YÖK kaldırılsın’ derken, her şey tek kişiye bağlanmak isteniyor. ‘Direniriz’ dedik, geri adım attılar. Böyle toplumsal barış olur mu? Darbe girişimini ikinci gün Topçu Kışlası neden gündeme geliyor? Yavuz Selim Köprüsü yerine Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan Abdal, Hoca Ahmet Yesevi adını kullanın. Toplumsal barış semboller üzerinden olacaksa, bunlar seçilmeli” dedi.
HERKES YARGIDA AKLANMALI
İçişleri Bakanı Ala’nın 74 emniyet müdürü ile 7 bin istihbaratçının 6 bin 500’ünün FETÖ yapılanmasıyla bağlantılı olduğu açıklamasına tepki gösteren Budak, “Sürekli paralel diyorlar. Verilen rakamlar korkunç. 14 yıldır ülkeyi AKP yönetiyor. Kim soktu bunları devletin içine. 600 bin öğretmen adayı atanmayı beklerken, sorular birilerine verildi. Sınavlarda usulsüzlük yapılırken, sorular çalınırken, o kurumun başkanı olan kişi hala yargılanmadı. Bugün ‘haberimiz yok’ denemez” şeklinde konuştu.
FETÖ ile mücadele adı altında “cadı avı”na benzer uygulamalar yapıldığını, bağlantısı olmayan insanlara kelepçe takılarak, topluma gözdağı verildiğini kaydeden Budak, “Süreç hukuk içinde yürümelidir. Kurunun yanında yaş yanmamalı. CHP Genel Merkezi’nde bir komisyon kurduk, çok sayıda mağdur başvurusu geliyor. Ayrıca hukuk herkes için işlemeli. TBMM’de el kaldırarak yolsuzluk örtülemez. “17-25 Aralık milat olsun, Allah affetsin” denilerek aklanma olmaz. Aklanmanın yeri yargıdır. Herkes hukukta, yargıda aklanmalı. Hukuk devleti olamazsak, demokrasiden, laiklikten uzaklaşılırsa darbe tehdidi devam eder. Ülkeyi yönetenlerin acil olarak demokrasinin kurallarını işletmesi gerekiyor. Bütün yetkileri tek bir yerde toplamak Parlamentoyu, hukuku yok saymaktır” diye konuştu.
KAYYUMLARLA ŞİRKETLER BATIRILMAMALI
Ekonomideki bozulmanın darbe girişimi ile arttığını, her sektörde ciddi daralmalar yaşandığını vurgulayan Budak, yatırım ortamının daha da bozulmaması için iş dünyasına yönelik adımlarda dikkatli olunması uyarısı yaptı. Budak, “Ekonomide geldiğimiz nokta; ihracatımız düşmüş, sanayimiz, üretim kapasitemiz çakılmış. Turizmde afet hali yaşanıyor. Turizm sadece turizm bölgelerini değil Türkiye’yi etkiliyor. Binlerce turizm çalışanı işsiz. Binlerce esnaf kepenk kapattı, üreticiler perişan. AKP iktidarı turizm çalışanlarından, esnaftan, üreticiden özür dilemeli. Tablo böyleyken, iş dünyasına yönelik her adımını çok dikkatli atılması gerekiyor. İşadamlarının bağlantıları varsa yargılansın ama kayyumlarla şirketleri batırılmamalı. Şirketlerin ekonomiye katkıları sürmeli. Oralarda çalışan insanlar var. Yatırımlar durursa, ekonomik sıkıntılar büyür, yeni sorunlar gündeme gelir” şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: 22.08.2016 12:47