"Gündem Suriyelilerin çalışma izni değil, bizim işsizlerimiz olmalı"

"Gündem Suriyelilerin çalışma izni değil, bizim işsizlerimiz olmalı"

28 Temmuz 2016 Perşembe 12:59
Yakup AKKAYA: ”Gönül isterdi ki bu ülkede Türkiye İş Kurumuna başvurmuş işsizlerimizin dikkate alındığı bir model kurulsun ancak bu yapılmamıştır.” İstanbul Milletvekili Yakup AKKAYA; TBMM Genel Kurulu’nda, Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı”nın 9. ve 23. Maddelerinin görüşmelerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşma yaptı. Akkaya, Tasarı hakkındaki konuşmasına başlamadan önce 15 Temmuz darbe girişimine karşı canlarını ortaya koyarak demokrasi mücadelesinde hayatlarını kaybedenlere bir kez daha Allah'tan rahmet diledi. 24 Temmuz’da Taksim’de CHP tarafından düzenlenen Demokrasi mitingi ile ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Akkaya; Taksim Meydanı'nda milyonlarca kişinin, "Biz bu ülkeyi kolay kazanmadık, bu ülkeyi ve cumhuriyetin kazanımlarını elbette ki hep beraber koruyacağız." diyerek haykırdığını belirtti. Akkaya, Taksim’de Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkan 1 milyon 200 bin yurttaşımızı Meclis kürsüsünden selamladı. Konuşmasının devamında Mecliste tartışılan Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısının 9. maddesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akkaya; ekonomik krizin, işsizliğin; özellikle de genç işsizliğin ve üniversite mezunu işsizliğin arttığı ülkemizde; yabancıların çalışmasına ilişkin kanun tasarısının görüşülmesinin ve çalışma izinlerinin kolaylaştırılmasının Türkiye’deki çalışma hayatını daha da sıkıntıya sokacağını belirtti. Mecliste işsiz olan yurttaşlarımız yerine yabancıların çalışma izninin konuşulmasını eleştiren Akkaya; “Gönül isterdi ki bu ülkede Türkiye İş Kurumuna başvurmuş işsizlerimizin dikkate alındığı bir model kurulsun ancak bu yapılmamıştır" dedi. Akkaya tasarı ile ilgili değerlendirmelerine şu şekilde devam etti: “Ayrıca bu tasarıyla getirilen yeni fıkrada gerek çalışma izni, gerekse bağımsız çalışma izni başvurusunda bulunan yabancılar için kendi kamu kanunu çerçevesinde görüş veren mühendis ve mimar odalarının olumsuz görüşleri olması hâlinde ne yapılacağı düzenlenmemiştir. Yine bu yasa tasarısına baktığımız zaman hangi hâllerde iznin iptal edileceğine ilişkin düzenleme vardır ama burada meslek odaları bu kanun kapsamı dışına çıkartılmıştır, bize göre eksik olan da budur." Akkaya Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı”nın 23. Maddesi ile ilgili olarak ikinci defa kürsüde söz aldığında ise; İşçinin çalışmaya fiilen başlamasından bir gün önce Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmesi uygulamasının; yabancılar için uygulanmayacak olmasının kaçak yabancı işçi çalıştırmanın önünü açacağını belirtti. Akkaya konu ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: ”Bu düzenleme nedeniyle yasanın ana gerekçesinde belirtilen kaçak yabancı işçilikle mücadelede amacından sapılacağını, denetimlerin hiçbir anlamı olmayacağını söylemek isterim. Çünkü sigorta veya iş müfettişleri iş yerine denetime gittiklerinde işverenler hemen 'Yeni Başladı' savını öne süreceklerdir. İşte bu nedenle CHP olarak verdiğimiz önergede; yabancı işçilerin işe başlamaları hâlinde bildirimlerini çalışmaya başlamadan bir gün önce Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi hususu düzenlenmiştir. Bu düzenleme aynı zamanda sendikal hak ve özgürlükleri de ilgilendirmektedir. Sendikal örgütlenme durumunda, başvurunun yapıldığı tarihte çalışanın sayısı dikkate alınmaktadır. Çalışanın sayısının tespitinde de Sosyal Güvenlik Kurumunun verileri dikkate alınır. İşte, tam bu noktada kendi yurttaşlarımız, işçilerimiz için 6356 sayılı Kanun'da düzelttiğimiz sorunlar bu yasayla yeniden başlayacaktır. Önümüzdeki süreçte sendikalar, Bakanlığa kaçak çalıştırılan Suriyeliler nedeniyle, çoğunluk alamadıkları için müracaat edeceklerdir." Akkaya konuşmasının sonunda ise15 Temmuz darbe girişim sonrası Boğaziçi köprüsü ve Kızılay Meydanının adlarının değiştirilmesinin oldukça anlamlı olduğunu belirterek; aynı değişimin Taksim meydanı içinde yapılması gerektiğini ifade etti. Akkaya; Taksim Meydanı ile ilgili olarak talebini Meclis kürsüsünden; “Taksim, 1977'de 34 emekçinin katledildiği bir meydandır ve Taksim Meydanı 15 Temmuz’dan itibaren de demokrasi nöbetinin tutulduğu ve demokrasi adına, hak adına verilecek mücadelelerin süreceği meydanlardan bir tanesidir. Onun için emekçilerin, sendikaların Taksim Meydanı'nın “Emek ve Demokrasi Meydanı” olması talebini bu Meclisin de dikkate alacağını ve Taksim Meydanı'nın da yine diğer yerler gibi “Emek ve Demokrasi Meydanı” olarak değiştirilmesinin Büyükşehir Belediyemize önerilmesi talebimi buradan bir kez daha iletiyorum” diyerek dile getirdi.

Son Güncelleme: 28.07.2016 12:59
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.