Beştaş'ın araştırma önergesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Türkiye’de mevcut eğitim sisteminin aksaklıkları ile kamuoyunda tartışılmakta olan yeni müfredat çalışmalarının değerlendirilmesi ve olası sorunların tespiti amacıyla Anayasanın 98 inci İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince ekte sunulan gerekçe çerçevesinde Meclis Araştırması açılmasını aşağıda imzası bulunanlar olarak arz ve teklif ederiz.
GEREKÇE: Türkiye’de milli eğitim sistemi çeşitli değişimler yaşamış olup bu çerçevede mevcut sistemin aksaklıklarının yanı sıra önerilen yeni müfredat programının detaylıca araştırılması ve tartışılarak yeni bir çerçeveye kavuşturulması gerekmektedir.
İyi bir gelecek inşası iyi bir eğitim sisteminden geçer. Ancak Türkiye eğitim başarısında hâlihazırda dünya ölçeğinde oldukça geri sıralarda yer almakta, Milli Eğitim Bakanlığı nitelikli bir eğitim hayata geçirememektedir. PISA verilerine göre Türkiye'deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının altında kalmış olması bu durumun göstergesidir. Eğitim sisteminin değiştirilmesi oldu bittiye getirilmeyecek denli önemli olup bu değişim objektif, bilimsel çalışmalar ile gerçekleşmelidir. Müfredat değişikliği bir öç alma aracına dönüştürülmeksizin, geçmişin eksik ve hataları ile dünya ölçeğinde eğitim sistemleri kıyas edilerek gelecek nesiller harmanlanmalıdır. Aksi halde eklektik bir takım düzenlemeler ile nerdeyse her yıl bir takım değişiklikler söz konusu olmakta ve uygulamada oluşan sorunlar çözümsüz bir hal almaktadır. Halihazırda MEB tarafından, 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim kademlerinin tamamında yeni müfredatın uygulanacağı ilan edilmiş olup Sayın İsmet Yılmaz, 13 Ocak Cuma günü yaptığı basın toplantısı ile 53 farklı dersin taslak programının bakanlık internet sitesinde askıya çıkarıldığını açıklamıştır. Ülkenin eğitim sistemi ve geleceği açısından böylesine önemli bir konuda taslak programlarla ilgili kurumsal önerilerin 6 Şubat, bireysel önerilerin 10 Şubat 2016 tarihleri ile sınırlandırılması, MEB’in müfredat taslakları ile “öneri alma” sürecini sadece yasak savma aracı olarak ele aldığını göstermektedir. Nitekim daha evvel kanunlaşan 4+4+4 düzenlemesi de tartışılmaksızın oldu bittiye getirilerek hayata geçirilmiştir.
Öte yandan Bakanlıkça kamuoyu ile paylaşılan taslak, içeriği itibariyle kaygı vericidir. Her ne kadar bu çalışma taslağı “ideolojik” değil “pedagojik” olarak nitelendirilmiş olsa da bilimsellikten uzak, nesnel olmayan konu ağırlığı ve milliyetçilik vurgusunun ayrımcılığa tekabül ettiği bir müfredat önerisi ile karşı karşıya olduğumuz açıktır. Müfredat değişiklik taslağının evrensel değerlerden oldukça uzak oluşu, dışa kapalı, yerli, dinî ve milli hatta toplumdaki farklı kültür, inanç ve dilleri dışlayan bir yapıda olduğu kaygı vericidir. Örneğin bireyin kendisini ifade ederken kullandığı “sekülerizm” kavramının “inanç sorunları” başlığı altında değerlendirilmesi eğitimin demokrasi damarlarının kesilmesi anlamına gelmektedir. Zira bu değişikliğin laik yaşam biçimine ve ayrımcılığın derinleşmesine olumsuz etkisi şüphesizdir. Hakeza ‘Hayatın başlangıcı ve evrim’ ünitesinin müfredattan çıkarılmış oluşu, biyoloji bilimine katkı sunmuş tarihi kişiler arasında Darvin’in yer almayışı eğitimde “ideolojik yaklaşımlar”ın hâkim olacağı kaygısını artırmaktadır. Yine 15 Temmuz'a ilişkin düzenlemelerin felsefe dersi dâhil birçok dersin müfredatına eklenmesinin hiçbir pedagojik yanının olmadığı da eğitimciler tarafından ifade edilmektedir.
Eğitim sistemi normatif ve özcü olmayan; şiddet, baskı, düşmanlık, dışlama, cinsiyetçilik, ayrımcılık, ırkçılık, mezhepçilik içermeyen; bilimsel, eleştirel olan; yaratıcılığı destekleyen; hümanist, toplumcu ve çevreci olan; eşitlikçi, özgürlükçü ve laik; demokratik ve hukukun üstünlüğünü esas alan; güncel gelişmelerle yoğrulan; öğrenci odaklı ve çocukların soyut-somut düşünme aşamalarını koruyan; çocuk hakları ve çocuğun üstün yararını esas alan; toplumsal renk ve çeşitliliği barındıran; toplumun kültürel çeşitliliğine yabancılaşmayan ilkelerle şekillendirilirse ancak güçlü toplum inşası mümkün kılınabilir.
Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna ilkokul birinci sınıf kitabında “Özge, küçük gelin oldu.” cümlesinin yer aldığı haberleri yansımıştı. Bu ve benzeri örneklerin yaşanması son derece vahimdir. Bilinmelidir ki; ayrımcı, cinsiyetçi, ötekileştiren, din, dil, ırk gibi ayrımlarla oluşturulan, antidemokratik eğitim müfredatının bir ülke istikbalini şekillendiremeyeceği açıktır. Bu bahisle MEB tarafından ilan edilen müfredat taslağının değerlendirilmesi, sorun alanlarının tespit edilmesi ve bu hususta meclis çatısı altında bir komisyon oluşturulması acil ve zaruridir."
============
Beştaş'ın aynı konuda Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a yönelttiği soru önergesi de şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın, Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet YILMAZ tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 96 ile 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Bakanlığınız tarafından, 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim kademlerinin tamamında yeni müfredatın uygulanacağı ilan edilmiş olup tarafınızca 13 Ocak Cuma günü yapılan bir basın toplantısı ile 53 farklı dersin taslak programının bakanlık internet sitesinde askıya çıkarıldığı açıklanmıştır. Açıklamaya göre taslak programlarla ilgili kurumsal önerilerin 6 Şubat, bireysel önerilerin 10 Şubat 2016 tarihleri arasında olacağı belirtilmiştir.
Öte yandan Milli eğitim Bakanlığı tarafından kamuoyu ile paylaşılan taslak, içeriği itibariyle çeşitli kaygı ve eleştirilere konu olmuştur. Söz konusu müfredat değişikliği taslağının bilimsellikten uzak, nesnel olmayan konu ağırlığı ve milliyetçilik vurgusunu içerdiği ifade edilmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminin felsefe dersi dahil bir çok dersin müfredatına işlenmesi de ayrıca gündemdedir. Örneğin devletin dinsel kurumlardan ayrı olması ve farklı inanışlara sahip kimselerin kanun önünde eşit kılınmasına ilişkin olan sekülerizmin inanç sorunları başlığı altında değerlendirilmesi yahut Darvin’in biyoloji kitaplarından çıkarılmasına dair düzenlemeler sık tartışılan hususlardandır. Yine edebiyat kitaplarına yer alacak olan yazarların yayın evlerinin tercihlerine bırakılması yahut felsefe derslerinde konu daraltması gibi hususlar da kaygı uyandıran diğer başlıklardır. Bu bağlamda;
1-) 2003 ile 2016 yılları arasında eğitim sisteminde yapılan 3 kapsamlı değişikliğin sebepleri ve dayandığı temeller nedir?
2-) 13 Ocak günü ilan etmiş olduğunuz müfredat değişikliğinin amacı ve hedefleri nelerdir?
3-) Hâlihazırda görüşülmekte olan Anayasa Değişiklik Teklifi görüşmeleri ile müfredat değişikliği yönünde çalışmaların derhal başlatılması arasında bir bağ var mıdır?
4-) Müfredat değişiklik taslağı hazırlanırken hangi kurum ya da kuruluşlardan görüş alınmıştır? Üniversitelerin ilgili fakülte ve birimlerinden bilimsel görüş alınmış mıdır?
5-) Kurum ve yurttaşların müfredat değişiklik taslağı hakkında görüş bildirmesi için öngörülen süre neden kısa tutulmuştur? Bir aydan daha az bir süreye tekabül eden bu süre zarfında böylesi kapsamlı bir müfredat değişikliği için görüş bildirmenin hayatın olağan akışına uygun olmadığından bahisle kısa süre öngörüsü bir formalite midir?
6-) Kamuoyuna da yansıdığı üzere edebiyat derslerinde konu edilecek yazar ve şairlerin seçimi konusunun muallak oluşu ve böylesi önemli bir hususun yayınevlerinin tercihine bırakılmasının amaç ve gerekçesi nedir? Sizce yayınevlerinin temel konularda belirleyici kılınması doğru bir yöntem midir?
7-) Uluslararası PISA testi sonuçlarına göre, Türkiye'deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının altında kalmış olup müfredat değişikliğinde neden bu veriler esas alınmamıştır?
8-) “Bilim”sel eğitim yerine “ilim”sel eğitimin tercih edilme sebebi nedir?
9-) Evrim Teorisi ve Darvin’in biyoloji kitaplarından çıkarılma sebebi eğitimde nesnel, bilimsel kriterlerden uzaklaşılması mıdır?
10-) 15 Temmuz darbe girişiminin temel derslerin müfredatına işlenmesinin pedagojik yanı nedir?
11-) 2017-2018 eğitim-öğretim yılında pilot uygulama yapılmaksızın müfredat değişikliğinin planlanan tüm sınıf seviyelerinde uygulanmaya başlanma sebebi nedir? Pilot uygulama yapılmadan acele bir sistem değişikliğinin telafisi imkansız zararları beraberinde getirme riskini alma sebebiniz nedir?
12-) Müfredat değişikliğinde laik yaşama ilişkin müdahalenin yer alma sebebi nedir? Dini inançlara ilişkin çeşitli söylem önerilerinin müfredatta yer almasının ayrımcılığı derinleştireceğini düşünüyor musunuz?
13-) Eğitimde ayrımcı yaklaşımların sonlanmasına dair tedbirler alınması gündeminizde olacak mıdır?
14-) Müfredat değişikliğinde anadilinde eğitime dair bir öneri olmamasının sebebi nedir? Bu yönde çalışmalar yapılması gündeminizde olacak mıdır?
15-) Eğitim sisteminin cinsiyetçilik, ayrımcılık, ırkçılık, mezhepçilik içermeyen, bilimsel, hümanist, toplumcu, çevreci, eşitlikçi ve özgürlükçü ilkelerle yeniden dizayn edilmesi için yeni bir çalışma yapılması gündeminizde olacak mıdır?"