Özel Meslek Lisesi Açmak Kolay mı?
Bu bağlamda; bugünlerde sıkça duyduğumuz ve büyük teşviklerin var olduğu hissine kapıldığımız özel meslek liselerinin açılmasının hiç de kolay olmadığını görüyoruz. MEB yetkilileri ve siyasiler her ne kadar bu teşviklerden sürekli bahsederek mesleki eğitimin desteklendiğini ortaya koymaya çalışsalar da, özel öğretim kurumları genel müdürlüğüne özel bir meslek lisesi açmak için başvurduğunuzda bu işin kolay olmadığını görüyorsunuz. Yaptığımız inceleme de yatırımcı olarak bir meslek lisesi açmaya kalkıldığında birçok zorlukla karşılaşılaşıldığını gördük. Özel meslek lisesi açmak istediğiniz alan/dal ile ilgili sektörle protokol yapma şartı olduğunu görmekteyiz. Gayet doğal ve mantıklı bir şart olan protokol şartının amacı sektörün ihtiyacını karşılayıp onlar ile birlikte öğrenci yetiştirebilmektir. Çünkü bu meslek lisesindeki öğrencilerin stajlarını ve uygulama derslerini sektörde görmeleri istihdam olma şanslarını arttıracaktır, böylece öğrenciye mezuniyet sonrası iş bulabilme zemini de hazırlanmış olacaktır. Dolasıyla da ülkenin işsizlik sorununun çözümüne de katkıda bulunulmuş olacaktır.
Peki Zorluk Nerede?
Şimdi diyeceksiniz ki zorluk nerede? Esas zorluk MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü ile okul açmak için karşı karşıya geldiğiniz de ortaya çıkıyor. Çünkü belirlenen mesleki ve teknik alanların standart ve mimari donanımları o kadar ağır yaptırımlar içeriyor ki; belki ülkemizde bu şartları karşılayan bir tane bile resmi meslek lisesi yoktur. Örneğin, OSB içi ya da dışında açacağınız özel bir meslek lisesinde Elektrik Elektronik Teknolojisi alanında bir dalı olan bir program açmaya karar verdiniz, mimari standartlardan başladığımızda; bir adet yönetim bölümü, 9 adet ortak atölye ve laboratuvarı ve iki adet de açmak istediğimiz dala ait atölye ve laboratuvar olmak üzere 12 adet ayrı fiziki mekâna ihtiyaç olduğunu göreceksiniz. Büyüklükleri 84-110m2 arasında olan bu bölümler için en az 1400 m2 kapalı alana ihtiyacımız olacaktır.
Hadi bunları bir şekilde hallettik, sıra geldi standart makine teçhizat ve donanım listelerine. Bunlara baktığınızda ise ikinci şoku yaşıyorsunuz. Alan ortak ve dallara göre farklılık gösteren 63 kalem tüketim malzemesi ve 214 kalem dayanıklı taşınır karşınıza çıkıyor. Derslik donatımı (sıra, masa, öğretmen masası -sandalyesi vb.) ,demirbaş grubu ve atölye öğretmen ve şef odası donatım malzemelerin haricinde bir de lise 9.sınıfa kaydedilecek öğrencilerin ta 12. Sınıfta kullanacağı makine ve teçhizatın tamamı bu günden isteniyor. Ne mi olacak, 4 yıl sonra teknolojik gelişim sonucu bu makine teçhizat kullanılamadan demode olacak. Hadi bakalım teknolojinizi yenileyin denilecek.
Şimdi burada MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü yetkililerine şu soruyu sormak kaçınılmaz olmaktadır. Madem mesleki ve teknik eğitimin gelişimine bu kadar önem veriyorsunuz, madem özel meslek liselerini destekliyorsunuz, madem bu okul öğrencilerinin uygulama derslerini ve stajlarını mükemmel yapsınlar diye sektörle protokol istiyorsunuz, o zaman niye kullanılmayacak ya da kısa sürede demode olacak makine, teçhizat, donanımları ve mimari standartları bu kadar ağır hale getiriyorsunuz. Resmi okullarda bile olmayan mimari ve donanım standartlarını özel meslek lisesi açmak isteyen yatırımcılardan istiyorsunuz. Diğer taraftan özel meslek liselerinde hangi alanın öğrencilerinin teşvik kapsamına alınacağına dair tebliğ temmuz ayının içinde yayınlanmaktadır. Özel okul açma müracaat son tarihi ise 31 Ağustos tarihidir. Bu kadar standart ve mimari istenen bir okulun bu kadar kısa süre içinde mimari ve donatım olarak hazırlanması imkânsızdır. Bu kadar geç yayınlanan bir tebliğin ancak bir yıl sonrası yatırımlara faydası olur.
Sonuç olarak; mesleki teknik eğitimin önemsenmesi önemlidir. Eğitim boş, masa başı teorik eğitimi değil, iş ve meslek eğitimi, üretim eğitimi olmalıdır. Eğitimi bir meslek eğitimi olarak anlamalı ve bu çerçevede gerçekleştirmeliyiz. Bireysel-sosyal-ekonomik ve ulusal gereksinimler açısından ele alınabilecek mesleki teknik eğitim, sadece piyasanın değil toplumunda gereksinimlerine uygun olarak, bilimsel-demokratik-nitelikli-üretken-uluslararası seviyede kabul gören-kendisine ve toplumuna yabancılaşmamış, ülkemizin gelişmesine ve ilerlemesine liderlik yapabilecek-dayanışma bilinci olan insanlar yetiştirmelidir. Bu nedenle İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM olmalı, diyoruz. İŞİMİZ MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM, GÜCÜMÜZ MESLEKİ TEKNİK EĞİTİM. Bu tavır ve bu direnç ile mesleki ve teknik eğitimin gelişimini sağlayamayız, ancak yatırımcıları yıldırıp kaçmalarını neden oluruz. 31 Ağustos tarihinin özel okulların açılabilmesi için son tarih olduğu göz önüne alınarak, Sayın Bakan, Sayın Müsteşar, ilgili Sayın Müsteşar yardımcısının ve ilgili genel müdürlerin bir an önce konuyu samimiyetle irdeleyeceklerini ve gereken düzenlemeleri yaparak, özel meslek liselerinin açılmasının kolaylaştırılacağını ve yaygınlaştırılacağını düşünüyoruz.
@sahin_aybek
Eğitimci Yazar