AKP iktidarı eğitimde en çok yatırımı imam hatiplere ve özel okullara yaptı. İktidara geldiği ilk günden itibaren kamusal eğitimin düşen kalitesi nedeniyle imkânı olan veliler özel okulları tercih etti. Eğitimde yaşanan çöküş adeta özel okulları şahlandırdı.
Özellikle 4+4+4 sistemine geçilmesiyle birlikte de özel okullar en şaşalı dönemlerini yaşadı. 2012-2013 yılında uygulanmaya başlanan 4+4+4’ün ilk yılında 5 bin 942 olan özel okul sayısı iki katı aşkın bir artışla 2019-2020 yılında 13 bin 870 oldu. Öğrenci sayısı ise 613 bin 64’ten 1 milyon 468 bin 198’e yükseldi.
Eğitimde ticarileşme AKP döneminin en belirgin özelliklerinden biri oldu. Bu dönemde iktidar teşvikiyle okulöncesinden ilkokula, ortaokuldan liseye bütün kademelerde okul ve öğrenci sayılarında ciddi bir artış yaşandı. Tabii bu artış niteliğe aynı şekilde yansımadı.
Birçok merdivenaltı özel okulun yanı sıra Doğa Koleji gibi özel okullar da öğretmenlerin maaşını ödeyemedi. Bu da öğrencilerin ve öğretmenlerin ciddi sorunlar yaşamasına neden oldu. Ayrıca birçok tarikat da özel okul açtı. Bu da eğitime olumsuz yansıyan başka bir unsur olarak karşımıza çıktı.
BirGün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, 2016-2017 yılını dışarıda tutarsak her yıl özel okul sayıları arttı. Yaşanan bunca probleme rağmen 2018-2019’da 12 bin 809 olan özel okul sayısı geçen yıl bini aşkın artışla 13 bin 870’e yükseldi. Geçen yıl sadece okulöncesinde düşüş olurken diğer kademelerde artış yaşandı.
***
BAKANLIK DESTEKLİYOR
Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan şunları söyledi:
“MEB’in izlediği politikalar bir sınıfı, bir siyaseti, özel okul sahiplerinin, siyasi iktidarın, sermayenin ihtiyaçlarını temsil etmektedir. Uzaktan eğitime erişemeyen milyonlarca öğrencinin ihtiyacı olan cihazların karşılanmaması, erişim için gerekli fiziki koşulların sağlanmaması, EBA’nın çökmesi ve her zaman çökebileceğinin, çocuk işçiliğinin normalleştirilmeye çalışılması eğitimde ticarileştirme politikalarından bağımsız değerlendirilemez.
Özel okullarda bulunan öğrenciler uzaktan eğitime erişebilirken, kamu okullarında erişilemez hale getirilmesi; özel okulların artışının siyasi iktidar tarafından desteklendiğinin açık kanıtıdır.”
GERÇEKLİKLE BAĞDAŞMIYOR
Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ise şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de özel okulun 7-8 yıl içinde bu kadar artması, ülkede sekiz yıl içerisindeki ekonomik gelişmeyle tamamen ters.
Çünkü ekonomik olarak yoksul halk, düzey olarak aşağı düşerken özel okul sayısının bu kadar artması Türkiye’deki gerçeklikle bağdaşmıyor. Yoksul halk kesimleri 40-50 kişilik sınıflarda teknolojik ve fiziksel imkânları devlet tarafından bir türlü kapatılmayan eksiklikler içerisinde eğitim öğretimi sürdürmeye çalışıyor.
Özel okullar ise bunun tam tersi. Türkiye’nin birçok yerinde hiç ihtiyaç yokken para kazanmak isteyen tüccarlar tarafından okullar açıldı. Bu artışın ana temeli bu.”
Kademeye göre özel okul ve öğrenci sayıları şöyle gerçekleşti: