CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, KHK düzenlemeleriyle Eğitim-Sen'e bağlı öğretmenlere yönelik ihraç ve açığa alma ugyulamasına sert tepki gösterdi.
Bu konuda bir basın toplantısı düzenleyen CHP'li Topal, “Anayasaya göre kurulmuş sendikaların almış olduğu eylem kararlarına katılan kamu emekçilerini terör örgütleri ile iliskilendiremezsiniz. Türkiye bu örgütleri tanıyan uluslararası sözleşmelere imza atmıştır. Vermiş olduğunuz bu yanlış karardan bir an önce dönün" ifadelerine yer verdi.
Topal, KHK'ları fırsata çeviren siyasi iktidarın, yıllardır eğitimin dinselleştirilmesine ve ticarileştirilmesine direnen, laik-bilimsel eğitimi savunan, emek, barış ve demokrasi mücadelesi yürüten özellikle Eğitim-Sen’in eğitim emekçilerden intikam alırcasına hareket ettiğini savundu. 15 Temmuz sürecinde siyasi areneda sağlanan birlik ve beraberliğin iktidarın son dönemlerdeki uygulamalarıyla hızla zedelendiğini de vurgulayan topal şöyle devam etti:
“Bizler 15 Temmuz’un millet eliyle hep beraber nasıl engellendiğini tüm dünya’ya haykırıken, olası darbe girişinin başarılı olması durumunda yapılacak olanlar, bugün bizzat hükümet eliyle hayata geçirilmektedir. Evrensel hukuku, temel hak ve özgürlükleri yok sayarak, özellikle sendikal hakları zorlama yorumlarla suç kapsamına alarak gerçekleştirilen bu operasyonlar, ülke çapında açık bir dikta rejimine doğru gidildiğinin somut kanıtıdır. Başkanlık sistemini isteyenler, Kanun Hükmünde Kararnameler sayaesinde Padişahlık sistemine geri dönüş arzusunda olmamalıdır.”
Milli Eğtim Bakanlığında son yapılan açığa almaların bir cadı avına dönüştüğünü belirten Serkan Topal eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:
"DAİMA EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN YANINDAYIM"
“Milli Eğitim Bakanlığı’nında bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmaktan uzak bir şekilde verilen tüm kararlar yasalara aykırıdır. Bu nedenle söz konusu araştırılmadan yapılan açığa almaların hukuki değil siyasi olduğu açıktır ve bu bir cadı avıdır. Kendinden olmayan, muhalif olan herkese düşman olmak demektir.
'Dindar ve kindar nesil' açıklamaları yapanlar, her ne kadar kendileri gibi düşünmeyenlere tahammül edemeseler bile, Atatürk Cumhuriyeti’nin gençliği yine öğretmenlerin ellerindedir.
Devleti ve eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırmak isteyenler, karşılarında hiçbir örgütlü güç istemedikleri için tamamen siyasal bir operasyon gerçekleştirmektedirler. Hükümet kendisine muhalif herkesi “terör suçu” ile ilişkilendirerek kamuoyu desteğini arkasına almaya çalışmakta ve son 14 yılda iktidarda kendilerinin olduğunu unuturcasına hukuksuz davranmaktan kaçınmamaktadır.
Açığa almaların hangi koşulda gerçekleştiği, söz gelimi PKK ya da FETÖ terör örgütü üyeliğinin nasıl belirlendiği ile ilgili hiçbir bilgi ve belge sunmayan bakanlık, hir biçi suçu olmayan kamu görevlilerini nasıl belirleyecektir, Sadece Hatay’da açığa alınan 1000’ e yakın eğitim emekçisinin durumu ne olacaktır?
Eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesini hedef alan, suçsuz yere zan altında bırakan, iktidarın baskıcı ve anti demokratik uygulamalarına zemin hazırlayan her türlü yasa dışı girişim ve saldırının karşısında hukuksal mücadele veren eğitim emekçilerinin yanında olduğum bilinmelidir."
Son Güncelleme: 15.09.2016 13:26