Asya merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu The Center for World University Rankings’in (CWUR) ‘Dünyanın En İyi 1000 Üniversitesi 2016’ sıralamasında Türkiye’den 10 üniversite yer aldı. Listede Türkiye’de en iyi dereceyi 525’inci sıraya yerleşen ODTÜ yaparken, ilk 500’e hiçbir Türk üniversitesi giremedi. Dünyanın en iyisi ise Harvard oldu.
Önder Öndeş / Hürriyet
The Center for World University Rankings (CWUR) ‘Dünyanın En İyi 1000 Üniversitesi 2016’ sıralamasını yayınladı. Türkiye’den en iyi dereceyi 525’inci sıra ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi elde ederken, dünyanın en iyisi ise tüm kriterlerde tam puan alan Harvard oldu. Türkiye’den hiçbir üniversite ilk 500’e giremedi. CWUR, dünyada 25 bin yükseköğretim kurumunu analiz ederek en iyi ilk 1000’i belirledi. Kuruluş, üniversiteleri eğitim kalitesi, mezun istihdamı, öğretim elemanı kalitesi, yayın, araştırma etkisi, atıf ve alınan patentler gibi kriterlere göre sıraladı. Türkiye’den 10 üniversitenin yer aldığı listede ODTÜ 525, İstanbul 652 ve Hacettepe 668’inci oldu. Orta Doğu Teknik, İstanbul, Hacettepe ve Gazi üniversiteleri 2016’da geçen yıla göre sıra kaybederken, İstanbul Teknik, Ankara, Ege, Boğaziçi ve Bilkent üniversiteleri daha iyi bir konum elde etti. Dokuz Eylül Üniversitesi ise sırasını korudu. Sıralamada 2015 listesinde olduğu gibi ilk sırada Harvard Üniversitesi yer aldı. Stanford Üniversitesi ikinci ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ise üçüncü oldu.
TÜRKİYE 10 ÜNİVERSİTE İLE TEMSİL EDİLDİ
Türkiye 2016 sıralamasında geçen yıl olduğu gibi 10 üniversite ile temsil edildi. Türkiye bu sayı ile birçok Avrupa ülkesini geride bırakmasına rağmen, ilk 500’e hiçbir üniversitesini sokamadı. ODTÜ geçen yılki 470’inci sırasını kaybederek 525’e, İstanbul 623’ten 652’ye, Hacettepe 634’ten 668’e geriledi. İstanbul Teknik 700, Ankara 720, Ege 761, Boğaziçi 813, Bilkent 828, Gazi 857 ve Dokuz Eylül Üniversitesi ise 954’üncü oldu.
ABD AÇIK ARA LİDER
Sıralamada ABD 224 üniversite ile temsil edilerek, en iyi performans gösteren ülke konumuna yerleşirken, 90 yükseköğretim kurumu ile Çin ikinci oldu. Birleşik Krallık ise listeye 65 üniversite sokarak Avrupa’da lider, dünyada ise üçüncü sırada yer aldı. Listede ilk 10’da ABD sekiz yükseköğretim kurumu ile temsil edilirken, Birleşik Krallık’tan ise Cambridge ve Oxford dünyanın en iyi 10 üniversitesi arasına girdi.
AVRUPA’NIN EN İYİSİ CAMBRIDGE
CWUR, ‘Dünyanın En İyi 1000 Üniversiteleri 2016’ sıralamasında bölgesel kırılımlara göre de en iyileri belirledi. Avrupa’nın en iyisi Cambridge seçilirken, Oxford ikinci, ETH Zürih üçüncü, University College London dördüncü ve Imperial College London ise beşinci oldu. Kıtada Birleşik Krallık haricinde ilk 5’te sadece İsviçre temsil edildi.
ASYA’DA JAPONYA RÜZGÂRI
Asya ve Okyanusya bölgelerinde ise Japonya ve Güney Kore’nin üstünlüğü dikkat çekti. Tokyo Üniversitesi ilk sırayı kimseye bırakmadı. Onu diğer bir Japon üniversitesi Kyoto takip etti. Üçüncü sırada ise Güney Kore’den Seul Ulusal Üniversitesi yer aldı. İsrail’den Kudüs İbrani Üniversitesi dördüncü ve Keio Üniversitesi ise beşinci oldu.
5-10 üniversite ile bu iş olmaz Prof. Dr. Ahmet Acar (Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü): Bu sıralamaları bir güzellik yarışmasına çevirmememiz gerekiyor. Çeşitli derecelendirme kuruluşları farklı kriterleri dikkate alıyor. Bizim genellikle sıralamalarda en büyük dezavantajımız öğretim üyesi sayımızın öğrencilerde olduğu kadar hızlı artmıyor olması. Bu kriterden genellikle puan kaybediyoruz. Bu sıralamada da gerilediğimizi görüyoruz. Bu bizden kaynaklı değil, diğer dünya üniversiteleri ile ilgili bir durum. Çünkü ODTÜ son 8 yılda yayın sayısını yüzde 70 arttırdı, ayrıca AB’den araştırma için tüm üniversitelere gelen bütçenin yüzde 20’sini ODTÜ kullanıyor. Bu noktalarda birkaç yıl içinde gerilemedik, aksine önemli bir yol aldık. Dünya sıralamalarında daha iyi yerlere gelmek istiyorsak bu 5-10 üniversitenin yapabileceği bir iş değil. Bunun için daha fazla sayıda yükseköğretim kurumuna ihtiyaç var. Ancak bu sayede daha iyi yerlere gelebiliriz.
İlk 500’e birçok üniversite girecek Prof. Dr. Erkan İbiş (Ankara Üniversitesi Rektörü): Üniversiteler değerlendirilirken birçok parametreye bakılıyor. Bunların başında uluslararası program ve projelerin sayısı, öğrenci ya da akademisyen değişimlerinin oranı, uluslararası ortak projelerin varlığı gibi kriterler yer alıyor. Üniversitesimiz uluslararası arenada istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Bu sıralamalar çok önemli. İmkanların arttırılmasıyla gelecekte ilk 500’e daha çok üniversite girebilecek. YÖK uluslararasılaşmaya çok önem veriyor. Yaptığımız işbirlikleriyle ülkemizi tanıtıyoruz. Türkiye’de bakış açısı, algı değişiyor. İlk sıralarda yer alan üniversitelere baktığınız zaman köklü üniversiteler ve bize göre daha derin bir tarihe sahipler.
Sıralama kriterleri dikkate değer Prof. Dr. Mahmut Ak (İstanbul Üniversitesi Rektörü): Sıralama kuruluşları farklı alan ve göstergeleri dikkate alıyor. Hepsi prestijli kuruluşlar. İstanbul Üniversitesi olarak bunları dikkate alıyor, takip ediyoruz. Bazı sıralamalarda büyüklük dezavantaj olabiliyor. Büyüklüğün avantaj olduğu sıralamalarda Türkiye’deki üniversiteler arasında birinci oluyoruz. CWUR sıralamasında İlk 1000 içinde 652’nciyiz. Türkiye’de ilk 1000’e giren 10 üniversitevar. ODTÜ birinci, biz ise ikinci sıradayız. Dünyada ise ilk yüzde 2.7’lik dilimde yer alıyoruz. CWUR, 2012’de kurulmuş olmasına rağmen kriterleri dikkate değer. Ağırlıkları iyi düzenlenmiş. Ödül, patent, eğitim kalitesi, akademisyen kalitesi, istihdam, akademisyenlerin istihdam edildikleri pozisyon, maaş gibi oldukça kapsamlı kriterler mevcut. O nedenle bu sıralamayı önemsiyoruz.
Eğitim kalitemizi sürekli iyileştirmeliyiz Prof. Dr. A. Haluk Özen (Hacettepe Üniversitesi Rektörü): Türk üniversiteleri arasında puan farkları çok düşük olmasına rağmen küçük farklar 50-100 sıra değişikliği anlamına gelebiliyor. Hacettepe Üniversitesi 14 fakülte ve 14 enstitüsü ile ülkemizde benzeri az bulunur büyüklüğe sahip. Bu çeşitliliğin üniversite sıralamalarında hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabiliyor. Bu nedenle sıralama ölçütlerinde kullanılan parametreler en doğru ölçümleri yapamayabiliyor. Ancak üniversite olarak elbette bu sıralamaları önemsiyoruz ve bunları kendimizi değerlendirmek için takip ediyoruz. Sıralamalarda üst sıralarda yer almak için eğitim kalitemizi daha da iyi bir hale getirmeli ve uluslararası platformlarda daha da görünür hale gelmeliyiz.