24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, toplumun mihenk taşlarından olan öğretmenlerimiz için CHP yöneticileri ve milletvekilleri birbirinden çarpıcı mesajlar yayınladı. Mesajlarında hem öğretmenlerin yaşadığı maddi sıkıntılara dikkat çekilirken hem de içinden geçilmekte olan siyasi sürecin baskıları hatırlatıldı. İşte o mesajlardan bazıları...
=========
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEYİT TORUN’UN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMA MESAJI:
Cumhuriyetimizin geleceği sevgili çocuklarımızın Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında yürüyen, demokrasiyi ve çağdaş yaşamı özümsemiş, düşünen, sorgulayan, özgür ve yaratıcı bireyler olarak yetiştirilmesi, ülkemizin ve ulusumuzun aydınlık geleceği için hayati derecede önemlidir.
Ulu Önder Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ancak Cumhuriyetimizin ideallerini gerçekleştirme sorumluluğu yüklediği öğretmenlerimizin desteği ve fedakarlığı ile yetişecek, ulusumuzun geleceğine yön vermeye devam edecektir.
24 Kasım'lar geleneksel kutlamaların tekrarlandığı günler olmamalıdır. Hedeflerin konulduğu, bir önceki yıl konulmuş hedeflerin gerçekleşme düzeyinin gözden geçirildiği ve sorgulandığı bir gün de olmalıdır. Şüphesiz ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasında ve bilgi toplumunda yerini alabilmesinde en büyük sorumluluk öğretmenlerimizindir.
Bu duygu ve düşüncelerle, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygıyla ve minnetle anıyor; onurlu meslekleriyle her zaman gönlümüzde ayrıcalıklı bir yere sahip olan geleceğin mimarları kıymetli öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü içten duygularımla kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın Öğretmenler Günü mesajı: CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yayımladığı mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e “başöğretmenlik” unvanın verilişinin de yıldönümü olan 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı. Eğitim sistemindeki sorunlar çözüme kavuşturulmadan kültür, bilim, teknoloji vb. alanlarda kalkınma ve ilerlemeden söz edilemeyeceğinin altını çizen Karabıyık, atanamayan öğretmenlere, öğretmen sorunlarına ve 12 yıl içerisinde sayısız değişikliğe uğrayan eğitim sistemine dikkat çekti. Bu değişiklikler ve okullardaki olumsuz koşullar nedeniyle öğrenciler yeterli ve kaliteli bir eğitim alamazken, öğretmenlerin de maddi ve manevi zorluklarla mücadele ettiğinin altını çizen Karabıyık’ın kutlama mesajı şöyle: “Mustafa Kemal Atatürk'e "Başöğretmenlik" unvanının verildiği günün öğretmenlerimize ithaf edilmesi, öğretmenlerimize verilen büyük önemin göstergesidir. Eğitim, geleceğimizi şekillendiren en önemli unsurdur ve demokrasimizin geleceği, toplumsal sorunların çözüme ulaşması, hoşgörü ortamının yerleşmesi, bilgi ve birikimlerimizle dünya ile rekabet edebilmemiz için eğitim, hayati bir öneme sahiptir. Türkiye'nin dünyada hak ettiği yeri alması ve gelişmesi ancak eğitim ile mümkündür. Yüzbinlerce öğretmen atama bekliyor, yine son dönemde binlercesi açığa alındı, ihraç edildi ve öğrencilerinden ayrıldı. Öğretmenlerimizin büyük bir bölümü, mesleğinden elde ettiği gelirle geçinemiyor; siyasi görüşleri veya dini inançları nedeniyle fişleniyor ve baskı ile karşılaşıyor. Öğrenciler ise sınav odaklı hale geldiler ve girdikleri sınavları kazanırlarsa, parlak bir gelecek onları bekliyor beklentisi içindeler. Mezun olduklarında ise iş bulmakta zorluk yaşıyorlar. Hükümetin yanlış politikaları ile yüzbinlerce öğretmen öğrencisiz, öğrenciler ise öğretmensiz kalıyor. Öğretmenlerimizin ve eğitim sisteminin sorunları, bir kader değildir. Güçlü bir gelecek ve Türkiye'nin dünyada hak ettiği yere ulaşması için yaşanan sorunları çözmemiz gerekiyor. Bu duygularla, Cumhuriyeti koruyacak ve yaşatacak nesiller yetiştirmek mücadelesi veren, geleceğimizi şekillendiren tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, atanamayan öğretmenlerimizin bir an önce öğrencilerine kavuşmasını diliyorum."
CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun 24 Kasım Mesajı: "ÖĞRETMENLERİMİZİN ARKASINDAYIZ!" Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel harcı olan öğretmenlerimiz, geleceğimizdir. İş güvencesi ve huzur içinde çalışmak en temel hakları arasında yer almaktadır. 4+4+4 eğitim sistemi ile büyük bir kargaşanın içine sürüklenen öğretmenlerimiz, AKP’nin eğitimi dindarlaşma projesi ekseninde kadrolaşma operasyonlarına maruz kalmıştır. Liyakatın yerine torpilin egemen olduğu bu süreçte, KPSS’de yapılan usulsüzlükler sonucu liyakatlı pek çok adayın öğretmen olması engellenmiştir. Ne yazık ki FETÖ’ye ya da başka cemaatlere mensup kişilerin önü açılmıştır. Şimdi de önlerini açtıkları cemaatçi öğretmenleri tasfiye ederken muhalif kesimleri de aynı potaya koyarak, adeta darbe fırsatçılığına soyunmuşlardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın FETÖ’cü olduğunu iddia ettiği öğretmenleri tasfiyesinden sonra başlattığı sözleşmeli öğretmen alımında adaylara laik parlamenter sistem ile bağdaşmayan soruların sorulması düşündürücüdür. Son sözleşmeli öğretmen alımında liyakat yerine ideolojik bağnazlık esas alınmıştır. Okullarda, laikliğe ve Cumhuriyet’in temel değerlerini yok sayan bir eğitim anlayışı palazlandırılmak istenmektedir. Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram’ın sosyal medya hesabından “Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir” ifadesinde bulunmasına karşın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından asaleten yapılan atama ile ödüllendirilmesi gelinen tabloyu en iyi şekilde özetlemektedir. Ülkemizde çok iyi bilimsel örgün eğitim veren, sınavlardaki başarı oranı çok yüksek 100’e yakın Anadolu Lisesi ve devlet okulunu Proje Okul yapıp, yöneticilerini değiştiren ve bu yıl öğretmenlerini tasfiye etmeye başlayan Milli Eğitim Bakanlığı; ideolojik yol haritasını hızlandırmıştır. Çağdaş, Atatürkçü ve demokratik öğretmenlere dönük büyük baskılar yaşanmaktadır. Her gün laik ve çağdaş eğitim biraz daha geriletirken, eğitimden koparılan çocuklarımızın erken evliliğe mahkum edildiği dönemleri yaşıyoruz. Bu da yetmezmiş gibi tacize uğrayan çocukların tecavüzcü ile evlendirilmesine yönelik önergelerle toplum karanlık bir uçuruma itilmektedir. “Akıl ve bilimin” değil, bağnazlığın, torpil ve adam sendeciliğin esas alındığı bu süreçte, eğitim üzerinden ne yazık ki ülkemize büyük bir darbe vurulmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan KHK’larla öğretmenlerin işlerine bir gecede son verilmekte veya açığa alınarak her türlü haklarına el konulmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığında 30 bin 351öğretmenin bakanlıkla ilişiği kesilmiştir. Bu korkunç bir sayıdır. Eğitim Sen üyesi 11 bine yakın öğretmen açığa alınmıştır. Üniversitelerde de büyük bir operasyon yapılmış, 3608 akademisyenin işine son verilmiştir. Yanlış ihbar ve suçlamalarla pek çok masum öğretmenin geleceği karartılmıştır. Oysa öğretmenlerin geleceği ile oynamak, toplumun geleceği ile oynamaktır. Türkiye’nin götürülmek istendiği bu karanlığa karşı topyekûn mücadele etmek, eğitim sistemimizi ayağa kaldırmak ve öğretmenlerimizi huzur ve güven içinde yaşayacağı günlere götürmek zorundayız. Unutulmasın ki aydınlık er ya da geç karanlığı boğacaktır! Bu düşünceler ışığında, başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla, kutluyor, her birine ayrı ayrı selam ve saygılarımı sunuyorum.
MANİSA CHP MİLLETVEKİLİ DR. TUR YILDIZ BİÇER’İN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: Ülkemizin geleceği öğretmenlerimizin aydınlattığı yolda laik yaşam pratikleri, demokratik, özgürlükçü, bilimsel ve eşitlikçi eğitim ile inşa edilecektir. Ülkemiz, genelde 14 yıllık AKP iktidarı boyunca özelde de 15 Temmuz sonrası Türk Milli Eğitim Sistemi başta olmak üzere; laik, demokratik ve eşitlikçi bütün toplumsal yaşam alanları gerici ve baskıcı bir yeniden dizayn sürecini yaşamaktadır. Okullarımızdan başlayarak bütün toplumsal yaşam alanlarını, katmanlarını, kurumlarını imam hatipleştirme, Ensarlaştırma ve dini, gerici cemaat/tarikat referanslarına göre yeniden dizaynın peşinde olan AKP'nin siyasi ve bürokrasi güçleri, algıyla yapamadıklarını, yeni hukuk pratikleri ile o da olmasa zorbalıkla laik eğitim, laik yaşam ve demokratik, özgürlükçü Cumhuriyete kendilerince şekil vermeye çalışıyorlar. İktidara geldikleri ilk günden itibaren bilimsellikten ve gerçeklikten kopuk müfredatlarla, uzman olmayan, kerameti kendinden menkul yandaş eğitmenler (!) tarafından hazırlanmış kitaplarla, eğitimi bir rant kapısı olarak gören tüccar aklıyla, şımarık çocuk edası bakanlarıyla yap boz tahtasına çevirdikleri eğitim sistemini tarumar ettiler. Cumhuriyetin aydınlanma ışığı olan Türk Milli Eğitimini bitirdiler. Artık ülkenin eğitim kurumlarının neredeyse tamamında, AKP iktidarının mezhepçiliğiyle, ötekileştiriciliğiyle, dayatmacı otoriterliğiyle maruf aklının eğitim neferleri (!) her gün Cumhuriyete, değerlerine, kazanımlarına, laikliğe ve bilimsel eğitimine taarruz ediyor. AKP iktidarının bu karanlık stratejisinin karanlık askerleri kendilerini eğitimci maskesiyle cumhuriyet aydınlanmasının yıkıcı unsuru olarak okullarda mevzilenip durumda. Anti laik ve bilimsellikten uzak bir eğitim sisteminin yapı taşlarını kurdukları bu yıkıcılık, ülkenin demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü cumhuriyet değerlerini de bir bir yok ederken bu yeni ve yıkıcı sistemde bireysel inanç ve kimlikleri, toplumsal dokunun zengin kültürlerini birer birer yok edip kendi tek tip "kindarlığı ve dindarlığı ile malül" başyüceci, reis fetişisti imam hatiplilerini, ensarcılarını yetiştiriyor. Bu karanlık ve kötücül, yıkıcı AKP rejiminin nesline itiraz eden ülkenin laik ve cumhuriyetçi, Atatürkçü, solcu, ilerici öğretmenleri, eğiticileri, akademisyenleri ise Baskılarla, hukuksuz ve dayatmacı uygulamalarla, soruşturma ve sürgünlerle, meslekten ihraçlarla, gözaltı ve tutuklamalarla cezalandırılıyor. Laik, bilimsel, demokratik, eğitim değerlerini yaşatan bu mücadelesinden ödün vermeyerek yeni yeni cumhuriyet nesilleri yetiştiren öğretmen ve köklü eğitim kurumları proje okulları adı altında sistemin dişlileri arasına atılıp yok ediliyor. Çünkü biliniyor ki Laik, bilimsel, demokratik, eğitim değerlerini yaşatan bu okul ve öğretmenler cumhuriyet değerlerinin ve kazanımlarının teminatı; bu değerler bu öğretmenlerle yaşıyor ve yaşatılıyor; proje okullar dinselleştirilmiş eğitim ve aydınlık cumhuriyet nesillerinin sonunu getirmenin bir silahı. Biliyorlar ki Laik, bilimsel, demokratik, eğitim değerlerini yaşatan, gerçek demokrasiyi, eşitliği, toplumsal özgürlükleri yaşatmak ve devam ettirmek için mücadele eden gerçek cumhuriyet öğretmenleri gerici AKP iktidarın ve onun yeni rejim inşasının en büyük düşmanları. Baskılar, sürgünler, soruşturmalar, açığa almalar, ihraçlar, hapisler bu yüzden. Hukuksuz düzenlemeler ve hukuk dışı yargı kararları ve uygulamaları, tehditler sindirme politikaları bu yüzden. Ülkenin tüm eğitim sisteminde kendileri gibi düşünmeyen herkesi hedef haline getirmek bu yüzden. Bilal Erdoğan'ın gölge milli eğitim bakanlığı, eğitimde dinselleştirme, imam hatipleştirme, her yeri Türgev, Ensar, İlim Yayma Cemiyeti tabelalarıyla donatma bu yüzden, çökülen cemaat okullarını tecavüzcü vakıf ve derneklere, milli eğitim ağını yeni menzil ortaklarına teslim etme bu yüzden. Okula gitmesi gereken kız çocuklarını gece yarısı kanunlarıyla evlendirme yasaları çıkarıp şeriat hukukuna geçiş planları bu yüzden. Ülkemizde hala her şeye rağmen Güvenilir Meslekler Sıralaması'nda %86 oranı ile en güvenilir meslek yine de öğretmenlik. Hala umut öğretmenlerde hala umut geleceğimizin teminatı olan cumhuriyetçi, özgürlükçü, ilerici insanlar onlar. Bu yüzden olursa olsun cumhuriyetçi, laik ve ilerici öğretmenler, laik eğitim ve laik yaşam mücadelesini sürdürecek, baskılara, hukuksuzluklara, cezalara boyun eğmeyecek. Laik, demokratik cumhuriyete,93 yıl önce başlayan aydınlanmaya, çocuklarımızın, gençlerimizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkacak. AKP İktidarının ne eğitim sistemini ne de ülkemizin hiçbir kurum ve işleyişini kendi siyasal ve ideolojik aklına teslim etmeyecek. Laik, bilimsel, demokratik ve eşitlikçi eğitim talebinden vazgeçmeyecek, kadro yerine sözleşmeli ve güvencesiz çalışma ve özel okul kandırmacası ile eğitimin ticarileşmesene direnecek AKP'nin dinselleştirilmiş, imam hatipleştirilmiş, ensarlaştırılmış mezhepçi eğitim anlayışına geçit vermeyecek. Ülkemizin renklerini zengin inanç haritasını yok sayan zorunlu din dersi anlayışına, gerici uygulamalarına izin vermeyecek Çocuklarımızı, eğitim sisteminde bilinçli yaratılan boşluklar yüzünden tacizci, istismarcı, gerici vakıf ve dernek yurtlarından, evlerinden kurtaracaktır! Darbe fırsatçılığıyla OHAL ve KHK'lar ile hiçbir hukuksal süreç̧ işletilmeden siyasi görüşten ya da düşünce ayırt etmeksizin darbe girişimi ile ilişkisi olmayan muhalif, ilerici, solcu, cumhuriyetçi öğretmen ve akademisyenlere yönelik düzenlemeler, soruşturmalar, hukuksuz açığa almalar ve on binlerce ihraçla yaşam ve çalışma koşullarına yapılan saldırıları geri püskürtecektir! AKP'nin dün ortak menzile el ele yürüdükleri ile siyasi hedefleri doğrultusunda dayattıkları 4+4+4 düzenlemesiyle eğitimin temel bilimsel ilkelerini ortadan kaldıran, bununla birlikte dinselleşme ve ticarileşmenin önünü açarak sistemin çöküşünü hızlandıran anlayışı durduracaktır! Eğitimin laik ve bilimsel ilkeleri yerine politikalarını Diyanetle, karanlık vakıf ve derneklerle, istismarcı tarikatlarla belirleyen, eğitimde çağdaşlaşmayı değil cemaatleşmeyi, tarikatlaşmayı ikame eden mantığı yok edecek. 14 yıldır Türk Milli Eğitim sisteminde artarak devam eden çürümeye laik bilimsel demokratik özgürlükçü ve eşitlikçi bir içerikle karşılık verecektir! Değerli yol arkadaşlarım her ne olursa olsun; hangi gerici zihniyet eğitimin önündeki ışığı söndürmeye çalışırsa çalışsın, başta başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun ilkeleri olduğu sürece, bizim aydın, çağdaş, laik, ensarcı zihniyete karşı çıkan bilimsel düşünmeyi ve uygulamayı prensip eden öğretmenlerimiz olduğu sürece çocuklarımızın aklını, zihnini yaşam şeklini karartamayacaklardır! Aranızda bulunamadığım için büyük üzüntü içerisindeyim. Saruhanlı ilçe örgütümüze ve Saruhanlı Gençlik Kollarımıza “Öğretmenler Günü”ne yönelik yapmış oldukları etkinlikten dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Baş öğretmenizim Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de ifade ettiği gibi; “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” “Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bu günkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.”
CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ AHMET AKIN’IN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: AKP’NİN EĞİTİM POLİTİKASI ÖĞRETMENLERİMİZİ MUTSUZ EDİYOR AKP döneminde yapboz tahtasına dönüştürülen eğitim sistemimiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Akılcı ve bilimsel eğitimden hızla uzaklaşılan bir ortamda yapılan karşılaştırmalarda Türkiye olarak eğitimde diğer ülkelere göre arka sıralara düşmeye devam ediyoruz. Gelişmenin ve kalkınmanın temeli olan eğitim sistemimizin en önemli bileşenlerinden birisi kuşkusuz öğretmenlerimizdir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde öğretmenler önemli ekonomik ve sosyal haklara sahipken, ülkemizin fedakar öğretmenleri bir dizi sorunla baş etme mücadelesi veriyorlar. Eğitim-İş Sendikası tarafından yapılan bir araştırmaya göre öğretmenlerimizin %83’ü elde ettiği geliri yetersiz buluyor. Öğretmenlerimiz düşük geliri ile yaşamak, ailesini geçindirmek ve kendisini geliştirmek zorunda kalıyor. Öğretmenlerimizin %50’si başka bir iş bulduğunda mesleklerini bırakacaklarını belirtiyorlar. AKP iktidarı döneminde yaratılan korku ortamı öğretmenlerimizi de herkes gibi etki altına almış durumda. Aynı araştırmanın sonuçlarına göre öğretmenlerimizin %52’si görevden alınma, işten atılma korkusu yaşıyorlar. %66’sı kendisini özgürce ifade edemediklerini belirtiyorlar. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan, çağdaş ve mutlu bir toplum yaratılmasında önemli görevleri ve sorumlulukları bulunan öğretmenlerimiz maalesef ciddi sıkıntılar içerisindedirler. Öğretmenlerimiz, okulda, derste görmek istedikleri kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmelerini meşrulaştıran yasal düzenlemeler yapma gayreti içerisinde bulunan bir iktidar tarafından yönetiliyor olmanın, eğitim sistemine böyle bir anlayışın yön veriyor olmasının burukluğunu yaşıyorlar. Öğretmenine hak ettiği değerin verilmediği, sorunlarının çözülmediği, her türlü mağduriyetin yaşatıldığı, hemen her yıl değiştirilen eğitim sisteminde kaybeden sadece öğretmenlerimiz değildir. Çocuklarımız, ülkemiz ve geleceğimiz de kaybetmektedir. Bütün sıkıntılarına rağmen toplumsal gelişmemizin öncüsü öğretmenlerimiz, her türlü olanaksızlık ortamında görevlerini büyük bir özveri ile yapmaktadırlar. Çağdaş ve Laik Türkiye’nin yaşatılması ve geliştirilmesi konusundaki en büyük yükü öğretmenlerimiz taşımaktadır. Bu düşüncelerle aydınlık geleceğimizin teminatı öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
CHP Balıkesir Milletvekili ve PM Üyesi Mehmet Tüm, 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısı ile yazılı bir mesaj yayınladı. Tüm, mesajında şu görüşlere yer verdi: "Hiçbir karanlık güç , bilimsel aydınlığın önünde tutunamaz" “Ülkece her gün laik ve çağdaş eğitimden bir adım daha uzaklaştığımız bir dönemi yaşamaktayız. 13-14 yaşındaki kız çocuklarımızı okula göndermek yerine, gelin eden gerici bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bu anlayış sahipleri “akıl ve bilim” yerine “gelenek ve inanç” diyerek, ülkenin geleceği olan çocuklarımızı istismar ediyorlar. Bu gericiler , akıl ve bilimin egemen olduğu bir ülkede kendilerine asla yer olmayacağını çok iyi biliyorlar. Bunun için, laik eğitimin öncüsü çağdaş ve demokrat öğretmenlerimize saldırıyor, Onları okullardan uzaklaştırıyorlar. Ancak tüm bu çabaları boşa çıkacak ve Türkiye’nin aydınlanmasına asla engel olamayacaklardır. Çünkü; Baş öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Öğretmenler kandil gibidirler, kendileri bitene kadar, etraflarına ışık saçarak, aydınlatmaya devam ederler.” Yaratılan bu karanlık dönemi de yine, aydınlığın meşalesi olan Çağdaş öğretmenlerimizin söküp atacağından asla şüphemiz yoktur. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; hiçbir karanlık güç, bu güne kadar bilimsel aydınlığın önünde tutunamamıştır. Bu gün de tutunamayacaktır. Bu düşünceler ışığında, başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla, kutluyor, her birine ayrı ayrı selam ve saygılarımı sunuyorum."
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen'in 24 Kasım Mesajı: EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLİRKEN, EĞİTİMCİLER FAKİRLEŞTİRİLDİ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YIPRATILDI 30 BİN EĞİTİMCİ GÖREVDEN İHRAÇ EDİLDİ “Atatürk’e başöğretmen unvanı verilişinin 88’inci ve 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmasının 35’nci yılında tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlerimiz; bir 24 Kasıma daha tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi, ekonomik ve maddi zorlukların yanı sıra, özlük hakları, atama, tayin gibi temel sorunlarla girmektedirler. Bugün eğitim emekçilerimiz; ücretlerinin yetersizliğinden ve eğitimin kalitesizleşmesinden yakınırken yıllardır, atama-tayin ve özlük haklarında yaşadıkları eksiklik ve sorunlar ile giderek fakirleşmiş, öğretmenlik mesleği yanında ikinci bir iş yapmak zorunda bırakılmışlardır. Bu durum, öğretmenliğin mesleki statüsünün giderek azalmasına ve yıpranmasına da neden olmaktadır. GEÇİNEMİYORLAR Eğitim İş Sendikası’nın 43 ilde öğretmenlerle yaptığı son araştırmaya göre öğretmenlerin yüzde 83’ü gelirlerinin, yüzde 86’sı eğitim öğretim hazırlık ödeneğinin, yüzde 89’u ek ders ücretlerinin yetersizliğinden şikayet ederken, yüzde 85’i kazandığı para ile çocuklarının kılık kıyafet ihtiyacını, yüzde 87’si eğitim ihtiyaçlarını yüzde 82’si ise gıda ihtiyaçlarını bile tam olarak karşılayamadıklarını belirtmektedirler. Öğretmenlerin yine yüzde 50’si görevden alınma korkusu yaşarken, yine yüzde 50’si yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşünmektedir. ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN YERİNİ BİAT ALDI Öğretmenlerimizin içinde bulunduğu bu vahim tablonun müsebbibi olan AKP hükümetleri; eğitim sistemimizi de köklü değişiklerle, çağdaşlıktan demokratik özünden uzaklaştırıp, gerici, baskıcı, insanları ayrıştıran bir yapıya büründürdü. Biatı empoze edip demokrasiyi, özgür düşünceyi değil, itaati ön plana çıkarttı. Yıllardır eğitimde yaşanan dinselleştirme karşısında, laik-bilimsel eğitimi savunan, eğitimde yaşanan ticarileştirmeye karşı herkes için eşit ve parasız eğitim için mücadele eden başta eğitim emekçilerimiz olmak üzere bu düşünceye mensup muhalif herkesin ve her kesimin, iktidar ve yandaşlarının hedefinde olduğu bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Yaşadıkları kronikleşmiş sorunları yetmezmiş gibi çeşitli bahanelerle tek suçları sendikal faaliyette bulunmak olan eğitim emekçileri bile işinde edilmiştir. Haksız ve hukuksuz OHAL uygulamalarıyla bugüne kadar 30 bin öğretmen görevinden ihraç edilmiş, 6 binin üzerinde öğretmen açığa alınmıştır. Ve yüzlercesi sürgün edilmiştir. DEMOKRATİK LAİK EĞİTİM SİSTEMİ Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu buhrandan çıkarmanın tek yolu Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi demokratik laik eğitim ve öğretim sistemini öngören bir ruhun tekrar hayata geçirilmesidir. Bu ise topyekun iktidarın ve beraberindeki anlayışının değiştirilmesi ile sağlanabilir. Bu değişim ise bu ülkenin geleceği için bir zorunluluktur. Düşünen, düşündüğünü ifade eden istemediği okula gitmek zorunda bırakılmayan, iyi bir eğitimi, gelir durumuna göre fark gözetmeden herkesin eşitçe yararlanabileceği, bilim dünyası ve üniversitelerin baskı altına alınmadığı, ülke ve gençlerinin sorunlarını kavrayan ve çözüm üretilmesini sağlayan bir eğitimci kuşağının yetişmesine büyük bir ihtiyaç vardır. Çünkü ancak çağdaş değerleri yaşama geçirecek zihniyete ve siyasete sahip olabilirsek özgürlükçü demokratik bir topluma kavuşabiliriz. Bu duygularla; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ile aydınlık geleceğimiz için yaşamlarını kaybeden tüm öğretmenlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyor, kutsal ve onurlu bir meslek icra eden, geleceğimizi inşa eden tüm saygıdeğer öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutluyorum.”
CHP Eskişehir milletvekili Gaye Usluer'in 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı: "Öğretmenleri huzursuz ederek geleceği huzursuz ediyorsunuz" CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin AKP hükümeti tarafından getirildiği noktanın içler acısı olduğunu söyleyen Usluer, " Bu güzel günü keşke keyifle kutlayabilseydik" dedi. Mecliste Milli Eğitim Komisyonunda CHP'nin sözcüsü olan Usluer, vekil olduğu günden itibaren öğretmenlerin sorunları olduğunu ve her gün halinden yakınan öğretmenlerin telefonla, elektronik postayla ve bizzat meclise gelerek kendilerine ulaştığını ifade etti. Kendi vekilliğinden önce de eğitimde bir türlü dikiş tutturulamadığını, AKP hükümetleri süresince değişen her bakanın kendine göre bir sistem getirmeye çalıştığını söyleyen Usluer, bütün bu değişikliklerin ceremesini de öğretmen ve öğrencilerin çektiğini dile getirdi. HAKSIZLIĞIN UCU BUCAĞI YOK Usluer, "Böyle kutsal bir mesleğin geldiği noktayı görünce üzülüyor insan. Biz o insanlara çocuklarımızı emanet ediyoruz. Onların itibarını zedeleyenler bilsin ki bu ülkenin öğretmenleri yalnız değildir! Binlerce Eğitim-Sen'li öğretmen yok yere görevinden alındılar, ihraç edildiler. FETÖ ile mücadele adı altında cadı avına dönüşen bir sürece girdik ve bu süreçte en çok zararı öğretmenlerimiz gördü. Haksızlıkların ucu bucağı yok! Siz bu toplumun geleceğini inşa eden insanları huzursuz ederseniz bütün geleceğinizi huzursuz edersiniz. Biz CHP olarak öğretmenlerimizin yanındayız. Her şeye rağmen öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: Öğretmenlik mesleği, gelecek nesillerimizi insanlığa yararlı iyi birey olarak yetiştirmek için, sabır ve hoşgörü kavramları üzerine kurulu saygın ve zor bir meslektir. Ülkemizde öğretmene ve öğretmenlik mesleğine verilen değer, ne yazık ki öğretmenlerimizin hak ettiği noktada değildir. Bir tarafta öğretmensiz okullar, diğer tarafta ataması yapılmayan öğretmenlerin dramı ve eğitim seviyemizin uluslararası alanda sınıfta kalması sistemimizin kanayan yaralarıdır. Özlük haklarının iyileştirilmemesi nedeniyle yaşam mücadelesi veren öğretmenlerimiz aynı zamanda çağdaş bilimsel eğitimden uzak, yazboz tahtasına dönen Milli Eğitim politikaları ve siyasi baskı altında mesleklerini icra etmeye çalışmaktadırlar. FETÖ ile mücadele bahanesiyle ilan edilen Olağanüstü Halin hukuksuz uygulamaları ve kanun hükmünde kararnameler ile muhalif kimliği ile tanınan akademisyenler ve sendika üyesi öğretmenler görevlerinden ihraç edilerek kıyıma uğratılmıştır. AKP tarafından yıllardır oyalanan ve ataması yapılmayan binlerce öğretmen, sözleşmeli öğretmenliğin tekrar uygulamaya konmasıyla birlikte bir kez daha hüsrana uğratılmıştır. Bu karanlık tablo karşısında umutsuzluğa yer yoktur. Kurtuluş, eğitimcilerin örgütlü mücadelesiyle olacaktır. Öğretmenlerimizin hiç yılmadan, umutsuzluğa düşmeden çağdaş bireyler yetiştirmeye devem edeceğine inancım tamdır. Bu yolda yaşamım boyunca ve tüm gücümle çalışacağımı ve öğretmenlerimizin yanında olacağımı tüm öğretmenlerimizin bilmesini isterim. Bu duygularla Öğretmenler Günü’nü kutluyor, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizi minnet ve saygıyla anıyorum.
CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu'nun Öğretmenler Günü Mesajı: Bir ülkenin yarınlarının şekillenmesinde, söz, karar ve yetki kullanarak etkili olacak olan bireyler, eğitim-öğretim kurumlarında bilgi, gelenek, görenekler, kültür, görgü, deneyim gibi değerlerle donatılarak çağdaş, uygar bir birey niteliği kazanırlar. Bu niteliklerini ekonomi, sosyal, siyasal, kültürel, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, çevre ve teknoloji hukuk, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesi gibi daha pek çok alanlarda kullanarak ülkelerine hizmet ederler. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bunun için, eğitim ve öğretimi karanlıktan, yozluktan kurtararak, laik, demokratik temeller üzerinde biçimlendirmiş, bir seferberlik anlayışı içinde aydınlanma ve çağdaşlaşma projesi olarak kurumsallaştırmıştır. Bu projenin ortak adı Türk Milli Eğitimidir. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu adların hiç birisini içinde barındırmayan bir eğitim sistemi ve modeliyle karşı karşıyayız. Türk, milli ve eğitim sadece adlarıyla kaldı ama içerdiği anlamlar ne yazık ki yok edildi. Eğitimin merkezine siyasi ve ticari rant oturtuldu. Öğrenciyi, öğretmeni, veliyi, eğitimin fiziki ve diğer koşullarını hiçe sayan bir anlayış egemen kılındı. Eğitimin sayılmayacak kadar pek çok sorunu var. Ama en başta bu kurumun asli unsuru öğretmenlerimize aileleriyle birlikte layık oldukları bir ekonomik, sosyal yaşam olanakları sunulmalıdır. Onların örgütlenme, sendikal mücadele hakları, ülke sorunlarına, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup gelişmesine katkı sunmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. CHP olarak, bir öğretmen çocuğu ve bir dönem öğretmenlik yapmış bir milletvekili olarak, eğitimin bu ve benzerini sorunlarını biliyor ve bunun için mücadelemi ve çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu vesileyle, başta bu kutsal mesleğin temel unsuru olan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, onlara sevgi, saygı ve selamlarımı yolluyorum. Başta Başöğretmen olarak bize çok şey öğreten, çok şey öğrendiğimiz Türk Milletinin Başöğretmeni Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetim Milli Eğitim Bakanı hemşerimiz Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Gültekin Gazioğlu ve diğer ebediyete intikal etmiş bütün öğretmenlerimizi, eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, emeklilik yaşamını sürdüren öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.
EDİRNE MİLLETVEKİLİ ERDİN BİRCAN’IN ÖĞRETMENLER GÜNÜ İLE İLGİLİ MESAJI 24 Kasım Öğretmenler Gününü içimiz buruk olarak kutlamaktayız. Cumhuriyetimizin teminatı nesilleri yetiştirecek olan öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri görememektedir. Eğitimdeki çöküşün tüm yükü öğretmenlerimizin üzerine yıkılmıştır. AKP iktidarı 14 yılın sonunda eğitim sistemimizi çökertmiştir. Eğitimle ilgili en çok korktukları üç kelime; laik, bilimsel ve parasız eğitimdir. Eğitimi laiklikten, bilimsellikten ve her çocuğumuzun eşit olarak alacağı bir hizmet olmaktan çıkarmışlardır. Bilimsellikten uzaklaştırılan bir eğitim zaten milli eğitim niteliğini kaybetmiştir. Laik eğitim, eğitimin milliliğinin ve bilime dayalı olmasının da baş desteğidir. Türkiye uluslararası eğitim ölçümlerinde en gerilerde yer almaktadır. Bir ülkenin geleceğini karatmak istiyorsanız AKP’nin eğitim politikalarını o ülkede uygulamanız yeterlidir. Cumhuriyetimizi kuranlar bize ne kadar güçlü bir cumhuriyet bırakmışlardır ki bu yıkıma direnmiştir. Eğitim sistemini yok etmek için yoğun çaba harcayan AKP, öğretmen atama sistemini de rezil etmiştir. Atamalarda tek ölçüt yandaşlıktır. Hiçbir liyakat gözetilmemektedir. Öğretmen alımlarında getirilen mülakat sistemi tam bir rezalettir. Tek bir objektif ölçü olmadan öğretmen alımı yapılmış, hak eden binlerce aday mağdur edilmiştir. Bugün, bizler için en değerli varlıklar olan öğretmenlerimiz maddi ve manevi açıdan itibarsızlaştırılmaktadır. Hak ettiklerinin çok altında ücretlerle çalışmak ve öğrencilerine bir şeyler kazandırmak için çalışan öğretmenlerimizin saygınlıkları da azaltılmaya çalışılmaktadır. Atanmayı bekleyen öğretmenler bir yanda öğretmenlerini bekleyen çocuklarımız diğer yandadır. Eğitim sistemi bu kadar çürümüşken ülkede düzgün giden bir şeylerin olması mümkün değildir. Terörün önünü alamazsınız, ekonominiz sıkışır, içerde ve dışarda yaptığınız yanlışlarının bedelini halkınıza ödetirsiniz. Cumhuriyetimizi yarınlara taşıyacak, Atatürk’e layık olacaksak bunu öğretmenlerimizi hak ettikleri yere getirerek başarabiliriz. Bugün öğretmenler gününü buruk kutluyoruz. Ancak AKP’nin iktidardan gittiği gün öğretmenlerimizin bayramı olacaktır. Öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarken; bize bu güzel ülkeyi armağan eden başöğretmenimiz Atatürk’ü, çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için çalışırken şehit edilen öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anıyorum.
CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ MAZLUM NURLU'NUN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık’ın Öğretmenler Günü mesajı: CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yayımladığı mesajında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e “başöğretmenlik” unvanın verilişinin de yıldönümü olan 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı. Eğitim sistemindeki sorunlar çözüme kavuşturulmadan kültür, bilim, teknoloji vb. alanlarda kalkınma ve ilerlemeden söz edilemeyeceğinin altını çizen Karabıyık, atanamayan öğretmenlere, öğretmen sorunlarına ve 12 yıl içerisinde sayısız değişikliğe uğrayan eğitim sistemine dikkat çekti. Bu değişiklikler ve okullardaki olumsuz koşullar nedeniyle öğrenciler yeterli ve kaliteli bir eğitim alamazken, öğretmenlerin de maddi ve manevi zorluklarla mücadele ettiğinin altını çizen Karabıyık’ın kutlama mesajı şöyle: “Mustafa Kemal Atatürk'e "Başöğretmenlik" unvanının verildiği günün öğretmenlerimize ithaf edilmesi, öğretmenlerimize verilen büyük önemin göstergesidir. Eğitim, geleceğimizi şekillendiren en önemli unsurdur ve demokrasimizin geleceği, toplumsal sorunların çözüme ulaşması, hoşgörü ortamının yerleşmesi, bilgi ve birikimlerimizle dünya ile rekabet edebilmemiz için eğitim, hayati bir öneme sahiptir. Türkiye'nin dünyada hak ettiği yeri alması ve gelişmesi ancak eğitim ile mümkündür. Yüzbinlerce öğretmen atama bekliyor, yine son dönemde binlercesi açığa alındı, ihraç edildi ve öğrencilerinden ayrıldı. Öğretmenlerimizin büyük bir bölümü, mesleğinden elde ettiği gelirle geçinemiyor; siyasi görüşleri veya dini inançları nedeniyle fişleniyor ve baskı ile karşılaşıyor. Öğrenciler ise sınav odaklı hale geldiler ve girdikleri sınavları kazanırlarsa, parlak bir gelecek onları bekliyor beklentisi içindeler. Mezun olduklarında ise iş bulmakta zorluk yaşıyorlar. Hükümetin yanlış politikaları ile yüzbinlerce öğretmen öğrencisiz, öğrenciler ise öğretmensiz kalıyor. Öğretmenlerimizin ve eğitim sisteminin sorunları, bir kader değildir. Güçlü bir gelecek ve Türkiye'nin dünyada hak ettiği yere ulaşması için yaşanan sorunları çözmemiz gerekiyor. Bu duygularla, Cumhuriyeti koruyacak ve yaşatacak nesiller yetiştirmek mücadelesi veren, geleceğimizi şekillendiren tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, atanamayan öğretmenlerimizin bir an önce öğrencilerine kavuşmasını diliyorum."
CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu'nun 24 Kasım Mesajı: "ÖĞRETMENLERİMİZİN ARKASINDAYIZ!" Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel harcı olan öğretmenlerimiz, geleceğimizdir. İş güvencesi ve huzur içinde çalışmak en temel hakları arasında yer almaktadır. 4+4+4 eğitim sistemi ile büyük bir kargaşanın içine sürüklenen öğretmenlerimiz, AKP’nin eğitimi dindarlaşma projesi ekseninde kadrolaşma operasyonlarına maruz kalmıştır. Liyakatın yerine torpilin egemen olduğu bu süreçte, KPSS’de yapılan usulsüzlükler sonucu liyakatlı pek çok adayın öğretmen olması engellenmiştir. Ne yazık ki FETÖ’ye ya da başka cemaatlere mensup kişilerin önü açılmıştır. Şimdi de önlerini açtıkları cemaatçi öğretmenleri tasfiye ederken muhalif kesimleri de aynı potaya koyarak, adeta darbe fırsatçılığına soyunmuşlardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın FETÖ’cü olduğunu iddia ettiği öğretmenleri tasfiyesinden sonra başlattığı sözleşmeli öğretmen alımında adaylara laik parlamenter sistem ile bağdaşmayan soruların sorulması düşündürücüdür. Son sözleşmeli öğretmen alımında liyakat yerine ideolojik bağnazlık esas alınmıştır. Okullarda, laikliğe ve Cumhuriyet’in temel değerlerini yok sayan bir eğitim anlayışı palazlandırılmak istenmektedir. Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram’ın sosyal medya hesabından “Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir” ifadesinde bulunmasına karşın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından asaleten yapılan atama ile ödüllendirilmesi gelinen tabloyu en iyi şekilde özetlemektedir. Ülkemizde çok iyi bilimsel örgün eğitim veren, sınavlardaki başarı oranı çok yüksek 100’e yakın Anadolu Lisesi ve devlet okulunu Proje Okul yapıp, yöneticilerini değiştiren ve bu yıl öğretmenlerini tasfiye etmeye başlayan Milli Eğitim Bakanlığı; ideolojik yol haritasını hızlandırmıştır. Çağdaş, Atatürkçü ve demokratik öğretmenlere dönük büyük baskılar yaşanmaktadır. Her gün laik ve çağdaş eğitim biraz daha geriletirken, eğitimden koparılan çocuklarımızın erken evliliğe mahkum edildiği dönemleri yaşıyoruz. Bu da yetmezmiş gibi tacize uğrayan çocukların tecavüzcü ile evlendirilmesine yönelik önergelerle toplum karanlık bir uçuruma itilmektedir. “Akıl ve bilimin” değil, bağnazlığın, torpil ve adam sendeciliğin esas alındığı bu süreçte, eğitim üzerinden ne yazık ki ülkemize büyük bir darbe vurulmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan KHK’larla öğretmenlerin işlerine bir gecede son verilmekte veya açığa alınarak her türlü haklarına el konulmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığında 30 bin 351öğretmenin bakanlıkla ilişiği kesilmiştir. Bu korkunç bir sayıdır. Eğitim Sen üyesi 11 bine yakın öğretmen açığa alınmıştır. Üniversitelerde de büyük bir operasyon yapılmış, 3608 akademisyenin işine son verilmiştir. Yanlış ihbar ve suçlamalarla pek çok masum öğretmenin geleceği karartılmıştır. Oysa öğretmenlerin geleceği ile oynamak, toplumun geleceği ile oynamaktır. Türkiye’nin götürülmek istendiği bu karanlığa karşı topyekûn mücadele etmek, eğitim sistemimizi ayağa kaldırmak ve öğretmenlerimizi huzur ve güven içinde yaşayacağı günlere götürmek zorundayız. Unutulmasın ki aydınlık er ya da geç karanlığı boğacaktır! Bu düşünceler ışığında, başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla, kutluyor, her birine ayrı ayrı selam ve saygılarımı sunuyorum.
MANİSA CHP MİLLETVEKİLİ DR. TUR YILDIZ BİÇER’İN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: Ülkemizin geleceği öğretmenlerimizin aydınlattığı yolda laik yaşam pratikleri, demokratik, özgürlükçü, bilimsel ve eşitlikçi eğitim ile inşa edilecektir. Ülkemiz, genelde 14 yıllık AKP iktidarı boyunca özelde de 15 Temmuz sonrası Türk Milli Eğitim Sistemi başta olmak üzere; laik, demokratik ve eşitlikçi bütün toplumsal yaşam alanları gerici ve baskıcı bir yeniden dizayn sürecini yaşamaktadır. Okullarımızdan başlayarak bütün toplumsal yaşam alanlarını, katmanlarını, kurumlarını imam hatipleştirme, Ensarlaştırma ve dini, gerici cemaat/tarikat referanslarına göre yeniden dizaynın peşinde olan AKP'nin siyasi ve bürokrasi güçleri, algıyla yapamadıklarını, yeni hukuk pratikleri ile o da olmasa zorbalıkla laik eğitim, laik yaşam ve demokratik, özgürlükçü Cumhuriyete kendilerince şekil vermeye çalışıyorlar. İktidara geldikleri ilk günden itibaren bilimsellikten ve gerçeklikten kopuk müfredatlarla, uzman olmayan, kerameti kendinden menkul yandaş eğitmenler (!) tarafından hazırlanmış kitaplarla, eğitimi bir rant kapısı olarak gören tüccar aklıyla, şımarık çocuk edası bakanlarıyla yap boz tahtasına çevirdikleri eğitim sistemini tarumar ettiler. Cumhuriyetin aydınlanma ışığı olan Türk Milli Eğitimini bitirdiler. Artık ülkenin eğitim kurumlarının neredeyse tamamında, AKP iktidarının mezhepçiliğiyle, ötekileştiriciliğiyle, dayatmacı otoriterliğiyle maruf aklının eğitim neferleri (!) her gün Cumhuriyete, değerlerine, kazanımlarına, laikliğe ve bilimsel eğitimine taarruz ediyor. AKP iktidarının bu karanlık stratejisinin karanlık askerleri kendilerini eğitimci maskesiyle cumhuriyet aydınlanmasının yıkıcı unsuru olarak okullarda mevzilenip durumda. Anti laik ve bilimsellikten uzak bir eğitim sisteminin yapı taşlarını kurdukları bu yıkıcılık, ülkenin demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü cumhuriyet değerlerini de bir bir yok ederken bu yeni ve yıkıcı sistemde bireysel inanç ve kimlikleri, toplumsal dokunun zengin kültürlerini birer birer yok edip kendi tek tip "kindarlığı ve dindarlığı ile malül" başyüceci, reis fetişisti imam hatiplilerini, ensarcılarını yetiştiriyor. Bu karanlık ve kötücül, yıkıcı AKP rejiminin nesline itiraz eden ülkenin laik ve cumhuriyetçi, Atatürkçü, solcu, ilerici öğretmenleri, eğiticileri, akademisyenleri ise Baskılarla, hukuksuz ve dayatmacı uygulamalarla, soruşturma ve sürgünlerle, meslekten ihraçlarla, gözaltı ve tutuklamalarla cezalandırılıyor. Laik, bilimsel, demokratik, eğitim değerlerini yaşatan bu mücadelesinden ödün vermeyerek yeni yeni cumhuriyet nesilleri yetiştiren öğretmen ve köklü eğitim kurumları proje okulları adı altında sistemin dişlileri arasına atılıp yok ediliyor. Çünkü biliniyor ki Laik, bilimsel, demokratik, eğitim değerlerini yaşatan bu okul ve öğretmenler cumhuriyet değerlerinin ve kazanımlarının teminatı; bu değerler bu öğretmenlerle yaşıyor ve yaşatılıyor; proje okullar dinselleştirilmiş eğitim ve aydınlık cumhuriyet nesillerinin sonunu getirmenin bir silahı. Biliyorlar ki Laik, bilimsel, demokratik, eğitim değerlerini yaşatan, gerçek demokrasiyi, eşitliği, toplumsal özgürlükleri yaşatmak ve devam ettirmek için mücadele eden gerçek cumhuriyet öğretmenleri gerici AKP iktidarın ve onun yeni rejim inşasının en büyük düşmanları. Baskılar, sürgünler, soruşturmalar, açığa almalar, ihraçlar, hapisler bu yüzden. Hukuksuz düzenlemeler ve hukuk dışı yargı kararları ve uygulamaları, tehditler sindirme politikaları bu yüzden. Ülkenin tüm eğitim sisteminde kendileri gibi düşünmeyen herkesi hedef haline getirmek bu yüzden. Bilal Erdoğan'ın gölge milli eğitim bakanlığı, eğitimde dinselleştirme, imam hatipleştirme, her yeri Türgev, Ensar, İlim Yayma Cemiyeti tabelalarıyla donatma bu yüzden, çökülen cemaat okullarını tecavüzcü vakıf ve derneklere, milli eğitim ağını yeni menzil ortaklarına teslim etme bu yüzden. Okula gitmesi gereken kız çocuklarını gece yarısı kanunlarıyla evlendirme yasaları çıkarıp şeriat hukukuna geçiş planları bu yüzden. Ülkemizde hala her şeye rağmen Güvenilir Meslekler Sıralaması'nda %86 oranı ile en güvenilir meslek yine de öğretmenlik. Hala umut öğretmenlerde hala umut geleceğimizin teminatı olan cumhuriyetçi, özgürlükçü, ilerici insanlar onlar. Bu yüzden olursa olsun cumhuriyetçi, laik ve ilerici öğretmenler, laik eğitim ve laik yaşam mücadelesini sürdürecek, baskılara, hukuksuzluklara, cezalara boyun eğmeyecek. Laik, demokratik cumhuriyete,93 yıl önce başlayan aydınlanmaya, çocuklarımızın, gençlerimizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkacak. AKP İktidarının ne eğitim sistemini ne de ülkemizin hiçbir kurum ve işleyişini kendi siyasal ve ideolojik aklına teslim etmeyecek. Laik, bilimsel, demokratik ve eşitlikçi eğitim talebinden vazgeçmeyecek, kadro yerine sözleşmeli ve güvencesiz çalışma ve özel okul kandırmacası ile eğitimin ticarileşmesene direnecek AKP'nin dinselleştirilmiş, imam hatipleştirilmiş, ensarlaştırılmış mezhepçi eğitim anlayışına geçit vermeyecek. Ülkemizin renklerini zengin inanç haritasını yok sayan zorunlu din dersi anlayışına, gerici uygulamalarına izin vermeyecek Çocuklarımızı, eğitim sisteminde bilinçli yaratılan boşluklar yüzünden tacizci, istismarcı, gerici vakıf ve dernek yurtlarından, evlerinden kurtaracaktır! Darbe fırsatçılığıyla OHAL ve KHK'lar ile hiçbir hukuksal süreç̧ işletilmeden siyasi görüşten ya da düşünce ayırt etmeksizin darbe girişimi ile ilişkisi olmayan muhalif, ilerici, solcu, cumhuriyetçi öğretmen ve akademisyenlere yönelik düzenlemeler, soruşturmalar, hukuksuz açığa almalar ve on binlerce ihraçla yaşam ve çalışma koşullarına yapılan saldırıları geri püskürtecektir! AKP'nin dün ortak menzile el ele yürüdükleri ile siyasi hedefleri doğrultusunda dayattıkları 4+4+4 düzenlemesiyle eğitimin temel bilimsel ilkelerini ortadan kaldıran, bununla birlikte dinselleşme ve ticarileşmenin önünü açarak sistemin çöküşünü hızlandıran anlayışı durduracaktır! Eğitimin laik ve bilimsel ilkeleri yerine politikalarını Diyanetle, karanlık vakıf ve derneklerle, istismarcı tarikatlarla belirleyen, eğitimde çağdaşlaşmayı değil cemaatleşmeyi, tarikatlaşmayı ikame eden mantığı yok edecek. 14 yıldır Türk Milli Eğitim sisteminde artarak devam eden çürümeye laik bilimsel demokratik özgürlükçü ve eşitlikçi bir içerikle karşılık verecektir! Değerli yol arkadaşlarım her ne olursa olsun; hangi gerici zihniyet eğitimin önündeki ışığı söndürmeye çalışırsa çalışsın, başta başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun ilkeleri olduğu sürece, bizim aydın, çağdaş, laik, ensarcı zihniyete karşı çıkan bilimsel düşünmeyi ve uygulamayı prensip eden öğretmenlerimiz olduğu sürece çocuklarımızın aklını, zihnini yaşam şeklini karartamayacaklardır! Aranızda bulunamadığım için büyük üzüntü içerisindeyim. Saruhanlı ilçe örgütümüze ve Saruhanlı Gençlik Kollarımıza “Öğretmenler Günü”ne yönelik yapmış oldukları etkinlikten dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Baş öğretmenizim Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de ifade ettiği gibi; “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” “Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bu günkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.”
Ama şunu da özellikle belirtmeliyim ki; öğretmenler, “Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister.”
Düşüncesi hür, vicdanı özgür, irfanı hür nesiller yetireceğinize inanarak tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü”nü kutluyorum!
CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ AHMET AKIN’IN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: AKP’NİN EĞİTİM POLİTİKASI ÖĞRETMENLERİMİZİ MUTSUZ EDİYOR AKP döneminde yapboz tahtasına dönüştürülen eğitim sistemimiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Akılcı ve bilimsel eğitimden hızla uzaklaşılan bir ortamda yapılan karşılaştırmalarda Türkiye olarak eğitimde diğer ülkelere göre arka sıralara düşmeye devam ediyoruz. Gelişmenin ve kalkınmanın temeli olan eğitim sistemimizin en önemli bileşenlerinden birisi kuşkusuz öğretmenlerimizdir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde öğretmenler önemli ekonomik ve sosyal haklara sahipken, ülkemizin fedakar öğretmenleri bir dizi sorunla baş etme mücadelesi veriyorlar. Eğitim-İş Sendikası tarafından yapılan bir araştırmaya göre öğretmenlerimizin %83’ü elde ettiği geliri yetersiz buluyor. Öğretmenlerimiz düşük geliri ile yaşamak, ailesini geçindirmek ve kendisini geliştirmek zorunda kalıyor. Öğretmenlerimizin %50’si başka bir iş bulduğunda mesleklerini bırakacaklarını belirtiyorlar. AKP iktidarı döneminde yaratılan korku ortamı öğretmenlerimizi de herkes gibi etki altına almış durumda. Aynı araştırmanın sonuçlarına göre öğretmenlerimizin %52’si görevden alınma, işten atılma korkusu yaşıyorlar. %66’sı kendisini özgürce ifade edemediklerini belirtiyorlar. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan, çağdaş ve mutlu bir toplum yaratılmasında önemli görevleri ve sorumlulukları bulunan öğretmenlerimiz maalesef ciddi sıkıntılar içerisindedirler. Öğretmenlerimiz, okulda, derste görmek istedikleri kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmelerini meşrulaştıran yasal düzenlemeler yapma gayreti içerisinde bulunan bir iktidar tarafından yönetiliyor olmanın, eğitim sistemine böyle bir anlayışın yön veriyor olmasının burukluğunu yaşıyorlar. Öğretmenine hak ettiği değerin verilmediği, sorunlarının çözülmediği, her türlü mağduriyetin yaşatıldığı, hemen her yıl değiştirilen eğitim sisteminde kaybeden sadece öğretmenlerimiz değildir. Çocuklarımız, ülkemiz ve geleceğimiz de kaybetmektedir. Bütün sıkıntılarına rağmen toplumsal gelişmemizin öncüsü öğretmenlerimiz, her türlü olanaksızlık ortamında görevlerini büyük bir özveri ile yapmaktadırlar. Çağdaş ve Laik Türkiye’nin yaşatılması ve geliştirilmesi konusundaki en büyük yükü öğretmenlerimiz taşımaktadır. Bu düşüncelerle aydınlık geleceğimizin teminatı öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
CHP Balıkesir Milletvekili ve PM Üyesi Mehmet Tüm, 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısı ile yazılı bir mesaj yayınladı. Tüm, mesajında şu görüşlere yer verdi: "Hiçbir karanlık güç , bilimsel aydınlığın önünde tutunamaz" “Ülkece her gün laik ve çağdaş eğitimden bir adım daha uzaklaştığımız bir dönemi yaşamaktayız. 13-14 yaşındaki kız çocuklarımızı okula göndermek yerine, gelin eden gerici bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bu anlayış sahipleri “akıl ve bilim” yerine “gelenek ve inanç” diyerek, ülkenin geleceği olan çocuklarımızı istismar ediyorlar. Bu gericiler , akıl ve bilimin egemen olduğu bir ülkede kendilerine asla yer olmayacağını çok iyi biliyorlar. Bunun için, laik eğitimin öncüsü çağdaş ve demokrat öğretmenlerimize saldırıyor, Onları okullardan uzaklaştırıyorlar. Ancak tüm bu çabaları boşa çıkacak ve Türkiye’nin aydınlanmasına asla engel olamayacaklardır. Çünkü; Baş öğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Öğretmenler kandil gibidirler, kendileri bitene kadar, etraflarına ışık saçarak, aydınlatmaya devam ederler.” Yaratılan bu karanlık dönemi de yine, aydınlığın meşalesi olan Çağdaş öğretmenlerimizin söküp atacağından asla şüphemiz yoktur. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; hiçbir karanlık güç, bu güne kadar bilimsel aydınlığın önünde tutunamamıştır. Bu gün de tutunamayacaktır. Bu düşünceler ışığında, başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla, kutluyor, her birine ayrı ayrı selam ve saygılarımı sunuyorum."
CHP Edirne Milletvekili Doç.Dr. Okan Gaytancıoğlu'nun 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama mesajı:
Ülkemizin geleceğini şekillendiren, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giderek fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştiren fedakar öğretmenlerimiz; bu yılda bir çok sorunla karşı karşıya oldukları bir 24 Kasım’ı daha yaşıyorlar...
Bu anlamlı günde öğretmen diploması almış ancak atanamamış binlerce öğretmenimizi, yandaş sendikaya üye olma baskılarına rağmen, gericileşen, ticarileşen ve siyasi etkilerden arındırılamayan bir sisteme direnen ve halen dimdik ayakta duran tüm öğretmenlerimizi sevgiyle selamlıyor, öğretmenler Günlerini kutluyorum.
Maalesef bugün Milli Eğitim sistemine öğretmenlerimizi kendi aralarında sınavlara sokarak, Başöğretmen, uzman öğretmen, sözleşmeli öğretmen şeklinde kategorize etmeye çalışan bir zihniyet tarafından yön verilmektedir. Bu zihniyet öncelikle bilmelidir ki Türk Ulusunun bir tek Başöğretmeni vardır o da Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Bugün 3600 göstergeyi hak etmiş olmalarına rağmen 3600 ek gösterge verilmeyen öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri görememenin üzüntüsünü yaşarken bir yanda da atanamayan, ders veren değil de KPSS nedeniyle dershanelerde ders gören öğretmenlerimiz umutla atanacağı günü beklemektedir.
Tüm bunların yanında ne yazık ki ülkemizde hakkını arayan, meydanlara çıkan öğretmenlerimize de polis copu reva görülmekte, Doğu ve Güneydoğu illerimizde can güvenliği sağlanamayan öğretmenlerimiz bin bir sıkıntı içerisinde çalışmakta, KHK'lar ile haksız yere işinden edilen ve mağdur olan öğretmenlerimiz ise bir an önce mağduriyetlerinin giderileceği günü beklemektedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer unsurlarıdır’ dediği Değerli Öğretmenlerimizin ülkemizde hak ettiği değeri gördükleri ve mutlu oldukları nice 24 Kasımları yaşamaları dileğiyle, tüm öğretmenlerimiz ile atanamayan ve emekli öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günlerini kutluyor ve Türk Ulusunun Başöğretmeni Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, sevgiyle ve özlemle anıyorum.
------------
CHP BARTIN MİLLETVEKİLİ M.RIZA YALÇINKAYA’NIN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI:
Yurdumuzun her köşesinde, en zor şartlarda görevlerini büyük bir özveriyle devam ettiren öğretmenlerimiz her türlü övgü ve takdire layıktır. Hepimiz, bizleri bu günlere getiren öğretmenlerimize gönül dolusu şükran ve minnet borçluyuz.
Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, “Eğitim, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder” sözleriyle eğitime verdiği önemi göstermiştir. Yine Büyük Önder’e; “Cumhurbaşkanı olmasaydınız, ne olmak isterdiniz?” sorusu yöneltildiğinde; “Milli Eğitim Bakanı olarak eğitim davasına hizmet etmek isterdim” cevabını vermesi, O’nun eğitimin, millet hayatındaki olması gereken yeri ve önemine ne kadar büyük değer verdiğinin bir diğer göstergesi olmuştur.
Bugün aydınlanma devrimlerinin yılmaz savunucusu, Cumhuriyetimizin ışığı öğrencilerimizi yetiştirecek olan öğretmenlerimiz, kendisini daha da yetkinleştirip güçlendirecek, toplumda saygınlığını sürdürecek olanaklardan ve mesleki haklarından ne yazık ki yoksundur.
Öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, son 14 yılda ciddi şekilde gerilemiştir. Eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, Öğretim Birliği ilkesiyle bağdaşmayan uygulamalar, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama gayreti, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilerek laik ve bilimsel yapısının yok edilmek istenmesi gibi temel sorunlar, öğretmenlerimizin yaşadığı sıkıntıları daha da derinleştirmiştir. Çağdaş, ilerici, Atatürk aydınlığını rehber edinen öğretmenlerimizin ve yöneticilerimizin eğitim sisteminden tasfiyesi de son dönemde hızlanmıştır.
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, geleceğimize kendini adayan, çağdaşlığı, bilimi kendilerine rehber edinen gerçek yurtsever öğretmenlerimizin katkıları ve onların yetiştirecekleri özgür düşünceli, donanımlı ve nitelikli çocuklarımız ile Başöğretmenimiz’in bizlere gösterdiği “muasır medeniyet” hedefine hep birlikte yürüyeceğiz.
Bu düşüncelerle, Millet Mektepleri’nin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği 24 Kasım’da, Başöğretmenimizin yolunda fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme sorumluluğu ve bilinciyle hareket eden tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyor, aramızdan ayrılan tüm öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen'in 24 Kasım Mesajı: EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLİRKEN, EĞİTİMCİLER FAKİRLEŞTİRİLDİ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YIPRATILDI 30 BİN EĞİTİMCİ GÖREVDEN İHRAÇ EDİLDİ “Atatürk’e başöğretmen unvanı verilişinin 88’inci ve 24 Kasım’ın Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmasının 35’nci yılında tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum. Öğretmenlerimiz; bir 24 Kasıma daha tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi, ekonomik ve maddi zorlukların yanı sıra, özlük hakları, atama, tayin gibi temel sorunlarla girmektedirler. Bugün eğitim emekçilerimiz; ücretlerinin yetersizliğinden ve eğitimin kalitesizleşmesinden yakınırken yıllardır, atama-tayin ve özlük haklarında yaşadıkları eksiklik ve sorunlar ile giderek fakirleşmiş, öğretmenlik mesleği yanında ikinci bir iş yapmak zorunda bırakılmışlardır. Bu durum, öğretmenliğin mesleki statüsünün giderek azalmasına ve yıpranmasına da neden olmaktadır. GEÇİNEMİYORLAR Eğitim İş Sendikası’nın 43 ilde öğretmenlerle yaptığı son araştırmaya göre öğretmenlerin yüzde 83’ü gelirlerinin, yüzde 86’sı eğitim öğretim hazırlık ödeneğinin, yüzde 89’u ek ders ücretlerinin yetersizliğinden şikayet ederken, yüzde 85’i kazandığı para ile çocuklarının kılık kıyafet ihtiyacını, yüzde 87’si eğitim ihtiyaçlarını yüzde 82’si ise gıda ihtiyaçlarını bile tam olarak karşılayamadıklarını belirtmektedirler. Öğretmenlerin yine yüzde 50’si görevden alınma korkusu yaşarken, yine yüzde 50’si yeni bir iş bulursa öğretmenliği bırakmayı düşünmektedir. ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN YERİNİ BİAT ALDI Öğretmenlerimizin içinde bulunduğu bu vahim tablonun müsebbibi olan AKP hükümetleri; eğitim sistemimizi de köklü değişiklerle, çağdaşlıktan demokratik özünden uzaklaştırıp, gerici, baskıcı, insanları ayrıştıran bir yapıya büründürdü. Biatı empoze edip demokrasiyi, özgür düşünceyi değil, itaati ön plana çıkarttı. Yıllardır eğitimde yaşanan dinselleştirme karşısında, laik-bilimsel eğitimi savunan, eğitimde yaşanan ticarileştirmeye karşı herkes için eşit ve parasız eğitim için mücadele eden başta eğitim emekçilerimiz olmak üzere bu düşünceye mensup muhalif herkesin ve her kesimin, iktidar ve yandaşlarının hedefinde olduğu bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz. Yaşadıkları kronikleşmiş sorunları yetmezmiş gibi çeşitli bahanelerle tek suçları sendikal faaliyette bulunmak olan eğitim emekçileri bile işinde edilmiştir. Haksız ve hukuksuz OHAL uygulamalarıyla bugüne kadar 30 bin öğretmen görevinden ihraç edilmiş, 6 binin üzerinde öğretmen açığa alınmıştır. Ve yüzlercesi sürgün edilmiştir. DEMOKRATİK LAİK EĞİTİM SİSTEMİ Eğitim sistemimizin içinde bulunduğu buhrandan çıkarmanın tek yolu Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi demokratik laik eğitim ve öğretim sistemini öngören bir ruhun tekrar hayata geçirilmesidir. Bu ise topyekun iktidarın ve beraberindeki anlayışının değiştirilmesi ile sağlanabilir. Bu değişim ise bu ülkenin geleceği için bir zorunluluktur. Düşünen, düşündüğünü ifade eden istemediği okula gitmek zorunda bırakılmayan, iyi bir eğitimi, gelir durumuna göre fark gözetmeden herkesin eşitçe yararlanabileceği, bilim dünyası ve üniversitelerin baskı altına alınmadığı, ülke ve gençlerinin sorunlarını kavrayan ve çözüm üretilmesini sağlayan bir eğitimci kuşağının yetişmesine büyük bir ihtiyaç vardır. Çünkü ancak çağdaş değerleri yaşama geçirecek zihniyete ve siyasete sahip olabilirsek özgürlükçü demokratik bir topluma kavuşabiliriz. Bu duygularla; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ile aydınlık geleceğimiz için yaşamlarını kaybeden tüm öğretmenlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyor, kutsal ve onurlu bir meslek icra eden, geleceğimizi inşa eden tüm saygıdeğer öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü bir kez daha kutluyorum.”
CHP Eskişehir milletvekili Gaye Usluer'in 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı: "Öğretmenleri huzursuz ederek geleceği huzursuz ediyorsunuz" CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin AKP hükümeti tarafından getirildiği noktanın içler acısı olduğunu söyleyen Usluer, " Bu güzel günü keşke keyifle kutlayabilseydik" dedi. Mecliste Milli Eğitim Komisyonunda CHP'nin sözcüsü olan Usluer, vekil olduğu günden itibaren öğretmenlerin sorunları olduğunu ve her gün halinden yakınan öğretmenlerin telefonla, elektronik postayla ve bizzat meclise gelerek kendilerine ulaştığını ifade etti. Kendi vekilliğinden önce de eğitimde bir türlü dikiş tutturulamadığını, AKP hükümetleri süresince değişen her bakanın kendine göre bir sistem getirmeye çalıştığını söyleyen Usluer, bütün bu değişikliklerin ceremesini de öğretmen ve öğrencilerin çektiğini dile getirdi. HAKSIZLIĞIN UCU BUCAĞI YOK Usluer, "Böyle kutsal bir mesleğin geldiği noktayı görünce üzülüyor insan. Biz o insanlara çocuklarımızı emanet ediyoruz. Onların itibarını zedeleyenler bilsin ki bu ülkenin öğretmenleri yalnız değildir! Binlerce Eğitim-Sen'li öğretmen yok yere görevinden alındılar, ihraç edildiler. FETÖ ile mücadele adı altında cadı avına dönüşen bir sürece girdik ve bu süreçte en çok zararı öğretmenlerimiz gördü. Haksızlıkların ucu bucağı yok! Siz bu toplumun geleceğini inşa eden insanları huzursuz ederseniz bütün geleceğinizi huzursuz edersiniz. Biz CHP olarak öğretmenlerimizin yanındayız. Her şeye rağmen öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI: Öğretmenlik mesleği, gelecek nesillerimizi insanlığa yararlı iyi birey olarak yetiştirmek için, sabır ve hoşgörü kavramları üzerine kurulu saygın ve zor bir meslektir. Ülkemizde öğretmene ve öğretmenlik mesleğine verilen değer, ne yazık ki öğretmenlerimizin hak ettiği noktada değildir. Bir tarafta öğretmensiz okullar, diğer tarafta ataması yapılmayan öğretmenlerin dramı ve eğitim seviyemizin uluslararası alanda sınıfta kalması sistemimizin kanayan yaralarıdır. Özlük haklarının iyileştirilmemesi nedeniyle yaşam mücadelesi veren öğretmenlerimiz aynı zamanda çağdaş bilimsel eğitimden uzak, yazboz tahtasına dönen Milli Eğitim politikaları ve siyasi baskı altında mesleklerini icra etmeye çalışmaktadırlar. FETÖ ile mücadele bahanesiyle ilan edilen Olağanüstü Halin hukuksuz uygulamaları ve kanun hükmünde kararnameler ile muhalif kimliği ile tanınan akademisyenler ve sendika üyesi öğretmenler görevlerinden ihraç edilerek kıyıma uğratılmıştır. AKP tarafından yıllardır oyalanan ve ataması yapılmayan binlerce öğretmen, sözleşmeli öğretmenliğin tekrar uygulamaya konmasıyla birlikte bir kez daha hüsrana uğratılmıştır. Bu karanlık tablo karşısında umutsuzluğa yer yoktur. Kurtuluş, eğitimcilerin örgütlü mücadelesiyle olacaktır. Öğretmenlerimizin hiç yılmadan, umutsuzluğa düşmeden çağdaş bireyler yetiştirmeye devem edeceğine inancım tamdır. Bu yolda yaşamım boyunca ve tüm gücümle çalışacağımı ve öğretmenlerimizin yanında olacağımı tüm öğretmenlerimizin bilmesini isterim. Bu duygularla Öğretmenler Günü’nü kutluyor, başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizi minnet ve saygıyla anıyorum.
CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu'nun Öğretmenler Günü Mesajı: Bir ülkenin yarınlarının şekillenmesinde, söz, karar ve yetki kullanarak etkili olacak olan bireyler, eğitim-öğretim kurumlarında bilgi, gelenek, görenekler, kültür, görgü, deneyim gibi değerlerle donatılarak çağdaş, uygar bir birey niteliği kazanırlar. Bu niteliklerini ekonomi, sosyal, siyasal, kültürel, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, çevre ve teknoloji hukuk, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesi gibi daha pek çok alanlarda kullanarak ülkelerine hizmet ederler. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bunun için, eğitim ve öğretimi karanlıktan, yozluktan kurtararak, laik, demokratik temeller üzerinde biçimlendirmiş, bir seferberlik anlayışı içinde aydınlanma ve çağdaşlaşma projesi olarak kurumsallaştırmıştır. Bu projenin ortak adı Türk Milli Eğitimidir. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu adların hiç birisini içinde barındırmayan bir eğitim sistemi ve modeliyle karşı karşıyayız. Türk, milli ve eğitim sadece adlarıyla kaldı ama içerdiği anlamlar ne yazık ki yok edildi. Eğitimin merkezine siyasi ve ticari rant oturtuldu. Öğrenciyi, öğretmeni, veliyi, eğitimin fiziki ve diğer koşullarını hiçe sayan bir anlayış egemen kılındı. Eğitimin sayılmayacak kadar pek çok sorunu var. Ama en başta bu kurumun asli unsuru öğretmenlerimize aileleriyle birlikte layık oldukları bir ekonomik, sosyal yaşam olanakları sunulmalıdır. Onların örgütlenme, sendikal mücadele hakları, ülke sorunlarına, demokratik hak ve özgürlüklerin korunup gelişmesine katkı sunmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. CHP olarak, bir öğretmen çocuğu ve bir dönem öğretmenlik yapmış bir milletvekili olarak, eğitimin bu ve benzerini sorunlarını biliyor ve bunun için mücadelemi ve çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu vesileyle, başta bu kutsal mesleğin temel unsuru olan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, onlara sevgi, saygı ve selamlarımı yolluyorum. Başta Başöğretmen olarak bize çok şey öğreten, çok şey öğrendiğimiz Türk Milletinin Başöğretmeni Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetim Milli Eğitim Bakanı hemşerimiz Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Gültekin Gazioğlu ve diğer ebediyete intikal etmiş bütün öğretmenlerimizi, eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, emeklilik yaşamını sürdüren öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.
EDİRNE MİLLETVEKİLİ ERDİN BİRCAN’IN ÖĞRETMENLER GÜNÜ İLE İLGİLİ MESAJI 24 Kasım Öğretmenler Gününü içimiz buruk olarak kutlamaktayız. Cumhuriyetimizin teminatı nesilleri yetiştirecek olan öğretmenlerimiz hak ettikleri değeri görememektedir. Eğitimdeki çöküşün tüm yükü öğretmenlerimizin üzerine yıkılmıştır. AKP iktidarı 14 yılın sonunda eğitim sistemimizi çökertmiştir. Eğitimle ilgili en çok korktukları üç kelime; laik, bilimsel ve parasız eğitimdir. Eğitimi laiklikten, bilimsellikten ve her çocuğumuzun eşit olarak alacağı bir hizmet olmaktan çıkarmışlardır. Bilimsellikten uzaklaştırılan bir eğitim zaten milli eğitim niteliğini kaybetmiştir. Laik eğitim, eğitimin milliliğinin ve bilime dayalı olmasının da baş desteğidir. Türkiye uluslararası eğitim ölçümlerinde en gerilerde yer almaktadır. Bir ülkenin geleceğini karatmak istiyorsanız AKP’nin eğitim politikalarını o ülkede uygulamanız yeterlidir. Cumhuriyetimizi kuranlar bize ne kadar güçlü bir cumhuriyet bırakmışlardır ki bu yıkıma direnmiştir. Eğitim sistemini yok etmek için yoğun çaba harcayan AKP, öğretmen atama sistemini de rezil etmiştir. Atamalarda tek ölçüt yandaşlıktır. Hiçbir liyakat gözetilmemektedir. Öğretmen alımlarında getirilen mülakat sistemi tam bir rezalettir. Tek bir objektif ölçü olmadan öğretmen alımı yapılmış, hak eden binlerce aday mağdur edilmiştir. Bugün, bizler için en değerli varlıklar olan öğretmenlerimiz maddi ve manevi açıdan itibarsızlaştırılmaktadır. Hak ettiklerinin çok altında ücretlerle çalışmak ve öğrencilerine bir şeyler kazandırmak için çalışan öğretmenlerimizin saygınlıkları da azaltılmaya çalışılmaktadır. Atanmayı bekleyen öğretmenler bir yanda öğretmenlerini bekleyen çocuklarımız diğer yandadır. Eğitim sistemi bu kadar çürümüşken ülkede düzgün giden bir şeylerin olması mümkün değildir. Terörün önünü alamazsınız, ekonominiz sıkışır, içerde ve dışarda yaptığınız yanlışlarının bedelini halkınıza ödetirsiniz. Cumhuriyetimizi yarınlara taşıyacak, Atatürk’e layık olacaksak bunu öğretmenlerimizi hak ettikleri yere getirerek başarabiliriz. Bugün öğretmenler gününü buruk kutluyoruz. Ancak AKP’nin iktidardan gittiği gün öğretmenlerimizin bayramı olacaktır. Öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarken; bize bu güzel ülkeyi armağan eden başöğretmenimiz Atatürk’ü, çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için çalışırken şehit edilen öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anıyorum.
CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ MAZLUM NURLU'NUN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
“Çocukların Yeri, Öğretmenlerinin Yanıdır”
Tüm öğretmenlerimizin, 24 Kasım Öğretmenler gününü kutluyorum. Bu gün, 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri ile büyük önder Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul ettiği, yani ulusal aydınlanmanın başladığı gündür. Aydınlanma devriminin mimarı öğretmenlerimiz; aklın, bilginin, çağdaşlığın, sevginin ve barışın öncüleri olarak toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Bu nedenle öğretmenlerimiz, özverili ve idealist yapılarıyla tüm dünyadaki öğretmenler gibi onurlu bir yere sahiptir. Fakat öğretmenlerimizin çabalarına karşın, ilköğretimden üniversiteye kadar, bütün eğitim sistemini altüst edilmiş ve eğitimde onarılması güç yaralar açılmıştır. Bu durum öğrencileri ve öğretmenleri de olumsuz etkilemiştir. 4+4+4 sistemi çökmüş, taşımalı eğitim sorunları yüzünden öğrenciler yollarda perişan olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ders kitabı dağıtımını hala başarabilmiş değildir. Kanayan yara haline gelen atanmayan öğretmenlerin sorunları her geçen gün artmaktadır. Darbe bahanesiyle FETÖ'cü olmayan binlerce öğretmen kanun hükmünde kararnameler ile işten atılmakta, keyfi olarak açığa alınmakta, böylece tüm çalışanlar üzerinde baskı kurulmaya çalışılmaktadır. Hepsinden önemlisi, okul çağındaki küçük kız çocuklarının öğretmenlerinden koparılarak zorla evlendirildiği, çocuk istismarından ceza alanların affedilmeye çalışıldığı bir kötü bir dönemi yaşıyoruz. Bunun sorumlusu, lise çağındakilerin evlenme yasağını kaldıran, dinci vakıflarda ve okullarda çocuk tecavüzlerine ses çıkarmayarak bunlara cesaret veren bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu çağda Meclis çatısı altında bunları tartışıyor olmaktan duyduğum üzüntüyü ifade etmek isterim. Cumhuriyet Halk Partisi ve Manisa Milletvekili olarak, okul çağındaki çocukların yerinin öğretmenlerinin yanı olduğunu ve öğretmenlerin çocuklara daha fazla sahip çıkması gerektiğini belirterek, bu mücadeleyi veren çağdaş, demokrat, aydın eğitimcilerin her zaman yanlarında olacağımın bilinmesini isterim. Aklın ve bilimin egemenliğine dayanan, çağdaş eğitim sisteminin kalıcı olması dileğiyle, tüm öğretmenlerimizle birlikte atanamayan öğretmenlerimizin de 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor sevgi ve saygılar sunuyorum.Son Güncelleme: 24.11.2016 11:51